Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu, bugün barodaki basın toplantısıyla 2017 Yılı Cezaevi Hak İhlalleri Raporu’nu açıkladı.
Komisyon üyeleri, 20 Aralık 2016 ile 31 Aralık 2017 arasında farklı kentlerden 20 hapishaneyi, 40 defadan fazla ziyaret ederek 92 mahpusla görüştü ve hazırladıkları 18 hak ihlalleri raporunu bir araya getirdi.
20 sayfalık 2017 yılı raporunda, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri iddiaları ile olumsuz koşulların iyileştirilmesi ve hak ihlallerinin tekrarlanmaması için çözüm önerileri yer alıyor.
Raporda ayrıca, “OHAL’in ilanından sonra, cezaevlerinde yıllardır yaşanan hak ihlalleri ve sorunların gözle görülür ve hissedilir bir şekilde arttığı” tespiti yer alıyor.
Hapishanelerdeki hak ihlalleri |
Komisyonun raporunda, tespit edilen hak ihlalleri özetle şöyle sıralandı: * Dezavantajlı grupların başında gelen çocuk mahpuslar, cezaevlerinde şiddetin farklı türlerine maruz kalıyor. Mahpus olan anneleri ile birlikte cezaevlerinde yaşamak zorunda kalan küçük yaştaki çocuklar da ortamın şartlarından psikolojik ve fiziksel açıdan olumsuz etkileniyor. * Sağlık hakkına erişimin engellenmesi (kelepçeli muayene, revirde yeterli sayıda hekim bulundurulmaması, hastane sevklerinin ve revir muayenelerinin gecikmeli yapılması) ziyaret edilen cezaevlerinin neredeyse tamamında temel bir problem olarak ifade edildi. * Elazığ Kampüs Cezaevinde birçok ağır hak ihlali gerçekleşiyor. Mahpuslar, süngerli odaya kapatma, darp-işkence ve kötü muamelenin yanı sıra cinsel saldırı iddialarını da dile getirdi. * Birçok cezaevinde mahpusların nakilleri sırasında kelepçenin tersten takılması ve cezaevi personellerinin sözlü ve fiziki tacizlerde bulunması, banyo ve tuvaletleri görecek şekilde kameraların yerleştirilmesi, mevzuata aykırı olan kimlik kartı taşıma dayatması ve bazı mahpusların kameralarla donatılan, her tarafı sünger veya benzeri bir malzeme ile kaplı “süngerli oda” olarak tabir edilen odalarda keyfi bir şekilde tutulması gibi birçok uygulama, kötü muamele ve işkence yasağının ihlali anlamına geliyor. * Siirt E Tipi ve Tarsus Kadın cezaevlerinde avukat görüş odalarında kamera sisteminin tüm odayı gözetleyecek bir şekilde kurulu olduğu tespit edildi. Bu durumun ve kameranın ses kaydı da yapma ihtimalinin avukatlar ile yapılan görüşmelerde mahpusların rahat ve özgür bir şekilde kendilerini ifade etmelerini engellediği ve mahpusların tedirgin oldukları gözlemlendi. * Malatya E Tipi Cezaevi’nde infaz koruma memurları tarafından avukatlara “Avukat Bilgilendirme Tebliğ Formu” imzalatıldı, bu form imzalanmadığı takdirde görüşmenin gerçekleştirilmeyeceği söylendi. Görüşmenin gerçekleştirildiği avukat görüş odasında kamera olduğu, görüşme kabinin kapısının da görüşme boyunca açık bırakıldığı, kapıda bir infaz koruma memurunun görüşme içeriklerini duyabilecek şekilde beklediği tespit edildi. |
Çözüm önerileri |
Raporda, hak ihlallerinin giderilmesine ilişkin şu öneriler yer aldı: * Herkesin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı Anayasal güvence altındaki en temel haklardan olup mahpusların tedavilerinin düzenli bir şekilde uygun koşullarda yapılması sağlanmalı, hekime ve sağlık birimlerine ulaşmada hızlı ve etkin bir şekilde hareket edecek kurumsal mekanizmalar oluşturulmalı. * Sağlık koşulları sebebiyle tahliye olması gereken mahpusların, mevzuat ya da Adli Tıp uygulamaları gibi engellere takılmadan tahliyeleri sağlanmalı. * Ceza İnfaz Hukuku’nun prensipleri arasında kısas, intikam gibi hususların olmadığı açık ve net bir olmakla birlikte yasal düzenlemeler, ideal hukuk bağlamında bu hususları ihtiva edecek şekilde yeniden gözden geçirilmeli. * Cezaevi çalışanları ve idaresinin olumsuz ve hatta suç teşkil eden tavır ve tutumlarının önüne geçmek için etkili bir denetim mekanizması oluşturulmalı, sorumlular hakkında idari ve adli soruşturma yürütülerek cezasızlığın önüne geçilmeli. * Cezaevlerinde görevli personellere yönelik insan hakları konusunda eğitici panel ve seminerler düzenlenmeli. * Savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılması hususu ceza hukuku açısından hayati derecede önem taşıdığından bu hakkı ihlal eden her türlü keyfi uygulamadan vazgeçilmeli. Anadilde savunma hakkının etkin şekilde kullandırılması sağlanmalı. * Çocuk cezaevlerinin kapatılmasına ilişkin tartışmaların doktrin ve dünya örnekleri açısından değerlendirmesi yapılmalı. Çocuk cezaevlerine ilişkin politikalar ve mevzuat gözden geçirilerek çocuklara tam koruma sağlayan sağlıklı bir yaşam alanı oluşturulmalı. * Mahpus olan anneleri ile birlikte cezaevinde kalmak zorunda olan çocukların ihtiyaçları ve psikolojik durumları gözetilerek gerekli önlemlerin alınması ve uygun ortamların yaratılması gerekmekir. * Cezaevlerindeki denetimin ve şeffaflığın önemli bir unsuru olan baroların ve sivil toplum örgütlerinin cezaevlerini etkin bir şekilde ziyaretlerinin sağlanması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekir. |
(AS)
* Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.