İstanbul’da 2021’deki 19. LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'nü izlerken polisin şiddet uygulayarak gözaltına aldığı AFP foto muhabiri Bülent Kılıç bugün ‘görevi yaptırmamak için direnme’ ve ‘kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret’ suçlamasıyla hakim karşısına çıktı.
İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Bülent Kılıç, savunmanlığını üstlenen Medya Ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) avukat Veysel Ok ve Emine Özhasar ile birlikte katıldı.
Duruşmayı, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye Temsilcisi Zeyneb Gültekin, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Türkiye Temsilcisi Özgür Öğret ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş izledi.
Duruşmaya müşteki polis Sedat Kılç geç katılırken, Yalçın Eyiip gelmedi. İddianameye karşı savunma yapan Kılıç, polislerin kendisine işkence yaptığını, ‘müşteki’ sıfatıyla dosyada yer alan iki polis tarafından dövüldüğünü anlattı.
Kılıç “Bu polislerden biri beni tutup yüzüme vurdu, kameramı sokağa attı. Böyle bir şey ancak karanlık bir sokakta hırsızlar tarafından yapılır” dedi.
İşini yaptığı için işkenceye maruz kaldığından bahseden Kılıç “Bu ülkede işimizi yapmaya hakkımız var herhalde” diyerek polislerin cezalandırılmasını istedi.
Ok: Yargılanması gereken esas şiddet uygulayan polisler
Kılıç’ın ardından avukatı Veysel Ok söz aldı. “Gazeteci Kılıç’a ağır işkence yapıldı. Bu utanç verici bir şey” diyen Ok, yargılanması gerekenin Kılıç değil ona şiddet uygulayan polisler olması gerektiğini söyledi.
Ok, İstanbul 8. İdare Mahkemesinin gazeteciye müdahale eden polislerin ‘orantısız güç kullandığına’ hükmederek Kılıç’a toplamda 30 bin 95 TL tazminat ödenmesine karar verdiğini hatırlattı.
Polislere takipsizlik, işkenceye uğrayan gazeteciye dava
Ok, davada mahkemenin polislerin ve idarenin kusurlu olduğuna dair karar verdiğini söyledi. Ardından da kararı mahkemeye sundu. Ayrıca polislerin Kılıç’a şiddet uyguladığı videonun kaydını da mahkemeye verdi. Ok, müşteki polislerin zorla duruşmaya getirilerek dinlenmesini istedi.
Bunun üzerine Kılıç, gözaltından bırakıldıktan sonra Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü Aşkın Kılıç Keser’in kendisini makamına çağırdığını ve polisler adına özür dilediğini söyledi.
Ok da, Keser’in tanık olarak dinlenip “özrün mahiyetinin” kendisinden sorulmasını talep etti.
EMNİYET'TEN BÜLENT KILIÇ AÇIKLAMASI
"Gazeteci olduğu Emniyet’te fark edildi"
Müşteki polis şikayetçi olup, davaya katılmak istemedi
Bu sırada müşteki polislerden Sedat Kılıç duruşmaya geldi. Sedat Kılıç, “Tutanakta yazılan her şeyin doğru” olduğunu öne sürdü. Müşteki polis, Bülent Kılıç’tan şikayetçi olduğunu söyleyip, davaya katılmak istemediğini belirtti. Ayrıca, Kılıç’ın basın kartını göstermediğini iddia etti.
Kılıç’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasına karşılık ise müşteki polis “Sözlerin hangi aşamada söylendiğini hatırlamıyorum” dedi.
Bunun üzerine Ok, mahkemeden müşteki polise “Her zaman kişileri yere yatırıp, nefesini kesecek şekilde mi uygulama yapıyorsunuz” diye sorulmasını talep etti. Mahkeme ise talebi kabul etmeyerek soruyu polise yöneltmedi.
Tanıklar tutanağı olayı görmeden imzalamış
Müşteki polis Sedat Kılıç, duruşmaya tanık olarak üç Narkotik Şube polisi çağırdı. Tanıklar arasındaki Emre Sunar, Kılıç’a müdahale eden ekibin 4-5 metre yakınında olduğunu söyleyip polis tutanağında Kılıç’ın ettiği öne sürülen küfürleri duyduğunu iddia etti.
Sunar ayrıca Bülent Kılıç’ın Türkçe ve İngilizce “Nefes alamıyorum” dediğine tanıklık ettiğini anlattı.
Avukat Özhasar, tanık polise “Siz polisin gazeteci Bülent Kılıç’ın boğazına diziyle bastığını gördünüz mü?” diye sordu. Tanık polis, “Evet, net olarak gördüm” dedi.
Avukat Ok, ‘Polisin neye dayanarak gazeteci Kılıç’a şiddet uyguladığını’ sordu. Tanık polis, Kılıç’ın polise mukavemet ‘eğiliminde’ olduğunu, bu ‘eğilim’ sebebiyle polise yasada tanınan şiddet hakkının kullanıldığını savundu.
Sedat Kılıç’ın tanıklık için getirdiği polis memuru Ercan Tuğay ve Cemal Tuzak olayı hatırlamadıklarını söyledi. Tuğay, olayı hatırlamadığını söyleyip tutanağın içeriğinin ‘doğru’ olduğunu savundu. Tuzak ise “Topluluk olarak hareket ettiğimiz için ben de tutanağı imzaladım” dedi.
Hakimin sorusuna cevap veremedi
Bunun üzerine mahkeme hakimi Özlem Akyıldız, “Böyle iş mi olur, görmediğin olayın tutanağına grup yapacağız diye neden imza atıyorsun?” diye sordu. Tanık polis Tuzak yanıt vermedi.
Bülent Kılıç, polislerin ardından söz aldı. Polislere küfretmediğini söyleyen Kılıç, video görüntülerinde müşteki sıfatıyla şikayetçi olan polis Sedat Kılıç’ın gözaltına alırken kendisine küfrettiğinin açık olarak görüldüğünü anlattı.
Ok, “Bu tutanağın ne kadar sorunlu olduğu tutanağa imza atan polisin, ‘Olayı görmedim, grup olarak imza atmamız istendi, attık’ demesiyle ortaya çıktı” diyerek davanın hukuken sonuçlarının ortadan kalktığını söyledi.
Beyanların ardından ara kararı açıklayan mahkeme Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü Aşkın Kılıç Keser’in dinlenmesi talebini reddetti.
Olay anının görüntülerinin bir sonraki duruşmada izlenmesine hükmeden mahkeme bir sonraki celsenin tarihi olarak 15 Şubat 2024’e gün verdi. (HA)