İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın İstanbul İstiklal caddesi Galatasaray meydanında 700. Hafta buluşmasında yaşanan polis şiddetine karşı açıklama yaptı.
İHD merkezinde gerçekleşen toplantıya Cumartesi Anneleri/İnsanları, Halkların Demokratik Partisi milletvekili Ahmet Şık, Garo Paylan, Oya Ersoy, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Ali Şeker, insan hakları savunucuları, 700. Hafta eyleminde gözaltına alınanlar ve basın mensuplarının da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı. Toplantıda 19 Ekim 1995'te gözaltına alınıp kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun'un yaptığı konuşmasını aynen yayımlıyoruz.
Yıllardır zaten aynı şeyi tekrarlıyorum. 700. haftada bize, bize desteğe gelenlere yapılan o vahşeti, o şiddeti, kınıyorum. Bize uygulanan şiddette emir verenleri kınıyorum. Biz 700 haftadır orada oturuyoruz. Kime ne zararımız oldu?
Bizim tarafımız nettir. Yıllardır aynı şeyi istiyoruz. Kayıplar bulunsun, failler yargılansın. Aynı şeyi senelerdir tekrarladık.
Bugün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yapılan açıklama utanç verici bir açıklamadır.
Zaman zaman bizimle görüşmek isteyen başbakan ya da devlet yetkilileri bugün oluyor da nasıl böyle bir açıklama yapabiliyorlar?
Yıllar önce bir arkadaşımla birlikte Cenevre’deki bir Birleşmiş Milletler toplantısına katıldık. O toplantıdan sonra anadilde eğitim istediği için Gizem gözaltına alındı.
Beni de sorguya aldılar ve şunları sordular. Sen bu toplantıya niçin katıldın? Sen şu ülkeye neden girip çıktın? Ya da falan derneğe neden üyesin? Dedim siz benden daya iyi biliyorsunuz. Neden bana soruyorsun?
Dedim ben kayıp yakınıyım? Kimin kayıp yakını dediler. Dedim bana sorma, dönüp kendinize sorun. Orada polisler yumruklarını masaya vurdular.
Dedim ki, beni öldürseniz de, parçalasanız da vazgeçmeyeceğim. Benim eşim gözaltında kayboldu. Polis oradan bağırdı, 4-5 kişi içeri girdiler. İçeri giren komiser eşimle alakalı dosyaları istedi. 2 dosya getirdiler odaya.
Daha sonra kendi aralarında şifreli konuşarak filan dosya kalsın diğer dosyayı kaldırın dedi polis. Ben anladım ne dediğini.
Orda anladım ki onların arşivlerinde her şey kayıtlı. Ben eşimle ilgili şeylerin çoğunu onların arşivinden öğrendim. Eşim hangi tarihte nereye gitmiş onların dosyalarında mevcuttur.
O zaman kayıplarımız için çok iyi biliyoruz ki kozmik odalarından, gizli yerlerinden her şey kayıtlıdır. Şunu istiyoruz. Bir tane kayıp kalsa da yine iki elimiz onların yakasında olacak.
İsterlerse gözaltına alsınlar, isterlerse bizi coplasınlar, Galatasaray Meydanı bizim için çok çok değerlidir.
Dünya bizim sesimizi Galatasaray’da duydu. Biz Galatasaray meydanından hiç vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Biz haklıyız, biz kararlıyız. Biz hiçbir zaman onlar gibi onursuz, gurursuz olmadık. (BK)
Toplantıdaki kayıp yakınlarının konuşmalarının tam metinleri
Hanife Yıldız: Kimseden Utanmıyorsanız, Benden Utanmanız Lazım
İrfan Bilgin: Taleplerimizi Yerine Getirirseniz Meydandan Kalkarız
Hanım Tosun: Dünya Bizim Sesimizi Galatasaray’da Duydu
İkbal Eren: Evlatlarını İstiyor Anneler, İstismar Bunun Neresinde?
Hasan Karakoç: Siz Kayıplarımızı Bulup Sorumluları Yargılayın, Biz Oturmaktan Vazgeçelim
Mikail Kırbayır: Bakan Soylu Görevin Bizi Dinlemekti, Uzaklaştırmak Değil
Maside Ocak: Soylu'nun Açıklamaları Kayıp Davalarını Etkileyecek