Aliağa’daki İzmir Kapalı Kadın Cezaevi’nde bulunan iki kadın mahpusa “kamu malına zarar verme” suçlamasıyla toplam beş yıl hapis cezası verildi.
Aliağa 3. Asliye Ceza Mahkemesi, “sanığın pişmanlık göstermeyişi, gözlemlenen kişilik yapısı, yargılamadaki davranışları ve geçmişini” dikkate alarak cezada indirim yapmadı.
İddianameye göre, mahpuslardan Didem Akman koğuşundaki eşyaları yakarak yangın çıkarmakla, diğer mahpus Türkan Özen de camları kırmakla suçlanıyordu.
Adalet Bakanlığı da davada “mağdur” olarak yer aldı.
“Demokratik eylemler de yaptık, sesimiz duyulmadı”
İddianameye göre, 27 Kasım 2016’da İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda A Blokta bulunan tekli hücrelerden cam kırılma seslerinin gelmesi üzerine gardiyanlar koridora gidildiğinde Didem Akman’ın hücredeki eşyaları yakarak yangın çıkardığını gördü. Yine tek kişilik hücrede bulunan Türkan Özen de hücre camlarını kırmıştı. Yangın hemen söndürüldü sadece maddi zarar oluştu.
İki sanığın da verdikleri zararın ücretini ödemediğini belirten savcı, Türk Ceza Kanunu’nun “kamu malına zarar vermeyi” düzenleyen 152. maddesinden ve “genel güvenliğin tehlikeye sokulmasını” düzenleyen 170. maddesinden cezalandırılmasını istedi.
İki kadın mahpus hakkında açılan davanın 18 Ocak 2018 tarihli duruşmasında son savunmaları alındı.
Özen ifadesinin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile vermeyi reddetti, Akman ise savunmasında, yaptığının bir protesto eylemi olduğunu söyledi:
“Gerçekleştirdiğim eylemi bir suç olarak görmüyorum. Keza cezaevi koşulları son derece kötü ve pek çok hakkımız idarece yok sayılıyor. Kitaplarımız verilmiyor, hasta mahpusların tedavisi yapılmıyor. Biz de demokratik haklarımız çerçevesinde slogan atarak, oturma eylemi yaparak sesimiz duyurmaya çalıştık.”
Akman, demokratik eylemlerle seslerini duyuramadıklarını ve bir sonuç alamadıklarını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
“Haklarımız tanınmadığı gibi kötü muameleye maruz kalmaya devam ettik. Ben de bu duruma tepki olarak, sesimi duyurmak için koğuşumdaki yatağı yakarak yangın çıkardım. Bu sadece bir tepki eylemiydi. Suç işleme kastım olmadığı gibi meydana gelen zararı ödemeyi de düşünmüyorum.”
* Didem Akman, geçen yıl yazdığı bir mektupta “Sesimize ses verin” demişti.
Tutanağa göre zarar: 20 kilo duvar boyası
Olaydan sonra tutulan zarar tespit tutanağına göre, Akman’ın yatağı yaktığı koğuşta battaniye, yatak, nevresim takımı, yastık, iki adet cam, floresan lambanın zarar gördüğü ifade edildi.
Ayrıca beş kilo astar boya ve 15 kilo duvar boyası, toplam 20 kilo boyanın zarar gördüğü ve toplam zarar bedelinin 628,45 lira olduğu belirtildi.
Türkan Özen’in kırdığı camın bedeli de 164 lira olarak belirlendi.
Mahkeme, Akman’ı iki ayrı suçtan suçlu bularak ve “pişmanlık göstermemesi, kişilik yapısı ve davranışlarını” gerekçe göstererek cezanın üst sınırdan verilmesine hükmetti, Akman’a toplam dört yıl hapis cezası verilmesine karar verdi.
Özen’e de camları kırdığı için “kamu malına zarar” suçundan bir yıl hapis cezası verildi.
Akman ve Özen halihazırda müebbet hapis cezası mahkumu olarak hapishanede bulunuyor. (AS)