Mehmet Öcalan: Devletin aklıselim adımlar atmasını bekliyoruz

Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, 43 ay sonra gerçekleşen görüşmeyi olumlu karşıladıklarını belirtti.

BİA Haber Merkezi

Mehmet Öcalan: Devletin aklıselim adımlar atmasını bekliyoruz — Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iki kez yinelediği 'Öcalan Meclis'te konuşsun' çağrısının ardından başlayan tartışmalar devam ediyor.

İmralı Cezaevi'nde tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 43 aylık tecridin ardından 23 Ekim'de yeğeni Ömer Öcalan ile aile görüşü gerçekleştirmişti. Fakat daha sonra Öcalan'a üç aylık yeni bir "disiplin cezası" verildiği duyurulmuştu.

Mezopotamya Ajansı’na konuşan Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, 43 ay sonra gerçekleşen görüşmeyi olumlu karşıladıklarını belirtti, "43 aydır haber alamıyorduk, ne oluyor bilmiyorduk. Yapılan son görüşmeyi olumlu bulsak da tecrit halen devam ediyor. Bu hukuki değil. Tecrit siyasi kararlarla devam ettiriliyor" dedi.

"Bunun neresi hukuki?"

Öcalan, üç aylık aile görüş yasağına ilişkin de "Aslında tecrit 25 yıldır sürdürülüyor. Başkan dışında 3 insan daha İmralı’da tutuluyor. O insanların da aileleri var. Onlar da yakınlarıyla görüşemiyor. Bunun neresi hukuki ve insanidir?" diye sordu.

Okuma Önerisi

Akademisyen Barış Ünlü'nün yazdığı "Türklük Sözleşmesi" isimli konuyu bağlamı ile birlikte anlamak için önemli bir kaynak.

Kitap şöyle tanıtılıyor:

Barış ünlü, Türkiye'nin yazılı olmayan esas anayasasını, yani Türklük Sözleşmesi'ni tarihsel çerçevesi, işleyiş biçimleri, yarattığı imtiyazlar, zorunlu kıldığı performanslar, doğurduğu sorunlar ve karşı karşıya kaldığı kriz bağlamında ortaya koyuyor. Beyazlık çalışmalarından duygular sosyolojisine kadar kapsamlı bir çerçevede, Türkiye'nin kanayan yarası Kürt Sorunu ve Ermeni Soykırımı'ndan Barış İçin Akademisyenler'e kadar çeşitli meseleleri ele alan ünlü, siyasal yelpazenin çok farklı noktalarında duran kişilerin bile "yeri gelince" nasıl aynı paydada buluşabildiğini sarih bir şekilde gözler önüne seriyor.

"Türklük" adı altında topaklanan benlik mitoslarını yerle bir eden bu kitap, okurunu gündelik davranış biçimlerini, ritüellerini, performanslarını sorgulamaya davet eden bir demir leblebi, negatifinden bir Türkiye Tarihi.