Çizim: Semih Özkarakaş
Şimdi sizi 8 Mayıs 2023 Pazartesi akşamı Habertürk’te yayınlanan bir programa götüreceğim. Konuk Prof. Dr. İbrahim Kalın, cumhurbaşkanı sözcüsü.
HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Kalın'a "LGBT ile alıp veremediğiniz nedir, bu ülkede yaşamaya hakları yok mu?" diye soruyor.
Kalın, şöyle yanıtlıyor:
"Güzel bir soru. Bu başlık altında bunu ele alalım. LGBT konusu ne zaman bu kadar siyasi gündemine bu kadar gerilimli, çatışmacı bir şekilde girdi? Bununla ilgili farklı bir takım gösteriler, eylemler, talepler arttıkça ve gerçekten toplumun ortalama sosyolojisinin vicdanını rahatsız edecek noktalara taşındığı zaman bu konu hep yükseldi. Bugün Türkiye'de LGBTİ olduğu için..."
Kübra Par araya giriyor ve "Pride yürüyüşleri gibi onur yürüyüşü adı verilen yürüyüşleri kast ediyorum" diyor.
"Kanuni düzenlemeler isteniyor"
Kalın da geri durmuyor, "Daha ileri şeyler de geliyor. Kanuni düzenlemeler isteniyor. Şu yapılacak, bu yapılacak. Bizim şu hakkımız tanınacak, bu kimliğimiz tanınacak“ diye devam ediyor.
Kalın ne diyor aslında?
“LGBT+‘lar var biz kabul ediyoruz, fakat hak istemesinler, kanunen eşitlik istemesinler“ diyor. Can alıcı ve hatta sıkıcı nokta da bu.
Var olun, yaşayan fakat haklarınız olmasın. Bu hangi insanın vicdanına aklına sığar? Hangi vatan parçasında bu eşitsiz durum kabul edilebilir? Hangi hak savunucusu bu eşitsiz duruma sessiz kalabilir?
Bu arada tartışma böyle bitmiyor elbette devamını şuradan izleyebilirsiniz. Programı Onur Yürüyüşü Komitesi’nden Es Yılmaz hatırlattı, “Tam olarak iktidarın temsil ettiklerini ve bizim durumumuzu özetliyor“ dedi.
Devletin en ileri gelenleri çelişkiler içeren, nefret yayan açıklamalar yapıyor, üstüne bir de kaymakamlar valiler LGBTİ+‘ların çay içmesini piknik yapmasını yasaklıyor.
Tebliğe karşı tebliğ
Bir zamanlar Kürde su yoktu* bugün de lubunyalara çay yok. Düzene uyarsan, sistemin beter çarkına göz yumarsan, misal yoksulu ezip, kadınlara şiddet uygularsan, cennet gibi ormanlık alanlarda, sahil kıyılarında halkların yaşam alanlarında HES’ler, termik santraller yaparsan size yasak yok. Tarikatlarda çocuk istismar etmek dahi "normal", serbest.
Lubunya mısın? Kamusal alanda eşit ve özgür yaşamak mı istiyorsun, sevmek sevilmek mi istiyorsun pardon o yasak işte! Sadece sistemin izin verdiği kişi ve/veya kişileri o da belli kriterdekileri sevebilirsiniz. Aşırı saçma değil mi?
Yetkililerin açıklamalarını daha doğrusu hedef göstermelerini ve yaydıkları nefreti düşününce bugün tüm kamuoyuna yapılan bir tebliği buraya bırakmak istiyorum. Tebliğ, 31. İstanbul LGBTİ Onur Haftası’dan. Tebliğin konusu: “Yaşatma"
19 Haziran’da başlayan ve 25’inde Onur Yürüyüşü ile sona eren etkinlikler bütününü kapsayan tebliğin kapsayıcılığı fıldır fıldır göz kamaştırıyor.
Özcesi tebliğ, bildiri dağıtımından, film gösterimi ve söyleşilere kadar “yaşayalım, yaşatalım“ diyor. Tebliğin tamamına buradan bakabilirsiniz.
Bakın lütfen.
Ne de olsa gün “Onur” günü, gün “hak isteme” günü…Onur Ayı kutlu olsun!
TIKLAYIN - "İnsanlık oldukça LGBTİ+ varoluşu da olacak"
(EMK)
*Rivayete göre Yavuz Sultan Selim’in şiirinden hatırlanan bir cümle, Kürt arkadaşlardan özür diliyoruz.