*Semih Özkarakaş'a bianet'e özel çizimi için teşekkür ederiz.
Bu aralar İstanbul’un farklı noktalarında bir kısım hareketlilikler oluyor. Söyleşiler, paneller, atölyeler...
Mesela Şevval ve Eylem, trans hareketin tarihini anlatıyor. Ya da Kürt hareketi ve LGBTİ+ hareketin kesişimselliğine dair tartışmalar yürütülüyor. Başka bir alanda "Sosyalist partiler LGBTİ+’lara neden uzak daha fazla nasıl ortaklaşılabilir ? " diye yeni mücadele yolları aranıyor.
Trans Onur Haftası altı yılın ardından İstanbul’da LGBTİ+’ları bir araya getiriyor. Bu pazar günü, yani 18 Haziran’da, Trans Onur Yürüyüşü var. Elbette Beyoğlu’nda.
Trans Onur Haftası Komitesi’nden Can Kortun, çalışmalarını bianet’e anlatıyor.
Kortun, "Altı senedir bir sürü farklı nedenden dolayı örgütlenemiyorduk, geçen sene tekrar örgütlenebilmek için çok büyük emek verildi ancak olmadı. Bu sene özellikle seçimlerle beraber umut ve umutsuzluk arasındayken bir araya geldik ve örgütlendik” diyor.
Polis engeline karşı hep tetikteler
Trans Onur Haftası boyunca şimdiye kadar bir sorun yaşanmadı. Etkinlikler, katılımcıların özel iletişim adreslerine bildirildi ve etkinliklere o şekilde dahil oldular. Hiçbir çağrı veya afişte etkinliklerin gerçekleşeceği adresler belirtilmedi. Can Kortun bu “gizlilik” önlemleri nedenini, hem transfobik saldırılar hem de polis engellemesine karşı yaptıklarını söylüyor:
“O kadar büyük bir önlemler almak zorunda kalıyoruz ki. Pazar günü yürüyüş var. Bu yürüyüşe katılmak için trans olmak gerekmiyor. Herkes gelebilir. 8 Mart'ın öznesi bütün feministler ya, bu da onun gibi. Sonuçta bu hepimizin bir barınma savaşı, iş savaşı. Hepimiz aynı savaşın çağrısındayız ve burada transların sesini yükseltmek için beraber yürümemiz, beraber bayrak taşımamız gerekiyor.”
“O yüzden herkesi bekliyoruz ve herkesten destek istiyoruz. Bundan gerçekten birkaç sene önce İstiklal Caddesi'nde stand açılabilirken şu anda İstiklal'e çıktığımız anda gözaltına alıyoruz. Bunun farkını anlayan başkalarının da sesimizi yükseltmesine ihtiyacımız var. İstanbul'daki transfeminist örgütlenmelerinin arka planı çok yüklü. Ve açıkçası bu tarihi hızı yeterince konuşmadığımızı hissediyoruz. Bizim de güçsüz olmadığımızı herkese göstermemiz gerekiyor.”
“Herkesin alanda olması çok kritik"
31. İstanbul Onur Haftası’na dair detayları da Es Yılmaz'dan dinliyoruz. Onur Haftası’nın aslında bir insan hakları mücadelesi eşiği olduğunu belirten Yılmaz şöyle sesleniyor:
“Asıl mesela insan hakları mücadelesi. LGBTİ+ mücadelesi aslında bir insan hakları mücadelesi ve bu nedenle herkese, özellikle de hak savunucularına ihtiyacımız var. Yürüyüşümüz bu yüzden insan hakları savunucularını ve demokratik özgür bir yaşamdan yana olan herkesi ilgilendiriyor. Herkesin tereddütsüz bir şekilde alanda olması çok kritik. Özellikle seçim gündeminden daha sonra. İstanbul Onur Haftası da gelecek pazartesi, ayın 19’unda, başlıyor. 25’indeki yürüyüşle son bulacak. Bir dizi etkinlikler bizi bekliyor.”
“Erdoğan ilk lubunyaları hedef gösterdi"
Hem seçim dönemi hem de seçimi kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikaları ile bilinen ittifakın kazanması bu yılki Onur Yürüyüşü’nün ayrı bir yere konulmasına neden oluyor.
Es, bu durumu şöyle özetliyor:
“Bu yılın önemi biraz daha kritik. Erdoğan ittifakının seçimi kazanması ve LGBT+‘ları, tabanını ve tüm o gerici partileri konsolide edebilmek için kullanmasından dolayı endişeliyiz. Seçim zafer konuşmasında bile ilk cümlesinde lubunyaları hedef aldı. Bu nedenle bu yıl bizim için çok daha kritik. Ki geçen yıl hiç beklenmedik bir şekilde tüm haftaya yasak geldi.
"Hatırlarsınız, etkinlikler için yasak geldi sadece Beyoğlu’na değil, Şişli ve Kadıköy gibi, etkinlik yapacağımız her ilçeye yasak getirdiler. Ama biz bu yıl da etkinliklerimize ısrarcıyız. Bizi gettolara itmeye, küçük alanlara sıkıştırmaya çalışıyorlar; ama LGBTİ+ hareketi öyle bir hareket değil. Sıkıştırabilecekleri ya da zorbalıkla, tutuklamalarla zapt edebilecekleri bir hareket değil."
Tema: Dönüyoruz
Bu yılın temasını da “Dönüyoruz” olarak açıklayan Es, şöyle diyor:
“Dönüyoruz diyoruz. Nereye dönüyoruz? Sokaklara, hayata...Devlet bizi evlere haspetmeye çalışıyor. Ama LGBTİ+ hareketi sandıkları gibi birbirine benzeyen insanlardan oluşan bir hareket değil. Sokaklara dönüyoruz. Neye dönüyoruz? Taksim'e dönüyoruz. Taksim’de ısrar ediyoruz.
"Devlet bize Yenikapı'ya, Bakırköy'e, Maltepe miting alanına başvursak da izin vermiyor. Hatta öyle ki, toplantı için başvursak valilikle görüşmeye giden ekip olarak bile gözaltına alınabiliriz."
TIKLAYIN-Haziran başından beri LGBTİ+'ların nefes alması bile yasak
TIKLAYIN - 5 Soru 5 Yanıt: Onur Yürüyüşü nasıl başladı?
TIKLAYIN - 29. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası: Güllümlü* geçsin
TIKLAYIN- 29. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası: Sokaktayız, direniyoruz
(EMK)