Bundan 26 yıl önce 1981'de Ortadoğu Teknik Üniversitesi Ekonomi Bölümü, Anayasa taslağı üzerine görüşler hazırlamış. O dönem ODTÜ Ekonomi Bölümü'nde öğretim üyesi olan Erdal Yavuz ve Gürel Tüzün de bu çalışmaya katkıda bulunan isimlerden.
bianet'in görüştüğü Yavuz "Her şeye rağmen YÖK'e karşı inatlaşmamız sürüyordu, zaten o dönem istifa ettik. Şu anda rüzgarlar farklı yönden esse de, hala birşeylerin değişebileceğine inanıyorum" diyor.
Tüzün: Anayasa Komisyonu üniversitelerden görüş istedi
Gürel Tüzün de 1981'de Anayasa Komisyonu'nun üniversitede bölümlere böyle bir teklifte bulunmasının önemli, dikkat çekici bir gelişme olduğunu vurguluyor, "Tabii şimdi sorsalar, üniversitelerden nasıl görüşler gelir, ondan da emin değilim. Görüşümüzü sordular ama dinlemediler, o ayrı konu. Fakat henüz ortada olmayan bir taslak için görüş almışlardı. Şimdi bir de oluşturulmuş bir taslakla sınırlandırıyorlar" dedi.
ODTÜ Ekonomi Bölümü'nün Anayasa hazırlığı için görüşlerinde öne çıkan bölümler şöyle:
"Türkiye'de toplumsal yaşamın zor dönemlerinde, karşılaşılan sorunlardan Anayasayı sorumlu tutma eğiliminden vazgeçmek gerekiyor, Anayasayı değiştirmek bunalımdan çıkışın önkoşulu olarak görülmemeli. Böyle bir yanlış eğilimden kaçınılması için, her şeyden önce, toplumun hangi koşullar altında bugünkü noktaya gelmiş olduğu anlaşılmalı."
Anayasa "kişi özgürlüğü belgesi" olarak görülmeli
Eğer anayasalar, yanlış bir anlayışın sonucu olarak, pozitif hukuka bırakılması gereken alanları da düzenleme eğiliminde olurlarsa, çok kısa sürede "Anayasa krizi” olarak nitelenebilecek durumlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle, Anayasayı geleneksel anlamına uygun bir biçimde bir "kişi özgürlüğü belgesi" olarak görmekte yarar var.
Geniş kitlelerin siyasal katılımının en önemli aracı olan partilerin kapatılmış ve mesleki örgütlenmenin sınırlanmış olduğu günümüzde, Anayasa hazırlık çalışmalarının her aşamasında, özellikle halkoyuna sunulacak taslak üzerinde, geniş bir tartışma ve eleştiri ortamının oluşturulması çağdaş, geçerli ve kalıcı bir Anayasa hazırlanması açısından daha da büyük bir önem kazanıyor. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi de bunu gerektiriyor. (NZ)
* Görüşlerin tam metni için tıklayın.