Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Uluslararası Af Örgütü, sivil toplumun önde gelen isimlerinden Osman Kavala’nın bugün görülecek duruşması öncesinde, Kavala’nın derhal ve koşulsuz serbest bırakılması ve tüm suçlamaların düşürülmesi çağrısı yaptı.
TIKLAYIN - "Kavala davası Türkiye'nin kangrenli adalet sisteminin bir semptomu"
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesel Ofisi Direktörü Nils Muižnieks yaptığı açıklamada “Osman Kavala yargılama sürecinde, Türkiye yetkililerinin, bağımsız sivil toplumu susturmaya yönelik kapsamlı çabalarının bir parçası olarak, temelsiz ve siyasi güdümlü daha fazla suçlamayla karşı karşıya. Kavala, değil üç yıldan uzun süre tutuklu yargılanmak, cezaevinde tek bir dakika bile geçirmemeliydi” dedi.
Muižnieks “Osman Kavala bu yıl bir suçlamadan beraat etti; ancak Kavala’nın tutukluluğunun hukuka aykırı olduğuna hükmeden AİHM kararını savuşturmayı amaçladığı açıkça görülen bir girişimle, bu sefer de ‘casusluk’ ile suçlanıyor. Bugün görülecek duruşmadan çıkabilecek tek makul karar, mahkemenin bu adaletsizliğe son vermesi ve doğru olanı yaparak Osman Kavala’yı serbest bırakması olacaktır” diye konuştu.
Ne olmuştu?Gaziantep'ten uçakla dönmekte olan iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala 18 Ekim 2017’de Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alındı. 1 Kasım 2017'de de "Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, hükümeti ortadan kaldırma" iddiasıyla tutuklandı. İddianamesi tutukluluğunun 16. ayında 19 Şubat 2019’da hazırlandı. 4 Mart'ta da mahkemece kabul edildi. Osman Kavala'ya birlikte 15 Gezi Direnişi'nden yargılandı. Savcının hakkında müebbet hapis istediği Kavala Silivri Cezaevi'ndeki 840. gününüde beraat etti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi 18 Şubat 2020'deki son duruşmada Kavala'nın tahliyesine hükmetti. Fakat kararın ardından Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması gerekçe gösterilerek yeni bir gözaltı kararı çıkartıldı. 24 saatlik gözaltı süresi dolan Kavala savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı Nöbetçi 8. Sulh Ceza Hakimliği'nce TCK 309 'Anayasayı ihlal'den yeniden tutuklandı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, mahkemenin verdiği beraat kararına istinaden, "Gezi'yi karıştıran malum kişi içerideydi, bir manevrayla beraat ettirmeye çalıştılar" dedi. Karar öncesinde Kavala'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı dosyadan 11 Ekim 2019'da "Tutuklama tedbiri ölçülü değil" denilerek resen tahliye edildiği ortaya çıktı. Kavala 9 Mart 2020'de bu sefer TCK'nin 328. maddesinden 'Siyasal veya askerî casusluk'tan tutuklandı. 20 Mart 2020'de ise 18 Şubat'ta cezaevinden çıkamamasına neden olan 'Anayasayı ihlal'den tahliye edildi. Ancak "casusluk" suçlamasıyla da tutuklu olduğu için cezaevinden çıkamadı. Osman Kavala'nın tutukluluğunu 10 Aralık 2019'da görüşen AİHM, Kavala'nın makul şüphe olmadan siyasi sebeplerle tutuklanması ve Anayasa Mahkemesi'nin başvuruyu makul bir sürede incelememesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edildiğine karar vermişti. Fakat aradan geçen sürede Osman Kavala cezaevinden hiç çıkamadı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Kavala'yla ilgili kesinleşen AİHM kararıyla ilgili Türkiye'ye çağrıda bulundu ve kararın uygulanarak Kavala'nın serbest bırakılmasını istedi. Osman Kavala'nın tutukluluğunun hukuki olmadığına ilişkin yaptığı bireysel başvuruyu 29 Eylül'de karara bağlaması beklenen Anayasa Mahkemesi ise başvurunun görüşmesini erteledi. Kavala hakkında aynı gün hazırlanan iddianame mahkemeye sunuldu ve Anayasa Mahkemesi iddianamenin daha sonra rapora ekleneceğini duyurdu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz'ın hazırladığı iddianamede Kavala, "Devletin gizli kalması gereken belgeleri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekle" suçlandı. Aynı iddianamede ABD Dışişleri Bakanlığı eski çalışanı ve Lehigh Üniversitesi uluslararası ilişkiler uzmanı Profesör Henri Barkey 15 Temmuz darbe girişimini planlamakla suçlandı. |
(HA)