Makalenin İngilizcesi için tıklayın
Pestisitler tarımda kullanılan zehirli kimyasal maddelerdir. Tarım ilacı olarak nitelenseler de tarım zehri demek daha doğru.
Pestisitler üzerinde detaylı bilgi vermeyeceğim, bu konuda bianet’te yer alan çok sayıda yazı var (Link1, Link2, Link3, Link4, Link5).
Bu yazıda Türkiye tarımında kullanılan yasaklı pestisitler sorunundaki son 2 yılı kapsayan güncel duruma değineceğim.
Türkiye’den Avrupa Birliği’ne ihraç edilen ürünlerde pestisit kalıntı analizleri yapılıyor. Bir sorun tespit edildiğinde, örneğin üründe kullanılması yasak olan bir pestisit kalıntısı çıktığında o ürün tüketime sunulmuyor ve ihracatçı ülkeye geri gönderiliyor.
Kayıtlar açık
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yapılan analizlerin kayıtlarına erişmek mümkün. Sistemde yer alan son iki yıllık kayıtları gözden geçirdiğimde ülkemiz tarımında kullanılması yıllardır yasak olmasına rağmen hala kullanılan çok sayıda pestisit olduğunu tespit ettim. Bu soruna daha önce de değinmiştim ama ne yazık ki bir şey değişmiyor ve elimizden durum tespiti yapmaktan başka bir şey de gelmiyor.
Öncelikle bir pestisit neden yasaklanır sorusuna kısa bir yanıt vermeliyim.
Neden yasaklanır?
Pestisitlerin insan sağlığına, çevreye ya da belirli bir canlı türüne örneğin arılara zarar verdiği kesin olarak kanıtlandığında kullanımı yasaklanır. Ancak bu yasaklama sürecinin çok tartışmalı olduğunu, bir pestisitin yol açtığı zararların belirlenmesi ile yasaklanması arasındaki zaman dilimin on yıllara yayılabileceğini de belirtmeliyim.
Bir pestisitin kullanılmasına izin verilmesi sürecinde insan ve çevre sağlığı ile çeşitli canlı türlerine bir zarar verip vermediğini belirlemeye yönelik çalışmalar yapıldığı belirtilse de hem bu çalışmaların kapsamı ve hem de olası riskleri belirleme yeteneği çok sınırlıdır. Dolayısıyla güvenilir olduğu iddiası ile piyasaya sunulan, on yıllar boyunca kullanılan ancak son derece zararlı olduğu anlaşılınca kullanılması yasaklanan çok sayıda pestisit vardır.
Bir pestisitin kanserojen (kansere yol açan), mutajen (genlerde mutasyon oluşturan) ya da genotoksik (genlere toksik etki yapan) olduğunun belirlenmesi, üreme sağlığına ya da hormonal sisteme zarar vermesi, doğada zehirli etkisini uzun süre yitirmemesi, kuşlara ya da uçucu böceklere zararlı olduğunun anlaşılması gibi nedenlerle kullanımı yasaklanabilir.
Kullanımı yasaklanan pestisitler piyasadan toplatılır. Dolayısıyla yasaklanan ve piyasadan toplatılan pestisitler tarımda da kullanılmayacağı için gıda ürünlerinde kalıntısının çıkmaması gerekir. Ancak gerçek durumun böyle olmadığı anlaşılıyor.
Liste
Avrupa Birliği kayıtlarına göre kullanılması yasak olmasına rağmen ülkemiz tarımında hala kullanılan pestisitler aşağıdaki tabloda görülebilir.
Listede yer alan chlorpyrifos etil Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Bitki Koruma Ürünleri listesinde yer almıyor. Bakanlık çocuk sağlığı için çok zararlı olan klorpirifosun (klorpirifos etil) kullanılmasını 2016 yılında yasaklamış ve bu pestisitin piyasadan toplatılması kararını almıştı. Ancak klorpirifos kullanımı yasak ve toplatma kararına rağmen yıllarca devam etti. Bu zehri piyasadan toplatma işlemi yapılmadı ya da yaptırılmadı. Bu konuda Meclis'te verilen soru önergeleri yanıtsız kaldı. Yukarıdaki tabloda da görülebileceği üzere Bakanlık bu yıl içinde aldığı bir kararla klorpirifos etil kullanımına 21.05.2020 tarihi itibariyle son vermiş görünüyor.
Çocukların sinir sistemine ve bilişsel gelişimine zarar verdiği için kullanılması AB ülkelerinde yıllardır yasak olan klorpirifos Türkiye’de neden hala kullanılıyor?
Bu zehirli maddeyi hangi şirketlerin ithal ettiği ya da Türkiye’de ürettiği, hangi şirketlerin pazarladığı ve aradan geçen yıllar içinde hangi şirketlerin bu pis işten kar ettiği sorularına yanıt aramak gerekiyor.
Neden hala var?
Bu mesele hala da bitmiş görünmüyor. Klorpirifos etil kalıntısı gıda ürünlerinde hala var çünkü.
AB kayıtlarına göre Türkiye’den ihraç edilen gıda ürünlerine yapılan analizlerde, analiz sonucu uygunsuz çıktığı için geri çevrilen gıda örneklerinde en fazla tespit edilen tarım zehri klorpirifos etil. 2020 yılında uygunsuz çıkan örneklerin yaklaşık yüzde 10’u ve 4 Ekim 2021 tarihine kadar uygunsuz çıkan örneklerin yüzde 12‘sinin ise klorpirifos etil içerdiği belirlenmiş.
Üstelik mesele sadece klorpirifos etil de değil…
Yaptığım hesaplara göre (30 Eylül 2021’de yasaklananları dikkate almadım) AB ülkelerine Türkiye’den ihraç edilen gıda ürünlerine yapılan analizlerde, 2020 yılında uygunsuz çıkan örneklerin yaklaşık dörtte birinin, 2021 yılında ise beşte birinin tarımsal üretimde kullanılması yasaklanmış pestisit içerdiğini söyleyebilirim. Üstelik bazı pestisitlerin yasaklanmasına yönelik kararın üzerinden on yıl geçmesine rağmen, bu pestisitlerin neden piyasadan toplatılmadığı, eğer toplatıldılarsa nasıl hala kullanılabildikleri soruları yanıt bekliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin verecekleri bir yanıtları varsa elbette...
(BŞ/NÖ)