Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala’nın derhal tahliye edilmesine yönelik kararını uygulamayarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşme (AİHS) sistemine yönelik belirgin bir zorluk yarattığı uyarısında bulundu.
euronews Türkçenin haberine göre üzere, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin üye ülkelerin AİHM kararlarına yönelik tutumlarına ilişkin yıllık raporu bugün yayımlandı.
AİHM, Osman Kavala’nın ikinci başvurusunu öncelikli olarak inceleyecek
Raporda, "üye ülkelerin AİHM kararlarının uygulanması konusunda önemli ilerleme kaydettiği" vurgulandı. Sadece Kavala davasındaki hükme uyulmaması ile Rusya’nın üyelikten çıkmadan önce verilen kararların uygulanmamasına ilişkin endişeler dile getirildi.
Raporda, AİHS sisteminin ve bir bütün olarak Avrupa Konseyi’nin güvenilirliği açısından, tüm üye devletlerin AİHM kararlarını uygulama yükümlülüklerini yerine getirmelerinin zorunlu olduğu vurgulandı.
Tüm çabalara ve çağrılara rağmen Kavala’nın tutukluluğunun devam ettiği hatırlatılan raporda, Bakanlar Komitesi’nin üye ülkelerin AİHS’ne saygı göstermesi için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceği vurgulandı.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM’in ilgili dairesinin 10 Aralık 2019’da verdiği ihlal kararı ve Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına ilişkin hükmü yerine getirmediği gerekçesiyle 2022’de Türkiye aleyhine “ihlal süreci” başlatmıştı.
AVRUPA KONSEYİ BAKANLAR KOMİTESİ KARARI
Demirtaş ve Kavala'nın özgürlükleri "diyalog"a havale
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi eylemlerinden itibaren ‘Türkiye’nin Soros’u’ diye hedef gösterdiği Osman Kavala, 18 Ekim 2017’de gözaltına alındı. 1 Kasım’da tutuklanarak Marmara (Silivri) Cezaevine konuldu.
Tutuklamaya gerekçe Gezi eylemleri bağlamında ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ ve 15 Temmuz darbe girişimi bağlamında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ idi.
18 Şubat 2020’deki Gezi Davasında beraat etti. Ancak serbest bırakılmadı. Beraat ettiği gün darbe girişimi bağlamında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla yeniden tutuklandı. 9 Mart’ta 2020’de de aynı dava kapsamında bu kez ‘siyasal veya askeri casusluk’ suçlamasıyla tutuklandı.
Gezi davasındaki beraat kararı bozulup yeniden yargılandı ve 25 Nisan 2022’de ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ten ağırlaştırılmış müebbet cezasına çaptırıldı. İstinaf da kararı onadı.
Öte yandan AİHM, 10 Aralık 2019 tarihli kararında Osman Kavala’nın tutukluluğunun keyfi olduğunu ve siyasi saiklere dayandığını tespit etti. Bu nedenle de Osman Kavala’nın derhal salıverilmesi gerektiğine hükmetti.
Osman Kavala’nın bu karar gereği serbest bırakılmaması sebebi ile Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Türkiye hakkında ‘ihlal prosedürü’ başlattı.
AİHM Büyük Daire 11 Temmuz 2022’de verdiği ‘ihlal prosedürü’ kararında, “[10 Aralık 2019 tarihli] Kavala kararında AİHS’in 18. maddesiyle bağlantılı olarak 5. maddesinin ihlal edildiğinin tespit edilmiş olmasının, Gezi Parkı olayları ve darbe girişimiyle ilgili suç isnatlarına dayanan her türlü işlemi geçeriz kılacağına” hükmetti.
Ancak Türkiye mahkemeleri bu iki kararın da hukuken bağlayıcı olduğunu göz ardı etti ve uygulamadı.
(RT)