Çizim: Ercan Altuntaş
Kobanî davasının 18. duruşma periyodunun 3. oturumu Sincan Cezaevi Kampüsündeki Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
TIKLAYIN - “Mahkeme, iktidarın çizdiği sınırdan çıkamıyor”
Davada, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü ve HDP MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 kişi yargılanıyor.
TIKLAYIN - “Kobanî davasında mahkeme, kendi yarattığı hukuku uyguluyor”
Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
“Kürtleri cumhuriyetin öznesi saymıyorlar”
Mahkeme, beyanda bulunan Aynur Aşan’a “savunmanın sadece atılı suçlara dair olması” uyarısında bulundu.
Kendisine müdahale edilmemesini isteyen Aşan, Kürtlerin cumhuriyetin kuruluşunda birinci özne olduğunu ancak yapılan uygulamalarla bunun ortadan kaldırıldığını belirterek, “Bu ayrışmayı güçlendirmek istiyorlar. Kürtleri cumhuriyetin öznesi olarak saymıyorlar. Bu yaklaşımlarla gerçeği ortadan kaldırmak istiyorlar” dedi.
“Kim iktidarı eleştiriyorsa terörist olarak tanımlanıyor” diyen Aşan, Şebnem Korur Fincancı ile dayanışma içinde olduğunu kaydetti.
Dava döneminde yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Aşan, şunları söyledi:
“Herkes IŞİD gerçekliğini biliyor. HDP ve Türkiye halkları bunu görüyor. Kadın hareketleri görüyor, mahkeme heyetinin de bunu gördüğüne inanıyorum. Devlet yöneticileri ise kabul etmek istemiyorlar.
“Bu coğrafyadaki halkların Kobanî’deki işgale ses çıkarması bölge üzerindeki planları boşa çıkardı. IŞİD’e karşı gerçekleşen dayanışma, tarihi bir konuyu hatırlattı. Halkların tarihi işgalci güçlerin tarihinden daha eskidir. Türk ve Kürt halkının tarihi bunun örneğiydi.
“IŞİD Şengal saldırıları ile tanındı. Bu katliamlar güya dindar insanların eliyle yapılmıştır. 73 katliamın sonucunda 5 binden fazla Êzidî katledilmiştir. 7 bin Êzidî kadın ve çocuk IŞİD tarafından kaçırılmış, onlardan bazıları pazarlarda satılmış ve tecavüze uğramıştır. Bunların tamamı Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi tarafından yazılan bir raporda sunulmuştur.”
“IŞİD katliamlarına karşı dünya ayağa kalktı”
IŞİD katliamlarına karşı dünya halklarının ayağa kalktığını belirten Aşan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eylemler ve yürüyüşler düzenlendi. Dünyada birçok yerde kadınlar eylemler yaptı. En çok da Türkiye’deki kadınlar eylemler yaptı. Êzidî kadınlarıyla en çok biz dayanıştık. Êzidî kadınlara yaşatılan şeyler, iktidarların halkın iradesini fethetme düşüncesinden ilham almıştır. Bir coğrafyanın fethi ile kadın bedeninin fethini eş görürler. Bu eril zihniyetin tarihi bir düşüncesidir. Ülkemizde kadınların maruz bırakıldıkları şiddet de az buz bir şiddet değildir.”
“Neden kadın eylemlerine saldırılar olur?”
Kadına yönelik şiddet konusunda yargının da sorumluluğu olduğunu ifade eden Aşan, toplum içindeki cezasızlık bilinci olduğuna dikkat çekti, kadın katillerinin yasalarla korunduğunu söyledi:
“Eğer kadına karşı şiddet yüksek bir sesle toplum içinde söyleniyorsa, bu bütün arkadaşlarımın emeği ve savcı Ahmet Altun’un ‘sözde’ kavramıyla nitelendirdiği kadın kurumlarının sayesindedir. Türkiye'nin bütün şehirlerinde çalışmalar yaptık ama hepsi illegalize edildi. Kadınlar neden tutuklanır? Neden kadın eylemlerine saldırılar olur? Şiddete karşı dernekler açan kadınları nasıl hapishanelere atarsınız?
“IŞİD’in katliamlarına karşı ses çıkaran kadınlar, nasıl olur da yargılanır? Neden kadınlar IŞİD’e karşı mücadelesinden dolayı yargılanıyor? Ahmet Altun IŞİD’e karşı eylemlerimizdeki KJA çağrısını silahlı örgüt üyesi olmamıza bağlıyor. IŞİD yargı eliyle meşrulaştırılıyor.”
AKP iktidarının özgür yurttaşlığa karşı sürekli bir çaba içinde olduğunu ve Kürt vatandaşlarına düşmanlık yaptığını söyleyen Aşan, “IŞİD saldırıları bu zihniyetin ürünüydü. Bu zihniyet ulus devlet zihniyetidir” ifadelerini kullandı.
Aşan'ın beyanının ardından bugün devam etmek üzere duruşmaya ara verildi. (AS)