Koronavirüs salgını nedeniyle eylemlerine sosyal medya üzerinden devam eden Cumartesi Anneleri/İnsanları, bu hafta 22 yıl önce gözaltında kaybedilen Neslihan Uslu, Metin Andaç, Hasan Aydoğan ve Mehmet Ali Mandal için adalet talep ettiler.
783. Haftanın açıklamasını yapan gözaltında öldürülen Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, cezaevlerinde bulunan binlerce insanın koronavirüs salgını tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Ocak, konuşmasına şöyle devam etti: "Devlet özgürlüğünden yoksun bıraktığı kişilerin “sağlık ve iyilik hallerinin muhafazasını” sağlamakla yükümlüdür.
İnsanlar yaşamlarına yönelik tehlike ve risklere karşı kamusal otoriteler tarafından korunma hakkına sahiptir. Bu korunma ancak iktidarın insan hakları prensiplerine dayalı, insan merkezli politika ve uygulamalarıyla mümkün olacaktır.
Bu karanlık günlerden çıkabilmek için her zamankinden daha çok şeffaflığa ve insan haklarına ihtiyacımız olacak. Şimdi her zamankinden daha yüksek sesle insan hakları talep etme zamanıdır.
#CumartesiAnneleri783Hafta mızda Neslihan Uslu, Hasan Aydoğan, Mehmet Ali Mandal ve Metin Andaç için adalet istiyoruz. https://t.co/0tf9kewcJf
— Cumartesi Anneleri (@CmrtesiAnneleri) March 28, 2020
783. haftamızda yine bir cezasızlık dosyasını sizlerle paylaşıyoruz. 31 Mart 1998 tarihinde 46 yaşındaki İzmir Bergama doğumlu Metin Andaç, 30 yaşındaki Düzce doğumlu Neslihan Uslu, 24 yaşındaki Tokat doğumlu Hasan Aydoğan ve 40 yaşındaki İzmir Menemen doğumlu Mehmet Ali Mandal İzmir Alaçatı'da gözaltına alındılar. Ailelerin, avukatlarının, İnsan Hakları Derneği'nin, Uluslararası Af Örgütü'nün, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı; onların gözaltında oldukları kabul edilmedi. Hükümet adına dönemin İçişleri Bakanı Murat Başeskioğlu "Adı geçen şahısların örgüt üyesi olmaktan dolayı halen arananlar listesinde olduğu anlaşılmıştır" demekle yetindi. "Jitem elemanı itiraf etti"Olaydan bir yıl kadar sonra kendisini JİTEM 'e bağlı 03 Tim görevlisi olarak tanıtan Turan Ünal isimli kişinin basına da yansıyan itiraflarına göre; Neslihan ve arkadaşları önce Foça'da askeri alan içerisinde olan kontrgerillaya ait binalarda işkenceyle sorgulandılar. "İşkence edip ilaçla uyuşturdular"Sonra İzmir'in Hatay Üçkuyular semtindeki kontrgerillaya ait binada tutuldular. Nisan sonunda ağır işkenceden çıkmış, kolları ve bacakları kırık, ilaçla uyuşturulmuş bir halde bir balıkçı teknesine bindirildiler. Bindirildikleri tekne İzmir Seferihisar açıklarında bomba ile infilak ettirilerek batırıldı... Olayın detaylarını anlatan Turan Ünal işkenceye katılanların eşkal bilgilerini ve isimlerini de verdi. "Akıbetleri karanlıkta bırakıldı"Bu iddialarla hakkında etkin bir soruşturma yürütülmedi; Uslu, Andaç, Aydoğan ve Mandal'ın akıbetleri karanlıkta bırakıldı. Ailelerinin "Kaybolan yakınlarımızla ilgili tüm başvurularımızı sonuçsuz bıraktınız. Hiç olmazsa onların ölü veya diri olduklarını söyleyin, öldülerse bize cenazelerimizi verin" talebi bugüne kadar karşılıksız bırakıldı. Biz gözaltında kaybedilen sevdiklerimiz için hakikat ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. 84 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz. |
(RT)