Tekirdağ’da bulunan Namık Kemal Üniversitesi’nde öğrenciler ve akademisyenlerin konuştuğu tek konu 31 Mart Yerel Seçimleri değil.
Onların konusu: Veteriner Fakültesi öğretim üyesi T.Ö.’nün kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu iddia ettiği Doç. Dr. M.N.M.’ye yönelik başlattığı hukuk mücadelesiyle gündeme gelen "ayrıntılar" ve "akademide taciz".
Konuşulanlar
Veteriner Fakültesi'nde yarım günlük bir turlamayla duyduklarımı, konuşulanları, anlatılanları buraya aktarıyorum.
Yard. Doç. Dr. T.Ö. Namık Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde 2015’te Cerrahi dersleri vermeye başladı. Aynı fakültede parazitoloji dersleri veren öğretim üyesi ve dönemin dekan yardımcısı Doç. Dr. M.N.M.'nin eşi D. T. ve T.Ö. aynı odayı paylaşıyorlardı.
T.Ö. ilk başlarda erkek akademisyenin ilgisinin mesleki dayanışmadan ibaret olduğunu düşündü. Ta ki gece geç saatlerde T.Ö’yü armasına, ailevi sorunlarından söz etmesine kadar.
Rektör ve yardımcısına anlattı
Durum zamanla sözlü tacize dönüştü. Eşi D.M. okulda olmadığında T.Ö.’nün odasına giderek sözlü - fiziksel temasla tacizlere başladı. T.Ö. bu durumdan çok rahatsız oldu. Konuyu, dönemin üniversitenin rektör yardımcısı Prof. Dr. Şefik Kurultay’a bildirdi. Konuyu dönemin rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek de biliyordu.
Prof. Dr. Kurultay ve Prof. Dr. Şimşek, şikâyeti bilmelerine rağmen konuya dair bir adım atmadılar, idari inceleme başlatmadılar. T.Ö. rutin hayatına devam etti.
Ancak bu kez değişen bir şey vardı. Kendisiyle ilgili itibarsızlaştırma çalışmaları başlatıldı. Üniversitede mobinge uğradı. M.N.M.’nin sözlü tacizlerinin yanına bu kez ısrarlı takipleri eklendi.
Kadın akademisyenin evinin etrafında arabasıyla gezen M.N.M. tacizlerinin boyutunu da arttırdı. Günün her saatinde T.Ö.’yü arayıp, rahatsız etti.
Kayıtlar dosyada
T.Ö. bazı konuşmaları kaydetti. Kayıtlar dava dosyasına da girdi. Ses kaydında erkek akademisyen M.N.M.'nin T.Ö.’ye, aynı üniversitede öğrenci bir genç kadına, üniversiteye yakın bir yerde ev tuttuğunu, genç kadının kendisinden hamile olduğunu ve kürtaj için tanıdık doktor bilip bilmediğini sorduğu duyuluyormuş.
Mevlana şiiriyle taciz
Başka bir telefon konuşmasında ise M.N.M. Mevlana’nın "İnsan en çok sevdiği ya da en çok istediği şeyle imtihan olur” sözünü hatırlatıyor ve T.Ö.’ye “Benim dünyadaki sınavım sensin, en çok istediğim sensin” diye sesleniyordu. T.Ö. bu cümleleri de “Seni arkadaşça görüyorum” diye yanıtlıyordu.
Rektör yardımcısı
Yaşadıkları nedeniyle T.Ö’ye destek olmak isteyen ailesi Tekirdağ’a geldi. T.Ö.’nün ailesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kurultay’ın yanına gitti.
Kurultay, “Kızınızın başvurusu sözlüydü. Bir şey yapmadık, işlem başlatamadık” dedi.
Bunun üzerine T.Ö. durumu yargıya taşıyacağını bildirdi. Prof. Dr. Kurultay, “Ne yaparsan yap” dedi. Daha öncesinde de başka bir öğretim üyesi üniversitede olanları Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) bildirmişti.
YÖK'ten dönen "ceza"
YÖK’ten yetkililer geldi, üniversitede araştırma yaptılar. YÖK yetkilileri Şimşek’e “Bu adamı korumayın, yoksa siz de yanarsınız” dediği iddia edildi.
Rektör Prof. Dr. Şimşek bunun üzerine Disiplin Soruşturması başlattı. Sonuç olarak, M.N.M'nin ihraç edilmesine karar verildi. Ancak, erkek akademisyen görevden ihraç edilmedi.
YÖK’ten gelen bilgide, “İhraç” cezası “aylıktan kesme” cezasına dönüştürüldü. Her iki ceza da uygulanmadı. Hiç kimse bu değişikliğin nasıl yapıldığını bilmiyor.
T.Ö. konuyu Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne taşıdı. Cinsel tacizden açılan dava Danıştay’ın kararıyla “Cinsel saldırıya” dönüştürüldü.
Tanık Prof. Dr. G.V.
Davanın ikinci duruşmasında T.Ö.’nün tanıklarından biri olan Prof. Dr. G.V. konuştu.
T.Ö.’nün yaşadığı sorunları bildiğini, erkek akademisyen M.N.M.’den akademide başka kişilerin de rahatsız olduğunu, durumu BİMER’e ve CİMER’e bildirdiğini ancak bir sonuç alamadığını söyledi. Aynı duruşmada G.V, M.N.M.’nin kendisini de taciz ettiğini belirtti.
Öğrenciler
Üniversitenin öğrencileri de yaşananlara dair bir hayli şaşkın. Kendilerini güvende hissetmediklerini söylüyorlar. Basına çok yansımasa da M.N.M.’nin yaptıklarının üniversitede herkesçe bilindiğini söyleyen öğrencilerden biri, fakültenin en alt katında sota bir yerdeki laboratuvara M.N.M.’nin çekyat koyduğunu ve anahtarının hiçbir akademisyende olmadığını söylüyor. (EMK)