Fotoğraf: Haberin Var mı İnisiyatifi
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Diyarbakır’da Newroz alanına girmek isterken polis tarafından öldürülen Kemal Kurkut fotoğraflarıyla tanınan gazeteci Abdurrahman Gök hakkında “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmayı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Bölge temsilcisi Mahmut Oral ve bazı gazeteciler izlerken, koronavirüs tedbirleri gerekçe gösterilerek Mezopotamya Kadın Gazeteciler (MKGP) Sözcüsü Ayşe Güney, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, Mezopotamya Ajansı Kürtçe Editörü Kadri Esen duruşma salonuna alınmadı. Gazeteciler, duruşmanın sonucunu duruşmanın bulunduğu koridorda beklemek zorunda kaldı.
Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre haber kaynaklarıyla yaptığı telefon görüşmeleri, sosyal medya paylaşımları ve yaptığı haberler nedeniyle 7 yıldan 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Gök savunmasında, gazetecilik faaliyeti kapsamında yaptığı görüşmelerin suç unsuru olarak kendisine yöneltildiğini söyledi.
17 yıldır gazeteci olduğunu ifade eden Gök, “Meslek hayatım boyunca yaptığım haberler nedeniyle bu güne kadar ne tekzip aldım ne de hakkımda dava açıldı. Hakkımda açılan soruşturmalar ise takipsizlik kararıyla sonuçlandı. Gözaltına alınmadan bir hafta önce hakkımda açılan bir soruşturmada ifade verdikten sonra takipsizlikle sonuçlandı” dedi.
İddianamede kendisine yönelik suçlamalarla ilgili iddia makamının gazetecilik faaliyetleriyle ilgili yoruma gittiğini ve bu durumu da suç unsuru olarak göstermeye çalıştığını kaydeden Gök, “İddianamedeki suçlamaların tamamı gazetecilik faaliyetlerimdir. İddia makamı, yaptığım telefon görüşmelerin gazetecilik faaliyeti olduğunu kabul ediyor. Bu benim sevindirici bir şey” diye konuştu.
Gazeteci bir meslektaşıyla haber paslaşmasıyla ilgili yaptığı telefon görüşmesinin iddianamede suç unsuru olarak gösterildiğine dikkat çeken Gök, “Bütün gazetecilerin birbirini arayıp haberi teyit etmek için yaptığı görüşmeyi benim yapmam örgüt üyeliği delil sayılıyor” dedi. Gök
Dosyadaki gizli tanığın beyanlarının gerçeği yansıtmadığını belirten Gök gazetecilik prensipleri doğrultusunda çalışma yürüttüğünü de ekledi.
Gök’ün avukatı Resul Tamur da, gizli tanık Sabır'ın bütün teşhis beyanlarının dosyaya alınmasını ve Gök’ün yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.
İddia makamı ise dava dosyasındaki eksik hususların giderilmesi yönünde görüş bildirdi.
Mahkeme, Gök’e yurt dışı yasağı ile adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına, gizli tanık Sabır’ın gelecek celse dinlenmesine ve Gök’ün avukatının gizli tanığa sormak istediği soruları 14 gün içinde mahkemeye bildirmesine karar verdi. Mahkeme tevsi tahkikat talebini ise reddederek duruşmayı 3 Haziran’a bıraktı.
Önderoğlu: Kurkut cinayetinin bedeli ödetilmek isteniyor
Duruşma öncesinde bir açıklama yapan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Gök'ün dosyasında 20 yıl hapisle yargılanabilecek bir delil olmadığını söyleledi. Önderoğlu "Yineliyoruz. Polisin Kemal Kurkut'u vurmasını görüntülemiş gazeteci Abdurrahman Gök'e açılan "örgüt üyeliği" dosyasında 20 yıl hapisle açıklanabilecek bir delil yok. 'Gizli' tanık, 'Bilinmeyen erkek' ile telefon konuşması, haber twitleri... İddianameyi inceleyen herkes Gök'e, Kemal Kurkut cinayetini görüntülemenin bedelinin ödetilmek istendiğini pek rahat düşünebilir. Diyarbakir 5. Ağır Ceza Mahkemesi yarın bu hukuksuzluğu görüp Gök'ü aklamalıdır." dedi.
[2/2] İddianameyi inceleyen herkes Gök’e, #KemalKurkut cinayetini görüntülemenin bedelinin ödetilmek istendiğini pek rahat düşünebilir. Diyarbakir 5. Ağır Ceza Mahkemesi yarın bu hukuksuzluğu görüp Gök’ü aklamalıdır. pic.twitter.com/pcPMFyyiQ0
— RSF Türkçe (@RSF_tr) February 22, 2021
(HA)