Fotoğraftakiler: Fehmi Tosun'un kızı Jiyan Tosun, Av. Sertaç Ekinci, Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, Adnan Yıldırım'ın eşi Hasibe Yıldırım, Hacı Karay'ın oğlu Enes Karay, Savaş Buldan'ın eşi Pervin Buldan.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, adalet arayışlarının 793. haftasında 26 yıl önce İstanbul’da polisler tarafından gözaltına alınarak öldürülen iş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için adalet istediler.
700. haftadan bu yana Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemleri yasaklanan Cumartesi Anneleri/İnsanları, 782. haftadan beridir de koronavirüs nedeniyle açıklamalarını sosyal medya üzerinden yapıyor.
793. haftanın açıklamasını gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Jiyan Tosun yaptı. “793 haftadır, inkara karşı hakikati, cezasızlığa karşı adaleti savunuyoruz” diyen Tosun şunları söyledi:
“793. haftamızda 26 yıldır hakikatin inkâr edildiği, faillerin cezasızlıkla korunduğu bir dosya ile karşınızdayız. İş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay İstanbul’da yaşıyordu.
TEKRAR: 793. haftamızın basın açıklamasını yeniden yayınlıyoruz https://t.co/Cx9ui9MMRu
— Cumartesi Anneleri (@CmrtesiAnneleri) June 6, 2020
"3 Haziran 1994 günü sabaha karşı Yeşilyurt’ta bulunan Çınar Oteli’nden birlikte çıktılar. Çok sayıda tanık beyanına göre; dışarıda bekleyen otomobillerden çıkan telsizli, çelik yelekli ve silahlı 7-8 kişi onları durdurdu ve otelin duvarına yaslayarak üzerlerini aradı. Kendilerini polis olarak tanıtan bu kişiler 'İfadelerinizi alıp bırakacağız' diyerek Buldan, Yıldırım ve Karay’ı zorla otomobillere bindirerek götürdü.
"Bedenleri köylüler tarafından bulundu"
"Olaydan hemen sonra haberi alan aileler, Bakırköy Cumhuriyet Savcısı ve Yeşilköy Polis Karakolu ile irtibata geçerek yakınlarının kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce kaçırıldıkları hususunda şikâyette bulundular. İstanbul Valisi ve Başbakanlıkla görüştüler. Ancak yakınlarının gözaltına alındıkları reddedildi.
"4 Haziran 1994 akşamında Bolu/ Yığlıca köyü Taşlı Melen Mevkiinde Buldan, Yıldırım ve Karay ‘ın işkence ile sorgulandıktan sonra ateşli silahla infaz edilmiş bedenleri, köylüler tarafından bulundu.
"Dosyaları 19 yıl sürüncemede bırakıldı"
"Üzerlerinde kimliklerini kanıtlayacak hiçbir belge, değerli eşya veya para yoktu. Bulundukları yer kontrgerilla cinayetleri sonucunda öldürülenlerin cansız bedenlerinin bırakıldığı medyada “ölüm üçgeni” olarak adlandırılan bölgedeydi.
"Ailelerin tüm çabalarına rağmen Buldan, Yıldırım ve Karay dosyaları 19 yıl sürüncemede bırakıldı. Ailelerin ısrarlı başvuruları üzerine 19 Aralık 2013 tarihinde yeni bir iddianame düzenlendi. Düzenlenen iddianame Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve kamuoyunda Ankara JİTEM Davası olarak bilinen davaya dâhil edildi.
"Mehmet Ağar'ın ekibi gerçekleştirdi"
"Yargılamalar sırasında tanık olarak ifade veren eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür içinde Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın isimlerinin de olduğu “Kürt iş insanlarına yönelik ölüm listesi”nin yer aldığı bir belgeyi mahkemeye sundu.
"Eymür, Buldan, Karay, ve Yıldırım’ın infazlarının Mehmet Ağar’ın bizzat yönettiği Korkut Eken, İbrahim Şahin ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Emin Aslan’ın denetimindeki “özel operasyonlar” kapsamında gerçekleştirildiğini söyledi.
"Susurluk Raporu'nda ortaya çıktı"
"Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın kimler tarafından gözaltına alındıkları, işkence ile sorgulandıkları, öldürüldükleri ve bu eylemin icrası için kimlerin talimat verdiği devletin Susurluk Raporu’nda, Ergenekon iddianamesinin 228 No’lu ek klasöründe, Ankara JİTEM davasının iddianamesinde ve mahkeme tutanaklarında yer aldı.
"Ancak tüm bunlara rağmen 13 Aralık 2019‘da görülen karar duruşmasında, işlenen suçlarla ilgili Mehmet Ağar ve diğer tüm sanıkların beraatlerine karar verildi. AİHM’de mahkumiyetle, iç hukukta beraatle sonuçlanan davalar zincirine bu dava da eklendi. 793.haftamızda istinafa taşınan davada üst mahkemeyi, hukuka ve adalete uygun yeni bir karar tesis edilmesi için göreve çağırıyoruz." (RT)