*Fotoğraf: Sinem Taş.
Bazen bana "Yok canım! Yarı Perulu yarı Türk olamazsın. Mümkün değil!" diyorlar. Ya da "Almansın sen. Peru'da büyümedin." Böyle şeyler kişiyi bir kalıba koymaya çalışmaktan başka bir şey değil.
Ama kabul etmemiz gerekiyor ki kültür çeşitli, zengin ve güzeldir. Bizi ayıran değil, birleştiren bir şeydir. O yüzden çokkültürlü bir yapıdan gelmekten ötürü mutluyum. Bence bu büyük bir avantaj.
Babasının hikâyesi Peru'ya, annesinin hikayesi ise Almanya ve Türkiye'ye uzanıyor. Isabel'in babası Lima şehrinden, annesinin babası ise İzmirli.
Latin kültüründe çocuklar hem annenin hem de babanın soyadını alır.
O yüzden iki (veya daha fazla) soyadımızın olması çok olağandır. Hele ki Peru'da çok karmaşık yürüyor bu işler.
Mesela normalde Peru'dan gelen ailemin soyadı Aldaves. Ama amcalarımdan birinin soyadının sonundaki harfi yanlışlıkla "z" olarak yazmışlar. O yüzden bir amcam "Aldavez" olarak kaldı. (Gülüyor.)
"Isabel" tipik bir İspanyol ismidir. Babam halasını çok severmiş, onun ismini vermiş. Peru'daki ailemden geliyor. İspanyol.
"Delphine" tipik bir Fransız ismidir.
Annemin üç ismi var, onlardan birisi de Delphine. Bu yüzden bana da bu ismi vermişler. Annemin Fransız kökleri olduğunu da biliyorum.
Soyadım "Aldave". Normalde Aldaves idi. Ama Aldaves kulağa fazla Latino geldiğinden babam soyadımı Aldave olarak değiştirdi. Çünkü Aldave kulağa o kadar da Latin gelmiyor. Bu soyisim birçok yerden olabilir, mesela Amerikan olabilir.
Latin Amerika'daki sülalemin soyadı Aldaves. Sadece ben ve kardeşlerim soyadlarımızı Aldave olarak kullanıyoruz. Bir de Aldavez var, tabii. (Gülüyor.)
İkinci soyadım "Atam". Türkiye'den gelen köklerimden kaynaklanıyor. Almanya'da tek soyadı kullanılır genelde.
Sanıyorum altı yaşındaydım, okula başladığımda babam soyadımızı değiştirdi. Konsolosluğa gittiğini hatırlıyorum. Pasaporttan Türk soyadımızı çıkarttı.
Okulun bahçesinde hocalar soyadımla çağırırken "Atam! Atam!" diye seslenirlerdi. Belki de babam annemin Türk soyadından ziyade kendi Peru soyadıyla çağrılmamı tercih etti: "Aldave!"
Bunlar ataerkil kültürler olduğundan önce erkeğin soyadı geliyor, sonra kadının. Kendi soyadıyla çağrılmam babam için önemliydi. Türk soyadım olmaması için değiştirdi. Hem böylece bizim için de Almanya'da adaptasyon daha kolay olacaktı.
Babam Latin Amerika'da özellikle Arjantin'de ırkçılığa maruz kalmıştı. Arjantin, Latin Amerika'nın en Avrupalı sayılabilecek ülkesidir. Daha çok Avrupa background'ı olan insanların olduğu bir ülke. 80'li ve 90'lı yıllarda babam orada takı satıyordu.
Hatta orada hapse bile atıldı. Kendisine epey ırkçı yaklaşıldığını hisssettiğini hatırlıyorum. Ve bundan ötürü travmatize olmuştu. Almanya'da daha az ama orada da babam benzer sıkıntılar yaşadı. Bunların etkisi de bizim soyadlarımıza yansıdı.
Çok Latino olmasın, Aldaves'i değiştirelim; çok Türk olmasın, Atam'ı kaldıralım. Korkularımızın, endişelerimizin soyadımıza şekil vermiş olması çok trajikomik.
Oysa çokkültürlü bir yapıya sahip olmak bir avantaj. Uzak olduğunu düşündüğümüz kültürler arasında ne kadar bağlantı olduğunu görüyoruz. Bu kimi zaman soyisimlerimiz veya isimlerimiz özelinde olabiliyor. O kadar da farklı değiliz.
Mutlaka kültürel farklar var. Ama insanız. Tıpkı "Benim Kâbem İnsan" derken senin de söylediğin gibi. İnsan olarak hepimiz aynıyız. Soyadımız ne olursa olsun.
(ST/PT)
Projeye ait sosyal medya hesapları: https://www.instagram.com/autruitr