* Çizimler: Murat Başol, Tarık Tolunay
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Gezi direnişi nedeniyle 16 sanığın “Türkiye Cumhuriyeti hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla yargılandığı davanın altıncı duruşmasında karar çıktı.
Silivri'deki 30. Ağır Ceza Mahkemesi, karar duruşmasında sanıklardan Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden'in "yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı"ndan beraatına hükmetti. Mahkeme, davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala'nın da tahliyesine hükmetti.
Davanın yurtdışında olan sanıkları Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyaları ayrıldı. Bu sanıklar haklarındaki yakalama kararlarını kaldırdı. Mahkeme, bu sanıklar hakkında ifadelerinin alınmasına yönelik yakalama kararı çıkardı.
Sanıklar, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelik yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet etmekle" suçlanıyordu.
Son duruşmada yaşananlar
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, Mahkeme Başkanı Galip Mehmet Perk'in 28 Ocak'taki duruşmadan sonra dosyada yaşanan gelişmeleri okumasıyla başladı.
Osman Kavala salona getirilirken izleyiciler ayakta alkışlayarak destek oldu. Duruşma savcısı, yargılamanın uzatılmasına yönelik taleplerin reddedilmesini istedi ve esas hakkındaki mütalaayı okudu. (Savcı Edip Şahiner, geçen hafta açıkladığı mütalaasında Osman Kavala, akademisyen Yiğit Aksakoğlu ve Mücella Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis, altı sanığın da 15 ile 20 yıl arasında hapsini istemişti. Yurtdışında bulunan yedi sanığın dosyalarının ayrılmasını isteyen savcı, bu sanıkların Kavala, Aksakoğlu ve Yapıcı ile aynı eylemlerde bulunduğunu iddia etmişti.)
TIKLAYIN - Gezi Davası Mütalaasında Kim Neyle Suçlanıyor?
Avukatlardan mütalaaya itiraz
Yiğit Aksakoğlu'nun avukatı Turgut Kazan söz alarak "Taleplerimizi savcı görmedi. Savcı hiçbir şey bilmiyor. Ne istediğimizi bilmeden duruşmayı uzatma amacıyla verilimiş deniliyorsa o iddia makamı değildir" dedi.
Kazan'ın beyanlarının ardından Mahkeme Başkanı Galip Mehmet Perk, Osman Kavala'yı kürsüye çağırdı fakat avukatlar müdalede bulunarak, bu durumun usule aykırı olduğunu ifade etti.
Yurtdışında bulunan Memet Ali Alabora'nın avukatı Kaan Karcılıoğlu, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Mücella yapıcı avukatı Evren İşler, Çiğdem Mater Utku'nun avukatı Hürrem Sönmez, İnanç Ekmekçi avukatı Aynur Tuncel Yazgan sırasıyla söz alarak müvekkillerinin ve tanıkların dinlenmesini talep etti. mahkemenin istenilen delillerle ilgili bir karar vermediklerini ifade etti.
Belen: Bize göre deliller yok
Avukat Bahri Belen şunları söyledi: "
'Bu iddianame ve delillere göre, sanıkların sorgusunu aldınız. Bu tamamlandı. Ondan sonra sanıkların savunmasına yönelik deliller nerede? Bunlar toplandı mı? Bize göre deliller yok. Biz de mecbur bırakıldığımız için savunma delillerini sunmak istiyoruz.
"Mahkeme önüne getirilmiş delillerle hüküm kurar diyor CMK. Bunlar dosyaya konulduktan sonra kanuna göre ne olması gerekiyor? Tanıkların dinlenmesinden sonra bizim tanıklarımız dinlenmedi. Bunlar da dinlendikten sonra taraflara ne diyeceklerinin sorulması gerekir.
"Tahkikat aşaması davamızda tamamlanmamıştır. Usule aykırı dinlenen bir tanık var. Size göre usule uygun olabilir. Ancak bizim tanıklarımız dinlenmedi. Yazılı belgeler tartışılmadı. İki tane polis ve Murat Papuç tanık dinlendi. Gaz maskesinden bahsetti ifadesinde Papuç. Bu maske salona getirilmedi. Bu maskeyi kim satın aldı, kim kullandı, Gezi'ye katılanlarına maskesine benziyor mu? Bunlar sorulmadı, çünkü mahkeme önüne getirilmedi.
'Eğer bu maske ile Türkiye halkının özgürlükler ve demkorasi konusunda akılalmaz bir tarihi deney yaşadığı Gezi olayının yargılamak istiyorsanız bu dosya, hakimler, savcılar ve biz bu Papuç'un altında kalırız. Aslında bu dosya muhteşem Gezi eyleminin altında kalır.
"Delilleri toplamalısınız"
"Bu talepler Gezi olayını bir Papuç'un altında kalmaktan kurtaracaktır. Aklıyla malul bir tanık yerine Gezi'yi teneffüs edenlerle görüp değerlendirin. Bu sizin tarihi görevinizdir. Bunun için ciddi delilleri toplamalısınız. Davadaki sanıkların herhangi birinin talebiyle değil, Gezi'yi yaşamış biridir. Yangından mal kaçırıyormuş gibi değil, temel ilkelere göre karar vereceksiniz delilleri toplayın, tanıkları dinleyin. İşte o zaman Gezi eylemleri Türkiye'yi aydınlatacaktır."
Köksal: Amacımız yargıya yardımcı olmak
Mine Özerden müdafii Tuğçe Duygu Köksal da taleplerinin tartışılması gerektiğini söyledi. Yargılama makamına yardımcı olmak için bazı delillerin toplanmasını, bazı delillerin ise reddedilmesini talep ettiklerini ifade eden Köksal, amaçlarının yargılamayı uzatmak olmadığını tersine delil toplanması için dilekçelerini ilk duruşmaya çıkmadan önce verdiklerini söyledi.
Mahkeme Başkanı: Meraklı seyirciler
Avukat Turgut Kazan bazı avukatların duruşma salonu dışında kaldığını, içeriye giremediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Perk'in, Kazan'ın ifadesini "Meraklı seyircilerin yerine onları alabiliriz" şeklinde cevaplaması üzerine izleyiciler tepki gösterdi. Mahkeme başkanı 'meraklı' yerine 'duyarlı' şeklinde düzeltelim dedi.
Turgut Kazan: Fatma Şahin dinlensin
Mütalaanın baştan aşağıya yanlışlarla dolu olduğunu ifade eden Kazan, müvekkili Yiğit Aksakoğlu'nun 0-3 yaş arası çocuklarla ilgili çalıştığını ve çoğu AKP'li belediyelerle iş yaptığını anlattı. Aksakoğlu'nun belediyelere hibe yardımı yapılmasını sağladığını dile getiren Kazan "Bu desteklerin nasıl sağlandığı, ne çalışmalar yapıldığını mutlaka dinlemeniz, öğrenmemiz gerekmektedir. Ahmet Misbah Demircan, Hüseyin Keskin, Fatma Şahin dinlensin" diye konuştu.
Ses kayıtlarının mahkemeye getirilmesi gerektiğini söyleyen Kazan ses kayıtları yoksa hüküm kurulamayacağını belirterek üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması talebinde bulundu.
Laçin: El konulan telefon için inceleme yapılmadı
Yiğit Aksakoğlu'nun avukatlarından Serdar Laçin de gözaltı sırasında müvekkilinin telefonuna el konulduğunu ama bununla ilgili herhangi bir inceleme yapılmadığını belirterek esas hakkında savunma yapabilmeli için inceleme yapılması gerektiğini söyledi.
İnceleme yapılmadan mütalaanın sunulmasının doğru olmadığını belirten Laçin ayrıca mütalaada Aksakoğlu'nun siddetsizeylem.org sitesinin sahibi olrak gösterildiğini, site için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini ifade etti.
Koyuncu: Deliller tartışılmadığı için savunma yapmayacağız
Osman Kavala'nın avukatı İlkan Koyuncu da deliller tartışılmadığı için savunma yapmayacaklarını söyledi. Murat Papuç'un usulüne uygun biçimde avukatlarında olduğu bir duruşmada dinlenmesi gertektiğini belirten Koyuncu, "Papuç'un sunduğu gaz maskesi üzerinde inceleme yapılmalı" dedi.
Bildirdikleri tanıkların da dinlenmesi gerektiğini ifade eden Koyuncu, "Heyetiniz Adalet Bakanlığı'nın AİHM kararının kesinleşmediğini söylediğini aktarıyor. Adalet Bakanlığı böyle demiyor. Bakanlığa yazı yazarak kararın kesinleşip kesinleşmediğinin sorulmasını istiyoruz" diye konuştu.
Sevimli: Biber gazının insan sağlığı üzerindeki etkisinin saptanmasını istiyoruz
Yiğit Ali Ekmekçi'nin avukatı Emel Ataktürk Sevimli müvekkilerin ağır cezalarla yargılandığını belirterek, "Üzerimizde zaman baskısı hissetmeden taleplerimizi dile getirebilirsek bu son derece rahatlatıcı olacak" dedi.
"Tanıkların usulüne uygun olarak dinlenmesi, ispat araçlarının toplanmış olması, delillerin tartışılması gerekirdi. Şu ana kadar bu yapılmadı" diyen Ataktürk Sevimli, mahkemenini tutumunun, hızla yargılama yaptığı şeklinde olduğunu ve yargılamanın karara götürüldüğü endişesi yarattığını dile getirdi.
Mahkemenin her şeyden önce yargılamaya maksimum özen göstermesi yönünde taleplerinin olduğunu dile getiren Ataktürk Sevimli şöyle konuştu:
"Müvekkilimle ilgili iki suçlama var. Bunlardan ilki yurtdışında ithal edilen biber gazına ambargo koyulmasını sağlamak ve kamuoyu gündemine getirmek. Bunlar suç değil. Bu yargılamanın bu delillerle sürdürülmemesi gerekirdi. Yeniden kıymetlendirme müessesini inceleyerek, buna uygun bir karar alınması, yargıçlarla ilgili soruşturma - kovuşturma evrakını getirtilerek değerlendirme yapılması gerekirdi. Bu aşamaya kadar hiçbiri getirtilmedi, tartışılmadı. Hukuka aykırı delillerin nasıl bir soruna yol açtığı karara bağlanmadı.
"Murat Papuç'un savunmadan gizlenen ifadelerinin dosyaya getirtilmesi ve burada tartışılması zorunludur. Bu nedenle her şeyden evvel AİHM kararının uygulanmasını, eksik olan belgelerin getirtilmesini, soruşturmanın genişletilmesi taleplerimizin değerlendirilmesini talep ediyoruz.
"Biber gazının insan sağlığı üzerindeki etkinin saptanabilmesi için Türk Tabipleri Birliği ve TİHV'den görüş alınmasını istiyoruz. Savunmaya kapalı gerçekleştirilen iki celseye ilişkin sesli ve görüntül kayıtlarının tarafımıza verilmesini istiyoruz."
Mahkemeden tüm taleplere ret
Avukatların beyanlarının ardından mahkemeye 15 dakika ara verildi. Aranın ardından mahkeme heyeti sanıkların ve müdafii avukatların tüm taleplerini reddetti.
Duruşmada söz alan sanıklar da savcının esas hakkındaki görüşüne karşı süre talebinde bulundu. Mahkeme bu talebi de reddetti.
TIKLAYIN - Gezi Davası Sanıklarının Mütalaaya Karşı Beyanları
Duruşma salonunda gerginlik
Mahkemenin bu kararını duruşmayı izleyenler alkışlarla protesto etti. Mahkeye heyeti duruşma salonundan çıkarken, seyirciler için de çıkarılma kararı alındı. Mahkeme avukatlardan Özgür Karaduman'ın da çıkarılmasını istedi. Ancak avukatlar yazılı karar olması gerektiğini belirterek itiraz etti. İzleyiciler de dışarı çıkmadı.
Beraat kararı
Daha sonra ortam sakinleşti ve duruşmaya devam edildi. Mahkeme sanıkların son sözlerini sordu. Beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden hakkında "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelik yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından dava açıldığını hatırlatarak, "yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı"ndan sanıkların beraatine karar verdi.
İddianamede 746 müşteki var
İddianamede 746 müşteki yer alıyor. Müştekilerin başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Erdoğan'ın başbakanı olduğu 61. hükümetin bakanları vardı.
Dönemin Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ ve Emrullah İşler; dönemin Ulaştırma, Denizclik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler ve dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da müştekiler arasındaydı.
Son olarak Gezi eylemleri sırasında darp edilerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'a ölümcül tekmeyi attığı gerekçesiyle 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan polis Mevlüt Saldoğan'ın davaya müdahil olma talebi "zarar gördüğü" gerekçesiyle Aralık ayındaki duruşmada kabul edilmişti.
Gezi davası hakkındaGezi davası soruşturmasının açılmasından itibaren 78 ay, Osman Kavala’nın tutuklanmasının üzerinden 28 ay, iddianamenin açıklanıp dava sürecinin başlamasını takiben 12 ay geçti. * 18 Ekim 2017 tarihinde Gaziantep’ten uçakla dönmekte olan iş insanı Osman Kavala, Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alındı. * 1 Kasım 2017’de “anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, hükümeti ortadan kaldırma” suçlamasıyla Kavala’nın tutuklandığı duyuruldu. Tutuklama talebini içeren sevk yazısında, Kavala’nın Gezi olaylarının yöneticisi ve finansörü olduğu iddia ediliyordu. * Soruşturma dosyası, tutuklu Kavala ve avukatlarından kısıtlamalarla gizlenirken soruşturma bilgileri medyaya servis edildi. * 16 Kasım 2018’de aralarında Kavala’nın kurucusu olduğu Anadolu Kültür’ün bazı yöneticilerinin de yer aldığı yeni bir gözaltı dalgası yaşandı. Sivil toplum profesyoneli Yiğit Aksakoğlu tutuklandı. * Daha önce beraat etmiş Taksim Dayanışması üyeleri de ifadeye çağırıldı, medyada daha geniş bir soruşturma listesi olduğu haberleri yayınlandı. * 19 ay hakim karşısına çıkartılmadan, iddianame hazırlanmadan hapiste tutulan Kavala’nın avukatları bile soruşturmayı basından takip etmek zorunda bırakıldı. * Yaklaşık 1,5 yıl hiçbir hukuki süreç işletilmeden geçirildi. * Savcılığın hazırladığı iddianame 19 Şubat 2019 günü açıklandı, 4 Mart’ta mahkeme tarafından kabul edildi. * Altı yıl önce yaşanan Gezi olaylarıyla ilgili olarak 16 ayda hazırlanan iddianamede, 16 kişi hakkında müebbet hapis isteniyordu. * İddianame ve eklerinde telefon tape’leri ağırlıktaydı. * 657 sayfalık iddianamenin, çoğu dinleme kayıtlarından oluştu. * İddianamede 8 bin sayfanın üzerinde ek dokümanı olduğu açıklandı. * İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iddianameyi kabulüyle 24 Haziran 2019’daki ilk duruşmada sanıklar ilk savunmalarını yaptı. Tutuklu sanık Yiğit Aksakoğlu tahliye edildi. * Anayasa Mahkemesi 22 Mayıs 2019’da Osman Kavala’nın bireysel başvurusuna, kendi raportörünün aksi yöndeki görüşüne rağmen, oy çokluğu ile “ihlal yok” kararı verdi. * 24 Haziran, 18 Temmuz ve 9 Ekim’deki duruşmalarda mahkeme Osman Kavala için tahliye taleplerini reddetti. * Davaya başlandığı tarihten itibaren sanıklar ve izleyiciler üç ayrı heyetle karşı karşıya kaldı. Kavala için tahliye isteyen mahkeme başkanı acilen görevden alındı! *10 Aralık 2019’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Kavala’nın bireysel başvurusuyla ilgili ihlal kararını açıkladı. Üç ayrı gerekçeyle verilen ihlal kararlarının ikisi oy birliği, biri oy çokluğuyla alındı. * AİHM ayrıca Kavala’nın makul şüphe bulunmadan siyasi gerekçelerle tutuklandığına hükmederek, tutukluluğun derhal sona erdirilmesini istedi. Mahkeme, 28 Ocak 2020'de görülen son duruşmada bu kararı dikkate almayarak Kaval'nın tutukluluğuna devam kararı verdi. Mütalaa dosyaya girdi6 Şubat 2020 tarihinde savcı Edip Şahiner'n esas hakkında mütalaası dosyaya girdi. Savcı mütalaasında Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu’nun ve Mücella Yapıcı’nın TCK’nın 312. Maddesinde düzenlenen “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapislerini; Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ” suçlamasıyla 15 yıldan 20 yıla kadar hapislerini istedi. Yurtdışında bulunan sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora ve İnanç Ekmekçi’nin dosyalarının ayrılmasını isteyen Savcı Edip Şahiner, bu sanıkların Kavala, Aksakoğlu ve Yapıcı ile aynı eylemlerde bulunduğunu iddia etti. |
(TP / HA)