"Maaşım yok ama etrafımda bana gülümseyen yüzler var. Bu köprü dünyanın en güzel ofisi... Bu muhteşem gökyüzünün altından geçen botlar, dünyanın her yerinden gelip geçen insanlar ve onların bana gülümseyen yüzleri beni besliyor’’ diyor Wallace müziğine ara vererek.
‘’Her sabah yeni güne uyaniyorum ve Youmi’yi sıkı sıkı sarıp, öpüyorum. Ona, onu ilk günkü kadar çok sevdiğimi söylüyorum’’ Youmi onun köpeği... Aynı zamanda iş arkadaşı. Paris’te bir köprünün üzerinde elinde gitarı ve sol omzundaki Youmi ile birlikte şarkılar söylüyorlar. Hiç müzik eğitimi almamış, gitarını alıp çıkmış ve müzik çalmayı sokaklarda öğrenmiş.
‘’Sokağı seviyorum. Sokaktaki insanları seviyorum. Çünkü, insanlar ciddi bir şekilde yürürken müziği duydukları an!! Baaammm!!! Sihir başlıyor!!! Gülümsemeye başlıyorlar. Benim için en büyük keyif yüzlerinin aydınlandığını görmek. O an... Yaşamı hissettikleri o an... Eğer bana gülümseyen gözler görüyorsam, o gece başımı yastığa rahat koyuyorum.’’
‘’Turistler, Parisliler, zengin, fakir, mutlu, mutsuz insanlar... Buradan her gün binlerce insan geçiyor. İnan bana, her 38 saniyede bir aşık oluyorum. Test ettim, tam olarak 38 saniye! Çünkü, hepiniz hem içi hem dışı çok güzel olan kadınlar ve erkeklersiniz. Elbette çirkin olanlar da var ama bu onların suçu değil. Onlar sadece henüz mutluluk ilacını almamış olanlar...’’
‘’Dünyada olup biten tüm felaketlere, kötülüklere ve strese rağmen neşeli olmak kolay değil. Ama bu güzel duygular benim varoluş sebebim.’’
Paris’te bir köprü... Kimileri üzerinde dans ediyor, kimileri onları gülümseyerek izliyor, kimileri telefonlarına kaydediyor, kimileri utangaç bi şekilde öne çıkarak yerdeki gitar kılıfına bozuk para bırakıyor. Wallace ve Youmi dünyanın en güzel ofisinde şarkılarını söylemeye devam ediyor… (ST/AS)
(Fotoğraf: Wallace ve Youmi’nin tüyleri)
Projeye ait sosyal medya hesabı: https://www.instagram.com/autruitr