Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına dair araştırmasını yayımladı.
Araştırmada, İsrail’in Refah’ta Hamas ve diğer silahlı grup savaşçılarını hedef alan ve onlarca sivili öldüren saldırılarının savaş suçu olarak soruşturulması gerektiği ifade edildi:
“İsrail güçleri Mayıs’ta işgal altındaki Gazze Şeridi’nin güneyinde Hamas ve İslami Cihad komutanları ve savaşçılarını hedef alan iki saldırı gerçekleştirirken, ülke içinde yerinden edilen kişilerin yaşadığı kamplara sığınan sivillere zarar vermekten kaçınmak veya zararı en aza indirmek için mümkün olan tüm tedbirleri almadı. ‘İnsani bölge’ içindeki kampa atılan top mermileri 23 sivili öldürdü.”
“Orantısız ve gelişigüzel saldırı”
Araştırmada şu bilgilere yer verildi:
“26 Mayıs 2024’te, İsrail’in batı Refah’taki Tel El Sultan bölgesinde ülke içinde yerinden edilenlere geçici barınma sağlayan Kuveyt Barış Kampı’na yönelik iki hava saldırısında altısı çocuk en az 36 kişi öldürüldü, 100’den fazla kişi ise yaralandı. Öldürülenlerin en az dördü savaşçıydı.
Yerinden edilen siviller arasında bulunan iki Hamas komutanını hedef alan hava saldırılarında, ABD yapımı iki adet GBU-39 güdümlü bomba kullanıldı. Geniş bir alana ölümcül parçalar fırlatan bu silahların, aşırı kalabalık geçici çadırlarda sivilleri barındıran bir kampta kullanılması muhtemelen orantısız ve gelişigüzel bir saldırıydı.
28 Mayıs’ta, araştırılan ikinci vakada İsrail ordusu, Refah’ta “insani bölge” olarak belirlediği El Mavasi bölgesindeki bir konumu en az üç top mermisiyle vurdu. Saldırılarda 23 sivil –12 çocuk, yedi kadın, dört erkek – öldürüldü, çok daha yüksek sayıda kişi de yaralandı.”
“Saldırıların bedelini Filistinli siviller ödedi”
Uluslararası Af Örgütü Araştırma, Savunuculuk, Politika ve Kampanyalar Kıdemli Direktörü Erika Guevara-Rosas konu hakkındaki açıklamasında, şunları söyledi:
“Bu saldırılar Hamas ve İslami Cihad komutanlarını ve savaşçılarını hedef almış olabilir; ancak saldırıların bedelini bir kez daha, barınma ve güvenlik arayışındaki yerinden edilen Filistinli siviller canıyla ödedi.
İsrail ordusu, yüzlerce metreye ölümcül şarapnel parçaları fırlatan bombalar ve güdümsüz tank mermileri kullanmanın, korumadan yoksun aşırı kalabalık yerlerde çok sayıda sivili yaralayacağının ve öldüreceğinin tamamen farkındaydı. Ordu, sivillere zarar vermekten kaçınmak veya hiç değilse zararı en aza indirmek için mümkün olan tüm tedbirleri alabilirdi ve almalıydı.
Önlenebilir sivil ölümleri ve yaralanmaları, uluslararası insancıl hukuk uyarınca hedef alınan bölgede savaşçıların varlığının İsrail ordusunu sivilleri koruma yükümlülüğünden muaf kılmadığını sert ve trajik bir biçimde hatırlatmaktadır.
“Çatışmaların tüm tarafları sivilleri korumak için mümkün olan tüm tedbirleri almak zorundadır. Bu, Hamas ve diğer silahlı grupların, yoğun nüfuslu bölgelere askeri hedef veya savaşçı yerleştirmekten mümkün olduğunca kaçınma yükümlülüğünü de içerir.”
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığının bugünkü açıklamasında, İsrail'in 326 gündür Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 40 bin 476'ya, yaralı sayısının da 93 bin 647'ye çıktığı kaydedildi. Hayatını kaybedenlerin 16 bin 589’u çocuk.
2023 Filistin-İsrail Savaşı
(AS)