Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
“Demek ki, avukat olan arkadaşımız büyük bir çaresizlik içinde ve kimseden yardım isteyemiyor. Yargının nasıl işlediğini, etkisiz ve yetersizliğini biliyor. Sonuç alacağına inanmıyor mevcut durumda. Zira Türkiye’nin erkek şiddeti çetelesi vahim boyutta.”
Bu cümleleri, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden avukat Hatice Demir söylüyor. Çünkü, Diyarbakır'da Mesut Issı, otomobilde tartıştığı avukat eşi Müzeyyen Boylu Issı'yı araçtan indirdikten sonra tabancayla ateş ederek öldürdü.
Demir, fail erkeğin planlı bir şekilde hareket ettiğine dikkat çekiyor:
“Silahı yanında getirdiğine göre daha önceden bunu planlayarak tasarlamış. Kaç baba çocuğunun yılsonu gösterisine silahla gider?
“Öldürülen kadın arkadaşımız, bir siyasi partinin Çınar İlçe örgütünde çalışıyor, kadın hakları alanında çalışmaları olan, sahadan gelen bir kadın. İki kez koruma kararı aldırdığını biliyoruz. Koruma kararına rağmen kadınların korunmadığını hep söylüyorduk. Bunun en net örneği bu son cinayet oldu.”
“Kadın avukat yargıdan sonuç alamayacağını biliyor”
Öldürülen kadın avukatın barodan ya da başka yerlerden destek istemediğini belirten Demir, şunları söylüyor:
“Demek ki, avukat olan arkadaşımız büyük bir çaresizlik içinde ve kimseden yardım isteyemiyor. Yargının nasıl işlediğini, etkisiz ve yetersizliğini biliyor. Sonuç alacağına inanmıyor mevcut durumda. Zira Türkiye’nin erkek şiddeti çetelesi vahim boyutta. Diğer taraftan kadının statüsü, çalışma alanı, içinde yasadığı toplum, geleneksel yargılar, annelik ve çoklu kimliği nedeniyle sorgulanmak, yargılanmak da istemiyor.
“Yakın bir meslektaşından bile yardım istememiş olması üzerinde hepimizin düşünmesi gerekiyor. Fail olan erkeğin doktor olduğunu biliyoruz. Bu durum bize sınıfsal konumun, yaşın, sosyal statünün, siyasi görüş veya etnik aidiyetin erkek şiddetini sınırlamada bir etken olmadığını yeniden gösteriyor.
“Failin savcılık ifadesinde tipik erkeklik savunması yaparak aldatıldığını ima etmesi hala kadın cinayetinde yemek-ütü yapmamanın, giyinme seklinin, arkadaşlıklarının bir tahrik unsuru olarak tartışılarak meşrulaştırılması ataerkil kültürün toplumsal algıları nasıl domine ettiğini gösteriyor.”
Avukatlara "ortak hareket" edelim çağrısı
Son olarak, Türkiye’deki tüm baroların erkek şiddetine karşı ortak eylemlilikler düzenleyeceğini açıklayan Demir, tüm avukatları da desteğe çağırıyor:
“Bundan sonraki süreci takip edeceğiz. Özellikle davaya taraf olarak katılacağız. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz, birbirimizden güç almaya, konuşmaya, anlatmaya dayanışmaya ihtiyacımız var. "
İstanbul Barosu Açıklaması İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi de, basına gönderdiği yazılı açıklamada, erkek şiddetini protesto etti. "Kadın cinayetleri bireysel olaylar değildir" denilen açıklamada, Türkiye'ye uluslararası sözleşmelerde taahhüt ettiği görevleri yerine getirmesi için de çağrı yapıldı. Açıklama özetle şöyle: "Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının ne kadar önemli olduğu her cinayette yeniden ortaya çıkmaktadır. Türkiye ' Kadına Karşı her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi – CEDAW' ve 'Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi - İstanbul Sözleşmesi'ni imzalamış ve birtakım taahhütler altına girmiştir. "Bunlardan en önemlisi 'toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, cinsler arası her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması, kadının ekonomik, sosyal ve siyasi olarak güçlendirilmesi' için her tür düzenlemeyi yapmak ve önlemi almaktır. "Dolayısıyla devlet kadına yönelik şiddeti durdurmak için kadını her alanda güçlendirmek gerekiyor. "Devletimizi taahhüt ettiği görevleri yerine getirmeye çağırıyor , kadın cinayetlerini önlemek, kadın cinayetlerinde asla ceza indirimi yapılmaması için her türlü yasal düzenlemeyi yapmak ve uygulamaya geçirmek üzere bir an önce gereğini yapmasını bekliyoruz. |
Ne olmuştu? Diyarbakır Barosu'na kayıtlı 43 yaşındaki avukat Müzeyyen Boylu, 18 Mayıs 2019 Pazar günü eşi tarafından sokak ortasında öldürüldü. Eşini öldüren Mesut I. çocuklarını ailesine bıraktıktan sonra polise teslim oldu. Öldürülen kadın avukat da aynı günün akşamı Çınar'a bağlı Şükürlü Köyü'nde toprağa verildi. Diyarbakır Barosu bir kınama ve başsağlığı mesajı yayımladı: |
(EMK)