TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI ÖNERİSİ
Bu "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Önerisi";
8 Haziran 2007 günü Başbakan ve ADALET ve KALKINMA PARTİSİ Genel Başkanı Sayın Recep Tayip ERDOĞAN'ın Prof. Dr. Ergun ÖZBUDUN'dan talebi üzerine, aşağıda isimleri yazılı kişilerden oluşan Komisyon tarafından hazırlanmış, 2 Ağustos 2007 günü Başbakan ve ADALET ve KALKINMA PARTİSİ Genel Başkanı Sayın Recep Tayip ERDOĞAN'a sunuşu yapılmış ve 29 Ağustos 2007 tarihinde çalışmalar tamamlanarak ADALET ve KALKINMA PARTİSİ Genel Başkan Yardımcısı Sayın Dengir Mir Mehmet FIRAT'a teslim edilmiştir.
1. Prof. Dr. Ergun ÖZBUDUN (Komisyon Başkanı)2. Prof. Dr. Zühtü ARSLAN
3. Prof. Dr. Yavuz ATAR
4. Prof. Dr. Fazıl Hüsnü ERDEM
5. Prof. Dr. Levent KÖKER
6. Doç. Dr. Serap YAZICI
BAŞLANGIÇ
Herkesin insan haysiyetinden kaynaklanan evrensel hak ve hürriyetlere sahip olduğu inancıyla hareket eden, her türlü ayrımcılığı reddeden, farklılıklarımızı kültürel zenginliğimizin kaynağı olarak gören bir eşitlik anlayışına sahip biz Türk Milleti; insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyetin kurum ve kurallarını düzenleyen bu Anayasayı, egemen irademizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemâl Atatürk'ün çağdaş uygarlık hedefi ile ebedî barış idealine olan bağlılığımızın ifadesi olarak kabul ve teyid ederiz.
BİRİNCİ KISIM
Genel Esaslar
Devletin şekli
Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Cumhuriyetin nitelikleri
Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına dayanan, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
Madde 3- (1) Türkiye Cumhuriyeti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
(2) Resmî dili Türkçedir.
(3) Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
(4) Millî marşı "İstiklâl Marşı"dır.
(5) Başkenti Ankara'dır.
Devletin temel amaç ve görevleri
Madde 4- Devletin temel amaç ve görevi, insan haysiyetini korumak, kişilerin hak ve hürriyetlerini kullanmalarının önündeki bütün engelleri kaldırmak ve halkın huzur, güvenlik ve refahını sağlamak suretiyle insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaktır.
Egemenlik
Madde 5- (1) Egemenlik kayıtsız ve şartsız Milletindir.
(2) Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yasama, yürütme ve yargı organları eliyle kullanır.
(3) Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
(4) Milletlerarası ve milletlerüstü kuruluşlara üyelikten kaynaklanan sınırlamalar saklıdır.
Yasama yetkisi
Madde 6- Yasama yetkisi, Türk Milleti adına, Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. Kanun hükmünde kararnamelere ilişkin hükümler saklıdır.
Yürütme yetkisi ve görevi
Madde 7- Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.
Yargı yetkisi ve görevi
Madde 8- Yargı yetkisi ve görevi, Türk Milleti adına, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır ve yerine getirilir.
Eşitlik
Madde 9- (1) Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(2) Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
(3) Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunmayı gerektiren kesimler için alınan tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
(4) Devlet organları ve idare makamları, bütün eylem ve işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.
Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü
Madde 10- (1) Anayasa hükümleri yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluşları ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
(2) Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
İKİNCİ KISIM
Temel Haklar ve Hürriyetler
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Temel hak ve hürriyetlerin niteliği
Madde 11- Herkes, insan haysiyetinden kaynaklanan, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması
Madde 12- (1) Temel hak ve hürriyetler, sadece Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplerle ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. Kanun, temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunamaz.
(2) Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.
Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması
Alternatif 1
Madde 13- Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesine veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasına imkân verecek şekilde yorumlanamaz.
Alternatif 2
Madde 13- (1) Anayasada yer alan temel hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yönelik eylemler biçiminde kullanılamaz.
(2) Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesine veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasına imkân verecek şekilde yorumlanamaz.
Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması
Madde 14- (1) Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, temel hak ve hürriyetlerin kullanılması, durumun gerektirdiği ölçüde sınırlandırılabilir veya durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen durumlarda dahi, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse dinî inançlarını, vicdanî kanaatlerini ve düşüncelerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalara ilişkin hükümler geçmişe yürütülemez; suçluluğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Kişinin Hakları ve Hürriyetleri
Yaşama hakkı
Madde 15- (1) Herkes yaşama hakkına sahiptir.
(2) Meşru müdafaa, yakalama veya tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, ayaklanma veya isyanın bastırılması hallerinde silâh kullanmanın kanunen zorunluluk haline gelmesi sonucunda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.
İşkence ve kötü muamele yasağı
Madde 16- (1) Kimseye işkence ve kötü muamele yapılamaz. Kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz.
(2) Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; kimse rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.
Zorla çalıştırma yasağı
Madde 17- (1) Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
(2) Şekil ve şartları kanunla düzenlenen tutukluluk veya hükümlülük süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz.
Kişi hürriyeti ve güvenliği
Madde 18- (1) Herkes kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
(2) Kişi hürriyeti, aşağıdaki durumlarda, kanunun öngördüğü esas ve usullere göre sınırlanabilir:
a) Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi;
b) Mahkeme kararının veya kanunda öngörülen yükümlülüğün yerine getirilmesi;
c) Küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen kararın yerine getirilmesi;
ç) Toplum için tehlike teşkil eden akıl hastası, uyuşturucu madde veya âlkol tutkunu, serseri veya hastalık yayabilecek kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için alınan tedbirlerin yerine getirilmesi;
d) Usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren kişinin ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen kişinin sınır dışı edilmesi.
(3) Yakalama ve tutuklama hâkim kararı ile olur. Tutuklama kararı, suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler hakkında ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek amacıyla verilebilir. Hâkim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, suçluluğu hakkında kuvvetli belirtiler bulunan kişiyi mahkeme önüne çıkarmak amacıyla veya ikinci fıkranın (c), (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen kişilerle ilgili olarak önleme amaçlı yapılabilir.
(4) Yakalama ve tutuklamanın usul ve esasları kanunla düzenlenir.
(5) Yakalanan veya tutuklanan kişiye, yakalama veya tutuklama sebepleri ve hakkındaki iddialar herhalde yazılı, bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhâl; toplu suçlarda ise en geç hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı yakınlarına derhâl bildirilir.
(6) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç, en geç kırk sekiz saat, toplu olarak işlenen suçlarda ise en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden mahrum bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir.
(7) Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma, ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasına veya hükmün infazını sağlamak için bir güvenceye veya başka yükümlülüklerin yerine getirilmesine bağlanabilir.
(8) Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. Yargı merci kararını vermeden önce hürriyeti kısıtlanan kişiyi dinler.
(9) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre Devletçe ödenir.
Özel hayatın ve aile hayatının gizliliği ve korunması
Madde 19- (1) Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.
(2) Millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi sebepleriyle usulüne uygun olarak verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde el koyma kendiliğinden kalkar.
Kişisel bilgilerin korunması
Madde 20- (1) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel bilgi ve verilerin korunması hakkına sahiptir.
(2) Bu bilgiler, ancak kişinin açık rızasına veya kanunla öngörülen meşru bir sebebe dayalı olarak kullanılabilir. Herkes, kendisi hakkında toplanmış olan veya kayıtlarda yer alan bilgilere erişme, bunlarda düzeltme yaptırma ve bu bilgilerin amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenme hakkına sahiptir.
Konut dokunulmazlığı
Madde 21- (1) Kimsenin konutuna dokunulamaz.
(2) Millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi sebepleriyle usulüne uygun olarak verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça, kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde el koyma kendiliğinden kalkar.
Haberleşme hürriyeti
Madde 22- (1) Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.
(2) Millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi sebepleriyle usulüne uygun olarak verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça, haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde karar kendiliğinden kalkar.
Yerleşme ve seyahat hürriyeti
Madde 23- (1) Herkes yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
(2) Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek, kamu mallarını korumak; seyahat hürriyeti ise suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle, genel sağlığı korumak yahut suç işlenmesini önlemek amaçlarıyla sınırlanabilir.
(3) Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından mahrum bırakılamaz.
(4) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, vatandaşlık ödevi ya da suç soruşturması veya kovuşturması sebepleriyle sınırlanabilir.
Din ve inanç hürriyeti
Madde 24- (1) Herkes din ve inanç hürriyetine sahiptir. Bu hak, tek başına veya topluca, alenen veya özel olarak ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama ve bunları değiştirebilme hürriyetini de içerir.
(2) Kimse ibadete, dinî ayin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve düşüncelerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç, düşünce ve kanaatlerinden ve bunları değiştirmekten dolayı kınanamaz, suçlanamaz ve farklı bir muameleye tâbi tutulamaz.
(3) İbadet ve dinî ayin ve törenler, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması amaçlarıyla sınırlanabilir.
Alternatif 1
(4) Devlet, eğitim ve öğretim alanındaki görevlerini yerine getirirken, eğitim ve öğretimin ana ve babanın dinî ve felsefî inançlarına göre yapılmasını isteme hakkına riayet eder. Din eğitim ve öğretimi, kişinin kendisinin, küçüklerin ise kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır. Devlet bu taleplerin gereğini yerine getirmekle yükümlüdür.
Alternatif 2
(4) Devlet, eğitim ve öğretim alanındaki görevlerini yerine getirirken, eğitim ve öğretimin ana ve babanın dinî ve felsefî inançlarına göre yapılmasını isteme hakkına riayet eder. Din kültürü ve ahlâk öğretimi, ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bu dersten muafiyet, kişinin kendisinin, küçüklerin ise kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır.
Alternatif 1
(5) Din ve inanç hürriyeti, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini din kurallarına dayandırmaya yönelik eylemler biçiminde kullanılamaz.
Alternatif 2
(5) Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya şahsî çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla, her ne suretle olursa olsun dinî veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
Alternatif 3
(5) Din ve inanç hürriyeti, anayasal düzeni din kurallarına dayandırmaya yönelik eylemler biçiminde kullanılamaz.
Düşünce, vicdan ve kanaat hürriyeti
Madde 25- (1) Herkes düşünce, vicdan ve kanaat hürriyetine sahiptir.
(2) Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce, vicdan ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
İfade hürriyeti
Madde 26- (1) Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hürriyetine sahiptir. Bu hürriyet, resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir alma ya da verme serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
(2) Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
(3) Bu hak ve hürriyetlerin kullanılması; millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlâkın, başkalarının şöhret veya haklarının, özel veya aile hayatının korunması, suçların önlenmesi, devlet sırrı olarak usûlünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, yargının bağımsızlık ve tarafsızlığının sağlanması, savaş kışkırtıcılığının engellenmesi, her türlü ayrımcılık, düşmanlık veya kin ve nefret savunuculuğunun önlenmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
Basın ve yayın hürriyeti
Madde 27- (1) Basın hürdür, sansür edilemez.
(2) Basın hürriyeti 26 ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen sebeplerle sınırlanabilir.
(3) Yargılamanın amacına uygun olarak yerine getirilmesi için kanunla belirtilecek sınırlar içinde hâkim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayın yasağı konulamaz.
(4) Süreli veya süresiz yayın yapmak ve bu amaçla basımevi kurmak, önceden izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.
(5) Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz. Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır.
(6) Süreli yayınların çıkarılması, yayın şartları, malî kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanunla haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayınlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı şartlar konulamaz.
(7) Süreli ve süresiz yayınlar hâkim kararıyla, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise kanunun yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır. Süreli yayınların durdurulması da aynı hükümlere tâbidir; ancak bu yayınların kapatılması sadece mahkeme kararıyla mümkündür. Toplatma, durdurma ve kapatmaya ilişkin şartlar ile usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
(8) Masumiyet karinesinin ihlâline yönelik yayın yapılamaz.
(9) Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişinin haysiyet ve şerefine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır. Düzeltme ve cevap yayınlanmazsa, yayınlanmasının gerekip gerekmediğine, hâkim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde karar verilir.
(10) Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek, kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir.
(11) Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının ve radyo ve televizyon yayınlarını denetleyen kurumun özerkliği ve tarafsızlığı esastır.
Mülkiyet ve miras hakkı
Madde 28- (1) Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
(2) Bu haklar, kamu yararı sebebiyle sınırlanabilir.
Çalışma, teşebbüs ve sözleşme hürriyeti
Madde 29- (1) Herkes, dilediği alanda çalışma, teşebbüs ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir.
(2) Çalışma, teşebbüs ve sözleşme hürriyetleri, millî güvenliğin, genel sağlığın, genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması amaçlarıyla sınırlanabilir.
Dernek kurma hürriyeti
Madde 30- (1) Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma, bunlara üye olma ve üyelikten ayrılma hürriyetine sahiptir.
(2) Dernek kurma hürriyeti millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlâkın, başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
(3) Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, gecikmesinde sakınca varsa millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde, kanunla yetkili kılınan merci, derneği faaliyetten men edebilir. Bu merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
(4) Birinci fıkra hükmü, Türk Silâhlı Kuvvetleri ve genel kolluk mensuplarına, hâkim ve savcılar ile bu meslekten sayılanlara ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde diğer kamu hizmeti görevlilerine sınırlamalar getirilmesine engel değildir.
(5) Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.
Toplantı, gösteri ve yürüyüş düzenleme hürriyeti
Madde 31- (1) Herkes, önceden izin almadan, silâhsız ve saldırısız toplantı, gösteri ve yürüyüş düzenleme hürriyetine sahiptir.
(2) Toplantı, gösteri ve yürüyüş hürriyeti, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlâkın, başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
Hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı
Madde 32- (1) Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle, yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
(2) Hiç kimse, tabiî hâkiminden başka bir merci önüne çıkarılamaz ve bir kimseyi tabiî hâkiminden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.
(3) Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
(4) Davalar, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve alenî olarak görülür. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlâkın, küçüklerin korunmasının veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliğinin gerektirdiği veya davanın alenî olarak görülmesinin yargılamanın selâmetine zarar verebileceği özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruşmalar tamamen veya kısmen basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.
(5) Küçüklerin yargılanması hakkında özel hükümler konulabilir.
(6) Her sanık aşağıda belirtilen haklara sahiptir:
a) Kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebi hakkında en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak bilgilendirilmek,
b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak,
c) Kendisini bizzat veya tayin edeceği bir müdafiin yardımından yararlanarak savunmak; müdafi tayini için gereken malî imkânlardan mahrum bulunuyor ve yargılamanın selâmeti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir müdafiin yardımından bedelsiz yararlanabilmek,
ç) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı şartlar altında dinlenmesini istemek,
d) Mahkemede kullanılan dili anlayamadığı veya konuşamadığı takdirde, bir tercümanın yardımından bedelsiz yararlanmak.
(7) Hukuka aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.
(8) Mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 33- (1) Suç ile ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiili gerçekleştirmesinden dolayı cezalandırılamaz ve kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
(2) Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da birinci fıkra uygulanır.
(3) Suçluluğu kesin mahkeme kararı ile hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
(4) Hiç kimse, kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(5) Ceza sorumluluğu şahsîdir.
(6) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı hürriyetinden alıkonulamaz.
(7) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
(8) Kamu İdaresi, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(9) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
İspat hakkı
Madde 34- Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde, ispat talebinin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikâyetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Siyasî Haklar ve Ödevler
Vatandaşlık
Madde 35-
Alternatif 1
(1) Devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.
Alternatif 2
(1) Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese, din ve ırk farkı gözetilmeksizin Türk denir.
Alternatif 3
(1) Vatandaşlık temel bir haktır. Kanunun öngördüğü esaslara uygun olarak bu statüyü kazanan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.
(2) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı babanın veya ananın çocuğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.
(3) Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.
(4) Hiçbir vatandaş, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.
Seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları
Madde 36- (1) Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma haklarına sahiptir.
(2) Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı organının yönetim ve denetimi altında yapılır. Yurt dışında bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmelerini sağlayacak esaslar kanunla belirlenir.
(3) Onsekiz yaşını dolduran her vatandaş seçme ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.
(4) Silâh altında bulunan er ve erbaşlar ile askerî öğrenciler ve taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar.
(5) Seçim kanunlarında seçim sistemine ilişkin olarak yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.
Siyasî parti kurma hürriyeti
Madde 37- (1) Siyasî partiler, demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
(2) Vatandaşlar, önceden izin almaksızın, siyasî parti kurma ve partilere üye olma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
(3) Hâkim ve savcılar, bu meslekten sayılanlar, kamu kurum ve kuruluşlarının memur ve sözleşmeli personel statüsündeki görevlileri, Türk Silâhlı Kuvvetleri mensupları ve ilk ve ortaöğretim öğrencileri siyasî partilere üye olamazlar.
(4) Yükseköğretim elemanlarının ve öğrencilerinin siyasî partilere üye olmalarına dair esaslar kanunla düzenlenir.
(5) Devlet, siyasî partilere, yeterli düzeyde ve hakça malî yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, partilerin alacakları üye aidatının ve bağışların tâbi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.
Siyasî partilerin uyacakları esaslar
Madde 38- (1) Siyasî partilerin tüzük ve programları ile fiilleri, insan haklarına, Devletin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüne, demokrasiye, cumhuriyete ve lâikliğe aykırı olamaz.
(2) Partiler yabancı devletlerden, milletlerarası kuruluşlardan ve Türk tâbiyetinde olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddî yardım alamazlar.
(3) Siyasî partiler ticarî faaliyette bulunamazlar.
(4) Bir siyasî partinin tüzüğünün veya programının birinci fıkra hükümlerine aykırı görülmesi halinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine, Anayasa Mahkemesince partiye ihtarda bulunulur. İhtarı izleyen iki ay içinde aykırılık giderilmediği takdirde, ilgili parti hakkında dava açılır.
(5) Bir siyasî partiye birinci fıkra hükümlerine aykırı fiillerinden ötürü yaptırım uygulanmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun, sürekli ve ciddî tehlike oluşturacak bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca benimsendiği yahut bu fiiller aynı şekilde doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
(6) Anayasa Mahkemesi, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine aykırılık nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan davalarda, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen mahrum bırakılmasına ya da kapatılmasına karar verebilir.
Alternatif 1
(7) Bir siyasî partinin kapatılmasına beyan veya fiilleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayınlanmasından sonraki ilk milletvekilliği veya mahallî idareler seçimlerinde aday olamazlar.
Alternatif 2
(7) Bu fıkranın tamamen çıkarılması.
(8) Siyasî partilerin malî denetimi Sayıştay tarafından yapılır.
(9) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, hukukî ve malî denetimleri ile adayların seçim harcamaları demokratik esaslara uygun olarak kanunla düzenlenir.
Kamu hizmetlerine girme hakkı
Madde 39- (1) Her vatandaş, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
(2) Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.
(3) Yasama, yürütme ve yargı organları dahil olmak üzere, kamu hizmetinde görev alanların mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir.
Vatan hizmeti
Madde 40- Vatan hizmeti, her vatandaşın hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Türk Silâhlı Kuvvetlerinde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.
Vergi ödevi
Madde 41- (1) Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.
(2) Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
(3) Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
(4) Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna; mahallî idareler tarafından tarh, tahakkuk ve tahsil edilenler için ise ilgili mahallî idarenin seçimle oluşan karar organına verilebilir.
Bilgi edinme, dilekçe ve başvuru hakları
Madde 42- (1) Herkes bilgi edinme, dilekçe ve başvuru haklarına sahiptir. Yabancılar için bilgi edinme hakkı karşılıklılık esasına düzenlenir.
(2) Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama başvurma hakkına sahiptir. Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yollarına ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Sosyal ve Ekonomik Haklar
Ailenin korunması
Madde 43- Aile, toplumun temelidir; eşler arasında eşitliğe dayanır ve her türlü hukukî, ekonomik ve sosyal korunmadan yararlanır.
Çocuk hakları
Madde 44- (1) Her çocuk, kendi iyiliği için gereken himaye ve bakımdan yararlanma hakkına sahiptir. Çocuklar görüşlerini serbestçe açıklayabilir ve bu görüşleri kendilerini ilgilendiren konularda, yaşlarına ve olgunluklarına göre dikkate alınır.
(2) Kamu veya özel kurum ve kuruluşlarca çocuklarla ilgili olarak yapılan eylem ve işlemlerde, çocuğun azamî iyiliği gözetilir.
(3) Her çocuk, kendi menfaatine açıkça ters düşmedikçe, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
Eğitim ve öğrenim hakkı
Madde 45- (1) Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından mahrum bırakılamaz.
(2) Eğitim ve öğretim, demokratik, lâik, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.
(3) Temel eğitim, bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
(4) Özel ilk ve ortaöğretim okullarının bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları için öngörülenler dikkate alınarak kanunla düzenlenir.
(5) Eğitim ve öğretim dili Türkçedir. Türkçeden başka dillerde eğitim ve öğretim yapılması ile ilgili esaslar, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Alternatif 1
(6) Kılık ve kıyafetinden dolayı hiç kimse yükseköğrenim hakkından mahrum bırakılamaz.
Alternatif 2
(6) Yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir.
(7) Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.
Çalışma ile ilgili esaslar
Madde 46- (1) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışanları ve işsizleri korumak, istihdamı artırmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
(2) Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
(3) Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar, çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Kadınlar ve erkekler arasında işe alınma, çalışma şartları ve ücretler bakımından ayrımcılık yapılamaz.
(4) Çalışanlar dinlenme, ücretli hafta ve bayram tatili ile yıllık izin haklarına sahiptir.
(5) Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri için gerekli tedbirleri alır.
(6) Asgarî ücretin tespitinde, çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu gözönünde bulundurulur.
Sendika kurma hakkı
Madde 47- (1) Çalışanlar ve işverenler, önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten çekilme haklarına sahiptir. Aynı zamanda ve aynı iş veya hizmet kolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz.
(2) Sendikaların ve üst kuruluşlarının kuruluş, yönetim ve işleyişleri demokratik esaslara aykırı olamaz.
(3) Sendika kurma hakkı, millî güvenlik, kamu düzeni, başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması ile suç işlenmesinin önlenmesi sebepleriyle sınırlanabilir.
Toplu iş sözleşmesi ve grev hakları
Madde 48- (1) İşçiler, işverenlerle olan ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal durumlarını düzeltmek amacıyla toplu iş sözleşmesi ve grev haklarına sahiptir. Aynı işyerinde aynı dönem için birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılamaz. İşçi niteliği taşımayan kamu hizmeti görevlilerinin toplu görüşme hakları kanunla düzenlenir.
(2) Grev hakkının kullanılması ve istisnaları ile işverenlerin hakları ve lokavt kanunla düzenlenir.
(3) Toplu iş sözleşmesi ve grev hakları, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
Sağlık ve sosyal güvenlik hakları ile sosyal yardım ve hizmet
Madde 49- (1) Herkes, sağlık ve sosyal güvenlik haklarına sahiptir.
(2) Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimlerini, malûl ve gazileri, engellileri, yaşlıları ve korunmaya muhtaç çocuklar gibi kesimleri özel olarak korur.
(3) Devlet, bu hakları sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilâtı kurar.
Devletin sosyal ve ekonomik ödevlerinin sınırları
Madde 50- Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen ödevlerini, bu ödevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek, malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Cumhuriyetin Temel Organları
BİRİNCİ BÖLÜM
Yasama
BİRİNCİ ALT BÖLÜM
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Kuruluşu
Madde 51- (1) Türkiye Büyük Millet Meclisi, genel oyla seçilen beşyüzelli milletvekilinden oluşur.
(2) Milletvekillerinden dörtyüzellisi kanundaki esaslara göre belirlenen seçim çevrelerinden seçilir. Yüz milletvekili ise siyasî partilerin ülke seçim çevresi için düzenleyeceği listelerden nispî temsil esasına göre seçilir.
Seçim dönemi
Madde 52- (1) Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri dört yılda bir yapılır.
(2) Meclis, bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar verebilir. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir.
(3) Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer.
Seçimlerin ertelenmesi ve ara seçimler
Madde 53- (1) Savaş sebebiyle seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl ertelenmesine karar verebilir. Erteleme sebebi ortadan kalkmamışsa, aynı usule göre bu işlem tekrarlanabilir.
(2) Milletvekilliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde sadece bir defa yapılabilir. Boşalan milletvekilliği sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu takdirde üç ay içinde ara seçim yapılır. Ancak, her halde, genel seçimden iki yıl geçmedikçe ve genel seçimlere bir yıl kala ara seçim yapılamaz.
Seçimlerin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi
Madde 54- (1) Yeni seçilen Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başkanlık Divanının oluşmasından sonra veya Başbakanın istifası yahut Bakanlar Kurulunun güvensizlik oyu ile düşürülmesi hallerinde kırkbeş gün içinde yeni Bakanlar Kurulunun kurulamaması veya kurulduğu halde güvenoyu alamaması halinde Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
(2) Yenilenme kararı Resmî Gazetede yayınlanır ve seçime gidilir.
Seçimlerin genel yönetimi ve denetimi
Madde 55- (1) Seçimler, yargı organının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.
(2) Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve milletvekillerinin seçim tutanakları ile Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur.
(3) Yüksek Seçim Kurulu, yedi asıl, dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile dört yıllığına seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilir. Üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.
(4) Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler.
(5) Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.
(6) Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının teşkilâtı ile görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
İKİNCİ ALT BÖLÜM
Milletvekilliği ile İlgili Hükümler
Milletin temsili
Madde 56- Milletvekilleri sadece seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler.
Milletvekili seçilme yeterliliği
Madde 57- (1) Yirmibeş yaşını dolduran her vatandaş milletvekili seçilebilir.
(2) Aşağıda sayılanlar milletvekili seçilemezler:
a) En az ilköğretim diploması olmayanlar,
b) Kısıtlılar,
c) Yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,
ç) Taksirli suçlar hariç, toplam bir yıl veya daha fazla hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; affa uğramış olsalar bile zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli iflâs, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma suçlarından birinden dolayı hüküm giymiş olanlar.
(3) Aday olmak, memurluktan çekilme şartına bağlanamaz. Seçim güvenliği bakımından hangi kamu hizmeti görevlilerinin ne gibi şartlarla aday olabilecekleri kanunla düzenlenir. Hâkimler ve savcılar ile bu meslekten sayılanlar, Türk Silâhlı Kuvvetleri ve genel kolluk mensupları, valiler, büyükelçiler ve rektörler görevlerinden çekilmedikçe aday olamazlar.
Andiçme
Madde 58- Milletvekilleri göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler:
"Devletin bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim."
Milletvekilliği ile bağdaşmayan işler
Madde 59- (1) Milletvekilleri, Devlet ve diğer kamu tüzelkişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.
(2) Milletvekilleri yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmî veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. Bir milletvekilinin belli konuda ve altı ayı aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca verilecek geçici bir görevi kabul etmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararına bağlıdır.
(3) Milletvekilliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir.
Yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığı
Madde 60- (1) Milletvekilleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
(2) Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Milletvekili hakkında seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, milletvekilliği sıfatının sona ermesine bırakılır ve milletvekilliği süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.
Alternatif 1
(3) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda suçüstü hali dokunulmazlık kapsamı dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirir.
Alternatif 2
(3) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda suçüstü hali ile zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli iflâs, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma ve edimin ifasına fesat karıştırma suçlarından dolayı bir milletvekilinin sorguya çekilmesi ve yargılanması için Meclisin kararı aranmaz. Bu hallerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, durumu hemen Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirir.
(4) Hakkında suç isnadı bulunan milletvekili, Meclis Başkanlığına başvurmak suretiyle, isnad edilen suçla ilgili olarak dokunulmazlığından feragat edebilir.
(5) Dokunulmazlık kapsamında olmayan suçları işleyen, dokunulmazlığı kaldırılan veya dokunulmazlıktan feragat eden milletvekillerinin yargılanmaları, tutuksuz olarak ve yasama çalışmaları engellenmeyecek şekilde yürütülür.
(6) Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasî parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
(7) Milletvekilleri hakkındaki ceza davaları Yargıtayda görülür. Bu davalarla ilgili hazırlık soruşturmasının yürütülmesi, kamu davasının açılması, hükmün temyizi ve diğer yargılama esasları kanunla düzenlenir.
Milletvekilliğinin düşmesi
Madde 61- (1) İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, istifanın geçerli olduğunun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesinden sonra, Genel Kurulca karar verilir.
(2) Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle gerçekleşir.
(3) 59 uncu maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdüren milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun gizli oyuyla karar verilir.
(4) Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun gizli oyuyla karar verilir.
(5) Partisinin kapatılmasına beyan ve fiilleriyle sebep olduğu Anayasa Mahkemesinin kapatmaya ilişkin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilliği, bu kararın Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayınlandığı tarihte sona erer. (NOT: Bu fıkra, ilgili madde olan 38/7'de benimsenen alternatife göre kalabilir de çıkabilir de.)
İptal istemi
Madde 62- Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya 61 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına göre milletvekilliğinin düşmesine karar verilmiş olması hallerinde, kararın alındığı tarihten itibaren yedi gün içinde, ilgili milletvekili, kararın Anayasaya veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal talebini onbeş gün içinde karara bağlar.
Ödenek ve yolluklar
Madde 63- (1) Milletvekillerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz.
(2) Milletvekillerine ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez.
ÜÇÜNCÜ ALT BÖLÜM
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Görev ve Yetkileri
Genel olarak
Madde 64- Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri şunlardır:
a) Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak,
b) Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek,
c) Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek,
ç) Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek,
d) Para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek,
e) Milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak,
f) Üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek,
g) Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek.
Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi
Madde 65- (1) Kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir.
(2) Kanun tasarı ve tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları İçtüzükle düzenlenir. İçtüzük temel kanunların Genel Kurulda görüşülmesi bakımından özel usuller kabul edebilir.
Kanunların Cumhurbaşkanınca yayınlanması
Madde 66- (1) Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayınlar.
(2) Cumhurbaşkanı yayınlanmasını uygun bulmadığı kanunları bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tâbi değildir.
(3) Türkiye Büyük Millet Meclisi geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse, kanun, Cumhurbaşkanınca üç gün içinde yayınlanır. Meclis, geri gönderilen kanunda değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu ikinci fıkra hükümlerine göre tekrar Meclise geri gönderebilir.
(4) Cumhurbaşkanının onbeş gün içinde geri göndermediği veya yayınlamadığı kanunlar Meclis Başkanı tarafından yayınlanır.
Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma
Madde 67- (1) Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası veya milletlerüstü kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
(2) Ekonomik, ticarî veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yabancı ülkelerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayınlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayınlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur.
(3) Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticarî, teknik veya idarî andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur. Ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticarî veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayınlanmadan yürürlüğe konulamaz.
(4) Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında değişiklik gerektiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır.
(5) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
(6) Kanunlar, usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş temel hak ve hürriyetlere ilişkin milletlerarası andlaşmalara aykırı olamaz.
Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme
Madde 68- (1) Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak, Anayasanın ikinci kısmının birinci, ikinci ve üçüncü bölümlerinde yer alan hak ve hürriyetler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.
(2) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yetki kanununun konusunu, geçerlilik süresini ve bu süre içinde birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir.
(3) Kanun hükmünde kararnameler, kararnamede yayından sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayınlandıkları gün yürürlüğe girer ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
(4) Cumhurbaşkanı yayınlanmasını uygun görmediği kanun hükmünde kararnameleri Bakanlar Kuruluna gerekçeleri ile birlikte onbeş gün içinde geri gönderebilir. Bakanlar Kurulu, geri gönderilen kanun hükmünde kararnameyi aynen kabul ederse kararname Cumhurbaşkanınca üç gün içinde yayınlanır.
(5) Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler, Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür.
(6) Yayınlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan kanun hükmünde kararnameler bu tarihte; Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen kanun hükmünde kararnameler bu kararın Resmî Gazetede yayınlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kanun hükmünde kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu değişikliklerin Resmî Gazetede yayınlandığı gün yürürlüğe girer.
Savaş hali ilânı ve silâhlı kuvvet kullanılmasına izin verme
Madde 69- (1) Türkiye Büyük Millet Meclisi;
(a) Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilânına,
(b) Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silâhlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına, izin verme yetkisine sahiptir.
(2) Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silâhlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silâhlı kuvvet kullanılmasına derhâl karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde, Başbakanın teklifi üzerine Cumhurbaşkanı da, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir.
DÖRDÜNCÜ ALT BÖLÜM
Türkiye Büyük Millet Meclisinin İç Düzeni ve Çalışma Esasları
Toplanma ve tatil
Madde 70- (1) Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının birinci günü kendiliğinden toplanır.
(2) Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir. Meclis, ara verme veya tatil sırasında Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından doğrudan doğruya; milletvekillerinin beşte birinin talebi üzerine de Meclis Başkanı tarafından toplantıya çağrılır.
Başkanlık Divanı
Madde 71- (1) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı, milletvekilleri arasından seçilen Meclis Başkanı, başkanvekilleri, kâtip üyeler ve idare amirlerinden oluşur.
(2) Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasî parti gruplarının milletvekili sayısı oranında katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasî parti grupları Meclis Başkanlığı için aday gösteremezler.
(3) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için bir yasama döneminde iki seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev süresi iki yıl, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi genel seçimlere kadardır.
(4) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, milletvekilleri arasından Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde Başkanlık Divanına bildirilir. Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır. Dördüncü oylamada en fazla oy alan milletvekili Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren beş gün içinde tamamlanır.
(5) Başkanvekillerinin, kâtip üyelerin ve idare amirlerinin sayısı ve seçim usulleri Meclis İçtüzüğünde belirlenir.
(6) Başkan ve başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasî partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetleri ile görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar. Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamaz.
İçtüzük ve siyasî parti grupları
Madde 72- (1) Türkiy