2021’deki İstanbul Onur Yürüyüşünü takip ederken polisin darp ederek gözaltına aldığı Agence France-Presse (AFP) fotomuhabiri Bülent Kılıç bugün ‘görevi yaptırmamak için direnmek ve kamu görevlisine hakaret’ iddiasıyla hakim karşısına çıktı.
İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesinde 10.30’daki duruşma 13.30’da başladı. Duruşmaya Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Türkiye Temsilcisi Özgür Öğret ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) avukatı Ülkü Şahin izledi.
Ayrıca bianet muhabiri (2012-2018) Beyza Kural da, kendisini ters kelepçeyle gözaltına almaya çalışan üç polis memurunun yargılandığı davanın duruşmasından sonra Kılıç’ın yanına gelerek destek verdi.
Duruşmada, aynı gün Onur Yürüyüşünü takip eden gazetecilerden Dokuz8 muhabiri gazeteci Fatoş Erdoğan tanık olarak dinlendi.
Erdoğan “Olay günü gazeteciler olarak alandaydık. Sokağın başında gözaltı işlemi yapıldığını gördük ve çekmeye başladık. Daha sonra sokağın içine geldik. O sırada arkadan ‘Gazeteci o ne yapıyorsunuz?’ sesini duydum. Arkama döndüğümde Bülent’i götürdüklerini gördüm. Bülent’in gazeteci olduğunu söylememize rağmen polisler bırakmadı. Bu anlar da görüntülerde var” dedi.
Erdoğan, “Bülent’in polislere mukavemet ettiğini ve direndiğini görmedim. Zaten olay anına ilişkin görüntülerde bunları görebilirsiniz” diye ekledi.
Tanık polis yalan ifade verdi
Erdoğan’ın ardından gözaltı tutanağında imzası bulunan polis memuru Murat Aydındağ tanık olarak ifade verdi. Altındağ, tutanakta yazılanları hatırlamadığını, gözaltı sırasında Kılıç’ın yanında olmadığını söyledi.
Polisler, Bülent Kılıç vakasında görmedikleri olayın tutanağına imza atmışlar
Ancak Aydındağ, Kılıç’ın gözaltına alınışında basın kartını göstermediğini, üzerindeki fotoğraf makinelerine rağmen eylemcilerden ayırt edici bir bulgu bulunmadığını iddia etti.
“Sanık gözaltına alınırken herhangi bir basın kartı ibraz etmedi, kendini tanıtır, ayırt edici bir bulgu, belge yoktu. Eylemci sanılarak gözaltına alınmış. Kendisi gözaltı aracına götürülürken ‘Siz kimsiniz, siz beni tanıyor musunuz? Hepinizi süründüreceğim. Bana dokunamazsınız ben basınım’ diye bağırdı” dedi.
Tanık polis hakarette ısrarcı: Arkadaşlar duymuş bana söylediler
Bunun üzerine söz alan Kılıç, gözaltı sırasında polise direnmediğini söyledi. “Kelepçe çok canımı yakıyordu, işkence derecesinde bileklerimi sıkmışlardı, canımın yandığını söyledim sadece” dedi.
Kılıç “Memur arkadaş alenen yalan söylüyor ve mahkemeyi yanıltıyor. Video kayıtlarına baktığınızda hiçbir şekilde direnmediğim ve hakaret etmediğim görülecektir” diye ekledi.
Avukatı Emine Özhasar da Aydındağ’a Kılıç’ın ettiği öne sürülen küfürleri duyup duymadığını sordu. Aydındağ küfürleri duymadığını söyleyerek, “Arkadaşlar duymuş bana söylediler” dedi.
Bunun üzerine Özhasar “Olay anına ilişkin iki video var. İkisini de bilirkişi incelemiş ve gözaltı sırasında müvekkilin üzerine nefes alamayacak şekilde bastırıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş” deyip bir sonraki celse tanık dinletmek istediklerini ifade etti.
19 Eylül'e kaldı
Mahkeme, tanıkların hazır edilmesi için süre verilmesine ve esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesinde karar verdi. Bir sonraki duruşma 19 Eylül 10.55’te.
Şiddet uygulayan polis, yargılanan gazeteci
(HA)