Sevgili Sistem,
Mektuba bir hitap ile başlamak adettendir, işin aslı hiç de sevgi beslemiyorum sana. Şimdi sen bunu okurken "Allah Allah ne yaptım sana" diyeceksin. Açıklayayım!
Bugün sana çocuklarından birini, eğitimi şikayet edeceğim. Malum üniversite sınav sonuçları daha yeni açıklandı Sistem. Şu heyecandan, korkudan çocuklarımızın kalbine yenik düştüğü, hayatını bağladığı, çirkin sınav. Senin ifadenle YGS.
Çocuklar ektiklerini biçti. Kocaman bir "Mİ" eklemek istiyorum buraya Sistem, affet.
"Çocuklar ektiğini biçti Mİ?"
Ben şüpheliyim Sistem. Şimdi diyeceksin ki daha bir sınav daha var.
Haklısın, onun adı da neydi, dur dilimin ucunda; LYS.
Evet bir sınav daha var, ya ektiklerini biçecek çocuklar, ya da ekilip biçilecekler.
Duyuyorum sesini, bunu da değiştireceksin değil mi? Sonra iki yıl geçince, yeniyi de yenileyeceksin. Sistem kızma ama apple bile ı-phone'u senin bu sınavları modifiye ettiğin kadar modifiye etmiyor.
Ha "ben yenilikçiyim" diyorsun. "Ne de olsa bizde çocuk çok, herkes üçer beşer yapıyor, biri biçilir, biri elenir, biri sağlam kalır" diyorsun. Sen de haklısın.
Sistem "ben eğitime inanmıyorum" desem, senin çocuk bozulur mu bana? Ama inanmıyorum artık kendisine.
"Çalışan kazanır, elması kızarır" yazardı ilkokuldaki sınıf panomuzda, benim elmam ilk kızaranlardandı.
Ne mi oldu Sistem? Ben kazanamıyorum.
Kazandığım şeyler var elbette Sistem, okudum, öğrendim, üniversiteye gittim, yüksek lisans yaptım, bak doktor olacağım iki yıla kalmaz, ama kazanamıyorum.
Ne mi kazanamıyorum? Senin diğer çocuk ekonomi beni hep sınıfta bırakıyor. Bir türlü geçer akçe alamıyorum. Sistem söyle bana, problem nerede?
Bak Sistem, derdim var diyorum anlamaya çalış beni. Çalışmak denince bile tüylerim ürperdi bak.
Çocuklarımız çalışmayı sevmiyor. Demek ki her sabah "türküm doğruyum çalışkanım" demekle çalışkan olunmuyor, Türk de olunmadığı gibi.
Çalışanın kazandığını görmüyorlar çünkü.
Çalışan kazanmıyor Sistem, parası olan kazanıyor. Hem de hukuklar, tıplar, oh gelsin "alışveriş merkezi" üniversiteler.
Üniversiteler demişken Sistem, bahsetmeden olmayacak. Biliyorum sen bunlarla ilgilenmezsin, sen büyük işlerle ilgilenirsin ama ben yazayım gene.
Akademik dünya bitmiş, Sistem. Notlar, transkript, ales, kpds, üds, diploma, diploma, diploma hepsi hikaye. Bizden dayı istiyorlar Sistem.
Bu durumda dayı bulmak ders çalışmaktan daha önemli Sistem. Ama benim dayım da yok. Notlarım var, yükseğinden, diplomalarım var, ama dayım yok. Dayım var da sadece "muhtar", muhtarlık burada geçmiyor Sistem.
ALES zamanı geliyor Sistem, bu da senin eğitim'in uyduruk sınavlarından. ALES'ten yüksek not alamazsam, kendisinden altı yıl fazla eğitim gördüğüm çocuklar önüme geçiyor ÖYP'de.
"O da ne?" deme sakın Sistem, o da senin soyundan. YÖK amca diyor ki "evladım, sen yüksek lisans yapmışsın, doktora yapmışsın falan ama bak bu çocuk senden çok matematik yapıyor. Araştırma görevlisi o olsun".
Ben makale yazmışım, konferansa katılmışım, bildiri sunmuşum, YÖK amcanın umurunda değil. O, ALES notuma bakıyor, hiç kullanmayacağım matematik, hatta Türkçe yüzünden İngilizce bir bölüme giremiyorum ben. Komik değil mi?
Sana daha komik bir şey anlatayım Sistem, başladım bari kusayım içimi. Adını vermek olmaz ama şu aklına gelen ilk büyük İstanbul üniversitesi var ya, orada "yüksek lisans" ya da "doktora" sınavına girmek için senden büyük paralar alıyorlar. (Sana ve yakınlarına dokunmaz Sistem, korkma! Bana ve benim gibilerine dokunur.)
Sonra da sınava girenlerle dalga geçiyorlar Sistem, sadece kendi öğrencilerini alıyorlar, diğerlerine alanlarıyla ilgili tek bir soru sormadan 10-20 gibi sözlü notları verip, haklarını yiyorlar.
Dayın yoksa köle ol istiyorlar Sistem, tanıdıkları köle olabilecekleri alıyorlar yanlarına.
Sistem bunları niye mi yazıyorum?
Bugün 23 Nisan- Çocuk Bayramı da o yüzden. Çocuklara "çalışmayın" demek geliyor içimden, demiyorum Sistem.
"Çalışın siz" diyorum, "belki bir gün düzelir her şey". Umut vermeye çalışıyorum Sistem. Sana rağmen, umut dağıtıyor, yapay gülücükler saçıyorum etrafa.
Mektubuma burada son veriyorum Sistem. Zira ders çalışmam gerekiyor. Çalışanın kazanmadığını bile bile kitaplara sığınıyorum Sistem.
Belki bir gün arıza yaparsın diye, umutla... (SK/HK)
* Fotoğraf, Alan Parker'ın "Pink Floyd The Wall" filminden.