İTÜ Rektörlüğü'nün önündeki direniş çadırının bugün ziyaretçileri vardı. Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Üniversite Konseyleri Derneği, Akademi Susmayacak, GIT-Türkiye ve Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi'ne Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Haluk Eyidoğan da eşlik etti.
İTÜ Maslak Yerleşkesi'nde İTÜ'lü araştırma görevlilerinin kurduğu direniş çadırında, üniversitede sekiz asistanın işten çıkarılmasına ve yüzlerce asistanın bu riskle karşı karşıya olmasına yönelik eylemler sürüyor.
Eyidoğan: Yönetimi akla ve bilime davet ediyorum
İTÜ'de 35 yıl öğretim görevlisiolarak çalışmış CHP'li Haluk Eyidoğan yaptığı konuşmada ekonomik ve sosyal koşullar nedeniyle doktora öğrencisi olmanın zor bir zanaat olduğunu belirtti. Bu öğrencilerin Yükseköğretim Kanunu'nun 50/d bahanesiyle bilim ortamından kapı dışarı edilmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Eyidoğan, üniversite kampüsünde böyle manzaraların olmasının çok üzücü olduğunu söyledi. "Üniversite yönetiminin bunu görüp, genç bilim insanlarını mağdur etmemesini diliyorum. Aklın yolu bir, yönetimi akla ve bilime davet ediyorum."
Akça: İş güvencesi olmadan akademik özgürlük olmaz
Destek veren kurumlar adına konuşan Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi Başkanı İsmet Akça, AKP'nin YÖK eliyle üniversiteyi üniversite olmaktan çıkardığını ve bilim insanlarının akademik çalışmaları engellenip haysiyetleriyle oynandığını belirtti. "Hukuka aykırı işlemlerle, kurullar bypass edilerek asistanları işten, ekmekten mahrum bırakacak kararlar verilmeye çalışılıyor. Bu insanlığa, vicdana, üniversite anlayışına sığmaz" diyen Akça, bilimsel faaliyetler ve akademik özgürlük için iş güvencesinin olmazsa olmaz olduğunu belirtti.
"Üniversiteler yeni YÖK tasarısında hedeflendiği gibi güvencesiz, esnek çalışma mekanizması haline getirilmek isteniyor. Bu şekilde bilim, ifade özgürlüğü olmaz."
Asistanların sadece kendilerini değil üniversiteyi kurtarma mücadelesi verdiğinin altını çizen Akça, asistanların sesi duyulana, iş güvencesinin sağlanana ve işten çıkarılanların işlerine geri dönene kadar mücadelenin devam edeceğini vurguladı.
Özdemir: Bu mücadele üniversitelerin geleceği için
Üniversite Konseyleri Derneği üyesi Tevfik Özdemir yaptığı konuşmada asistanlık kurumunun üniversitenin geleceği açısından önemli olduğunu belirtti. "Üniversitelerin geleceğine ilişkin bu mücadeleyi destekliyoruz. Ülkenin geleceği ve bilim için ortak mücadele veriyoruz" dedi.
Asistanlar: 50/d tiyatrosu sürüyor
İTÜ'lü asistanlar bugünkü dayanışma ziyaretinde yaptıkları açıklamada 50/d tiyatrosunun devam ettiğini ve işten çıkarılmalara neden olarak gösterilen YÖK ve Sayıştay baskısının Rektörün oyalama taktiği olduğunu söyledi. "Yaşanılanlar yeni YÖK yasasının provası" diyen asistanlar, akademik bir yanı olmadığını belirttikleri bu yasanın üniversitede güvencesiz çalışmaya yol açacağını ve üniversiteyi piyasanın baskısı altına alacağını vurguladı. İTÜ'lü asistanlar hukuksuz, anti demokratik, akademinin özüyle ters uygulamalara karşı sonuna dek mücadele edeceklerini belirtti.
Araştırma görevlilerinin işten çıkarılmasına yol açan YÖK tasarısı 50/d kadrosunda çalışan araştırma görevlilerinin doktorada altı yılı tamamlaması halinde işten çıkarılmasını öngörüyor.
Kamuoyunda Torba Yasa adıyla da bilinen 6111 sayılı torba yasada yer alan bu tasarıya dayanılarak işlerine son verilen öğretim görevlileri, başka bir üniversitede de kadro alamıyor. Bu tasarıya göre görevlisi "azami öğrenim sürelerini" doldurdukları gerekçesiyle İTÜ'de şimdiye dek sekiz araştırma görevlisi işten çıkarıldı, yüzlerce araştırma görevlisi ise bu riskle karşı karşıya.
İTÜ'lü asistanlar geçtiğimiz hafta işten çıkarılmalara karşı imza kampanyası düzenleyip, rektörlük binası önünde eylem yaptılar. 17 Ekim'de İstanbul Teknik Üniversitesi Yönetim Kurulu işten çıkartılan araştırma görevlileri ile ilgili bugün toplantı yaptı. Bu toplantıda araştırma görevlilerinin talepleri dikkate alınmadı ve Üniversite Yönetim Kurulu bu konudaki yetkisini Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca'ya devretti. Bu gelişme üzerine İTÜ'lü asistanlar rektörlük binası önünde direniş ve dayanışma çadırı kurdu. (BK/HK)