Seçim sonuçlarını beğenmeyen Cumhurbaşkanı seçimin yenilenmesi kararı alabilir mi?
Bakanlar Kurulu Başbakan ve bakanlardan kurulur. Başbakan, Cumhurbaşkanınca, TBMM üyeleri arasından atanır. Bakanlar ise TBMM üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından yani Meclis dışından Başbakan tarafından seçilirler ve Cumhurbaşkanınca atanırlar (Anayasa md 109).
7 Haziran 2015 Genel Seçiminin üzerinden 57 gün geçti. Özellikle politikacılar seçim sonuçlarını nasıl okuyabildi bilinmez ama “milli irade” lafını ağızlarından düşürmeyen ve seçimleri kaydeden iktidar partisi mensubu siyasetçiler “erken seçim” istiyorlar.
Eğer “milli irade” buysa; ona rağmen “Eski Bakanlar Kurulu” hala işbaşında…
Hükümet kurma görevi verilen halen işbaşındaki eski Hükümet’in Başbakan’ı “Bakanlar Kurulu” listesini TBMM’sine sunacak. 1 Ekim’e kadar tatile girmiş olan Meclis toplantıya çağrılacak. Hükümet programı, Bakanlar Kurulu’nun kuruluşundan en geç bir hafta içinde Başbakan veya bir bakan tarafından okunacak ve böylece “güvenoyuna” başvurulmuş olacak. Güvenoyu alırsa “Hükümet” kurulmuş ve Bakanlar Kurulu göreve başlamış olacak. Anayasanın 110. maddesinde yazılı olan süreç böyle.
Genel seçimlerden sonra Meclis’teki en çok veya en az milletvekiline sahip siyasi partiler bakımından eğer Bakanlar Kurulu kurulabilirse; Mecliste iktidar partisi ile ana muhalefet partisi netleşecek. Hükümet koalisyonla kurulsa bile, muhalefet partilerinin muhalefet olduğu belli olduğu ama iktidar partisinin, tek başına iktidar olamadığı bir Mecliste Bakanlar Kurulu nasıl kurulabilir bilinmez ama herkesin beklentisi erken seçim…
Bakanlar Kurulu kurulamazsa ne olur?
Anayasaya göre “Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi” mümkündür. Çünkü Bakanlar Kurulunun, Anayasanın 110. maddesinde gösterilen sürede, kırkbeş gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu halde güvenoyu alamadığı takdirde Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına danışarak, seçimlerin yenilenmesine karar verebilir (Madde 116).
Cumhurbaşkanın “seçimlerin yenilenmesine” karar vereceği çok açık. TBMM Başkanına danışacağı Anayasada yazılı ama sonucun değişmeyeceği çok kesin.
Sonra ne olur? Seçimlerin yenilenmesine karar verildiği için Türkiye, “Seçimlerde Geçici Bakanlar Kurulu” ile yönetilmeye başlanır (Anayasa Madde 114).
Cumhurbaşkanı tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verildiği için şu an görev yapan eski Bakanlar Kurulu çekilir. Bu defa Cumhurbaşkanı geçici Bakanlar Kurulunu kurmak üzere bir Başbakan atar (Anayasa Madde 116).
Başbakan’ın işi artık Geçici Bakanlar Kurulu kurmaktır. Bakanlar Kurulu’na Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları başta olmak üzere TBMM içinden veya Meclis dışındaki bağımsızlardan ve siyasi parti gruplarından, oranlarına göre üye alınır. Bakanlar Kuruluna siyasi parti gruplarından alınacak üye sayısını TBMM Başkanı tespit ederek Başbakana bildirir. Teklif edilen bakanlığı kabul etmeyen veya sonradan çekilen partililer yerine, TBMM içinden veya dışarıdan bağımsızlar atanabilir.
Anayasaya göre bu süreç beş gün içinde tamamlanır. Yani Geçici Bakanlar Kurulu, seçimlerin yenilenme kararının Resmi Gazetede ilanından itibaren beş gün içinde kurulur. Geçici Bakanlar Kurulu için güvenoyuna başvurulmaz. Geçici Bakanlar Kurulu “seçim süresince” ve yeni Meclis toplanıncaya kadar vazife görür. Demek ki, en az bir yıl ve daha uzun bir süre “geçici hükümet” olarak işbaşında kalır.
Düşünün seçimler için kurulmuş olmasına rağmen acaba Geçici Bakanlar Kurulu ne işler yapar, ne işler yapmamalıdır veya yaptığı işler nelere mal olur? (İ. Kaboğlu, Birgün, 30.07.2015 Müstafi hükümet ve kamu düzeni)
Seçim sonuçlarını beğenmediği bilinen Cumhurbaşkanı seçimleri yeniler mi?
Yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından Anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir (AYM Madde 8). Devletin başı olan Cumhurbaşkanı Anayasaya göre “yürütme organı” içinde ve aynı zamanda “yürütmenin başı” sayılmıştır. Anayasanın ve Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.
Cumhurbaşkanı devleti temsil etmek, demokratik sosyal hukuk devleti ilkelerini ve laik T.C.yi yüceltmek ve kollamak görevlerini Anayasa kurallarıyla üstlenen yansız bir baştır ve devletin başı sıfatıyla hakemdir (Anayasa Mahkemesi 18.12.1979 tarih 1979/45 sayılı kararından, AYMKD, s. 17, s372-376).
7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Türkiye’nin “uçurumun kenarından döndüğü” ve aktif olarak seçim çalışmalarına katılımından dolayı asıl seçimi kaybedenin 12. Cumhurbaşkanı olduğu ve “başkanlık sistemi” isteğine halkın “hayır” dediği tekrar tekrar söylendi ve yazıldı.
Siyasal olarak “taraflı olan” Hükümetle veya eski Hükümet Partisi ile yetkilerini paylaşamaz, ama paylaşacak.
Şimdi Anayasanın kendisine “tarafsız devlet başkanı” sıfatıyla verdiği yetkiler içinde yer alan “seçimlerin yenilenmesi” kararını vermesi kuvvetli bir olasılık. Cumhurbaşkanı, “Geçici Bakanlar Kurulu” yani “Seçim Hükümeti” kuracak!
Hatta her şey Anayasaya, siyasal iktidarın kaybettiği seçim sonuçlarına ve hatta milli iradeye uygun olmalı. Eğer değilse uygun hale getirilmeli, uydurulmalı ve beğenilmeyen seçim sonuçları için yeniden milli iradeye başvurulmalı…
Çok söylenen haliyle “milli irade” var ama yok; başkanlık sistemi yok ama var ve yürürlükte! (Fİ/HK)