Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi (AYM) Birinci Bölümü, 1141 gündür tutuklu olan iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala’nın bireysel başvurusunu görüştü.
Birinci Bölüm, Kavala’nın başvurusunun Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerektiğini ifade ederek başvurunun bu bölüme gönderilmesine karar verdi.
Birinci Bölüm, Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü'nün 28. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca bu kararı aldı. Söz konusu madde "Bölümlerden birinin görülmekte olan bir başvuruya ilişkin olarak vereceği karar, bölümlerin önceden vermiş olduğu bir kararla çelişecekse ya da konunun niteliği itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli görülürse ilgili bölüm dosyadan el çekebilir. Bölüm başkanı başvuruyu Genel Kurul önüne götürmek üzere başkana iletir" hükmünü içeriyor.
Bu karar gereğince, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, bireysel başvuruyu daha sonra ele alacak. Karar, 18 Aralık'taki ilk duruşmadan çıkacak sonuca göre AYM’nin zaman kazanmış olduğu yönünde yorumlandı.
AYM, Kavala'nın bireysel başvurusu daha önce, 29 Eylül'de ele alınmış ve başvurunun görüşülmesi ertelenmişti. Aynı gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz’ın Kavala hakkında hazırladığı iddianamede İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmuş ve iddianamenin kabul edildiği duyurulmuştu.
Osman Kavala, "tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı'nın ihlal edildiği" iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.
Ne olmuştu?Gaziantep'ten uçakla dönmekte olan iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala 18 Ekim 2017’de Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alındı. 1 Kasım 2017'de de "Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, hükümeti ortadan kaldırma" iddiasıyla tutuklandı. İddianamesi tutukluluğunun 16. ayında 19 Şubat 2019’da hazırlandı. 4 Mart'ta da mahkemece kabul edildi. Osman Kavala'ya birlikte 15 Gezi Direnişi'nden yargılandı. Savcının hakkında müebbet hapis istediği Kavala Silivri Cezaevi'ndeki 840. gününüde beraat etti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi 18 Şubat 2020'deki son duruşmada Kavala'nın tahliyesine hükmetti. Fakat kararın ardından Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması gerekçe gösterilerek yeni bir gözaltı kararı çıkartıldı. 24 saatlik gözaltı süresi dolan Kavala savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı Nöbetçi 8. Sulh Ceza Hakimliği'nce TCK 309 'Anayasayı ihlal'den yeniden tutuklandı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, mahkemenin verdiği beraat kararına istinaden, "Gezi'yi karıştıran malum kişi içerideydi, bir manevrayla beraat ettirmeye çalıştılar" dedi. Karar öncesinde Kavala'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı dosyadan 11 Ekim 2019'da "Tutuklama tedbiri ölçülü değil" denilerek resen tahliye edildiği ortaya çıktı. Kavala 9 Mart 2020'de bu sefer TCK'nin 328. maddesinden 'Siyasal veya askerî casusluk'tan tutuklandı. 20 Mart 2020'de ise 18 Şubat'ta cezaevinden çıkamamasına neden olan 'Anayasayı ihlal'den tahliye edildi. Ancak "casusluk" suçlamasıyla da tutuklu olduğu için cezaevinden çıkamadı. Osman Kavala'nın tutukluluğunu 10 Aralık 2019'da görüşen AİHM, Kavala'nın makul şüphe olmadan siyasi sebeplerle tutuklanması ve Anayasa Mahkemesi'nin başvuruyu makul bir sürede incelememesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edildiğine karar vermişti. Fakat aradan geçen sürede Osman Kavala cezaevinden hiç çıkamadı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Kavala'yla ilgili kesinleşen AİHM kararıyla ilgili Türkiye'ye çağrıda bulundu ve kararın uygulanarak Kavala'nın serbest bırakılmasını istedi. Osman Kavala'nın tutukluluğunun hukuki olmadığına ilişkin yaptığı bireysel başvuruyu 29 Eylül'de karara bağlaması beklenen Anayasa Mahkemesi ise başvurunun görüşmesini erteledi. Kavala hakkında aynı gün hazırlanan iddianame mahkemeye sunuldu ve Anayasa Mahkemesi iddianamenin daha sonra rapora ekleneceğini duyurdu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz'ın hazırladığı iddianamede Kavala, "Devletin gizli kalması gereken belgeleri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekle" suçlandı. Aynı iddianamede ABD Dışişleri Bakanlığı eski çalışanı ve Lehigh Üniversitesi uluslararası ilişkiler uzmanı Profesör Henri Barkey 15 Temmuz darbe girişimini planlamakla suçlandı. |
(HA)