Üniversite öğrencisi Şule Çet’in katil zanlıları Çağatay A. ve Berk A.’nın yargılandığı davanın ikinci duruşması, Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İki sanık için "cinayet", "cinsel saldırı" ve "hürriyeti tehdit" suçlarından ceza isteniyor.
Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'da bir plazanın 20'nci katından şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını kaybetmişti.
TIKLAYIN - Şule Çet Cinayeti Kronolojisi
Kadınlar: Şule için adalet
Türkiye’nin birçok ilinden duruşma için Ankara’ya giden kadın örgütleri, Ankara Adliyesi önünde açıklama yaptı, adalet istedi.
Akademideki cinsiyetçiliğe karşı mücadele eden üniversiteli kadınlar olarak Şule Çet için Adalet diyerek adliye önündeydik! #ŞuleCetİcinAdalet pic.twitter.com/JpoDk4a7k8
— Kadın Kolektifi (@kadinkolektifi) 15 Mayıs 2019
Av. Yıldırım delillere dikkat çekti
İlginin yoğun olduğu duruşmada ilk olarak Şule Çet’in ailesinin avukatı Umur Yıldırım konuştu. Yıldırım şunları söyledi:
"Sanıklar bugüne kadar bir hikaye anlattı biz de dinledik, ben bugün size olay yeri görüntülerini izleterek delillerin nasıl karartıldığını tek tek anlatacağım.
"Olayın misafir odasında gerçekleştiğini söylüyorlar. Bize göre olay eğlendikleri büyük odada oldu. Bu odada duvar kenarında Berk Akand'ın avuç izi mevcut. Beyaz koltukların olduğu büyük salondan Şule'yi attılar.
"Attıkları cam videolarda karşımıza çıkıyor. Olay günü çektikleri videolarda bir karış olan cam aralığı olayın ardından çekilen fotoğraflarda aralığın açıldığı görülüyor."
Sanıklar konuştu
Söz alan sanık Berk A., "Ben yatak yorgan uyuduğumu söylemedim ki, sadece içimin geçtiğini söyledim." dedi.
Sanık Çağatay A., "Jaluzilerin şeklinin yeri değiştirildiğini söylüyorlar, öyle bir şey olsa bile 70 metre yükseklikte bir şey yapsak kim kimi görebilir." diyerek avukat Yıldırım'a karşı beyanda bulundu.
Sanık annesi: Oğlumun terbiyesi benden sorulur
Şule'nin arkadaşı da tanık olarak dinlendi ve Şule'yi altı yıldır tanıdığını ve intihar edecek bir psikoloji de olmadığını belirtti. Sanık
Çağatay A.'nın annesi de tanık olarak dinlendi. "Ben oğlumu olayın ardından ertesi gün gördüm. Çocuğumun elini öyle görünce dünyam başıma yıkıldı. Oğlumun terbiyesi benden sorulur" dedi. Bu sırada, Çağatay A. Çet'in babasına "Sen de kızına sahip çıksaydın" dedi. Duruşma salonunda sanık yakınları ve avukatlar arasında sözlü tartışma başladı.
Olayın ardından kendisine telefon edildiğini ‘Çağatay serbest bırakılacak’ dendiğini söyleyen A.'nın annesi, “Dolandırıldım” dedi. Mahkeme başkanının “Olay günü sizi Çağatay aradı mı?” sorusuna ise A.'nın annesi, “Gündüz beni aradığında bir iki saat işi olduğunu söyledi. En son gece ikiyi çeyrek geçe aradım. Ben ses tonundan alkol aldığını anladım. Sinirlendim Ramazan’da alkol içtiği için telefonu kapattım. ‘Biz anne Rıfkı’da oturduk, plazaya gittik. Anne odaya girdiğimde beli yarıya kadar sarkmıştı. ‘Ben gidiyorum’ dedi ve düştü’ dedi” yanıtını verdi.
Olay yeri görüntüleri gösterildi
Şule Çet’in ailesinin avukatlarından Onur Tatar’ın savunmasına geçildi. Dosyaya sunulan Mersin Üniversitesi Raporu’nu hazırlayan kişileri gelecek celse dinleteceklerini söyleyen Tatar, sanıklara “Tokalaşmadınız tecavüz ettiniz” diye seslendi:
“Meslektaşlarım mahkemeye sundukları rapor ile tartışmaya neden olan Mehmet Nuri Aydın’ı buraya getirebilirler mi? Daha önce meslekten çıkarılan adlı tip uzmanı Aydın, geç saatte içkili ortamda olanların kişinin rızası olduğunu belirtiyor."
Çet ailesinin avukatlarından Ferhat Gebeş’in ifadesine geçildi. Mahkeme salonunda Çet’in düşmesinin ardından olay yeri görüntülerine ait fotoğraflar gösterildi. Bu fotoğrafların ardından salondaki bir çok kişi ağlamaya başladı. Gebeş fotoğrafları göstererek, şöyle konuştu:
“ Ayakkabı Şule’den önce düşüyor bu raporlarla ortada. Olay yerindeki incelemelerde de tek çorap olduğu görülüyor. Sanıklara soruyorum diğer çorap nerede, ne yaptınız? Hayatın olağan akışına uygun mu tek çorap giymek."
Daha sonra söz alan Sanık Berk A. şunları söyledi:
"Tecavüz edip, öldürdüğümü iddia ettikleri kızla bir saat önce görüntülerimi facebookta paylaşmışım. Allah aşkına hakim bey hangi manyak yapar bunu?
Sanık Çağatay A. da konuştu:
"Ben geçen duruşmada hiç konuşmadım. 10 aydır cezaevindeyim, her gün avukat Umur Bey'in değişen senaryolarından ben de ailem de yorulduk. Beni yargılayacaksınız delille yargılayın. Suçluysam beni asın.
"Benim beynimle mi dalga geçiyorsunuz? Cezaevinde yöneticiler insanı gözünün içinden tanıyor. Ben cezaevinde iki tane ödül aldım. Beni tecavüzcü, katil diye yazıyorlar. Allahaşkına beni beraat ettirin."
Çet'in avukatları: "Rapor sanık ifadeleriyle çelişiyor"
Çet'in avukatları olay yeri raporları ve gelen bilir kişi raporlarına ilişkin beyanda bulundu: “Bu ön rapor sanıkların canını yeterince sıkacaktır. Asıl rapor geldiğinde ceza alacaklarını onlarda biliyorlar. Gelen rapor, sanıkların ifadesiyle çelişiyor.” Çet'in avukatları, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi.
Sanıklar beraat istedi
Son olarak konuşan Sanık Berk A. şunları söyledi:
"Ben dünyaya cezaevinde çürümek için gelmedim, ben kaçmak isteseydim benim saçımın telini bulamazlardı. Beraatimi istiyorum hâkim bey."
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Şule Çet’in ruhsal durumuna ilişkin psikolojik tedavi sürecine dair evrakları talep etti. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, beraat taleplerini kabul etmedi. Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, twitter hesabından, cinayete ilişkin 17 Haziran 2019'da olay yerinde keşif yapılacağını duyurdu.
Davanın bir sonraki duruşması, 10 Temmuz 2019’da görülecek.
Ne olmuştu? Şule Çet (20), 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetmişti. Olayın intihar olduğu iddia edilmişti. Olayın ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan Çağatay A. ve Berk A. soruşturma kapsamında daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Çağatay A., ilk ifadesinde Şule Çet'in intihar ettiğini öne sürerek, "Kendisine engel olmaya çalıştım, atlarken tutmaya çalıştım ama başaramadım. Atlamasın diye tutuğum sırada parmaklarımda sıyrıklar oluştu" demişti. Diğer zanlı Berk A. ise "Olay sırasında başka bir odadaydım. Neler yaşandığını bilmiyorum" ifadelerini kullanmıştı. İddianamede, iki sanık için "cinayet", "ırza geçme" ve "hürriyeti tehdit" suçlarından ceza istenmişti. Davanın ilk duruşması 6 Şubat 2019'da görülmüştü. Duruşmadan sonra, Adli Tıp'a gönderilen bazı delillerin kaybolduğu öğrenilmişti. |
(EMK)
* Fotoğraf ve Haber bilgileri: Kadın Meclisleri'nden Sultan Gürbey, Kampüs Cadıları ve Mor Dayanışma twitter hesapları.