Nimet, Türkiye insan hakları hareketinin isimsiz kahramanlarından biridir. İnsan Hakları Derneği’nin kuruluşundan önce hemen 12 Eylül sonrasında tutuklu yakınları ile beraber mücadeleye başlamış, İnsan Hakları Derneği’nin kuruluşunda yer almış; İHD İstanbul Şubesi Yönetiminde erken ve yakın dönemlerde bulunmuş bir insan hakları savunucusudur.
Onu herkesten ayıran özellik, insan hakları hareketinin kuruluşundan bu yana kesintisiz bu mücadele içinde olmasıdır. Sakin ve güvenilirdir. Derneğin tarihini herkesten çok bilir ve herkesten çok belgelemiştir. Sıkı bir arşivcidir. ‘’Emil Galiple fotoğrafım yok diyen de çeşitli eylemlerde kendi görüntüsünü arayan da ona başvurabilir.
Gözaltında kaybedilenler mücadelesinin ilklerinden öncülerinden biridir. Dernekte yapılan kadın çalışmalarının da keza. Sonra kadınların barıştan, ayrımcılığa, dayağa karşı mücadeleden temsiline her alanda mücadele vermiştir. Ceza evi koşulları için de barış için de çalışmış emek vermiştir. İnsan Hakları Derneği ne zaman dara düşse ihtiyaç hissetse Nimet’e güvenebilirsiniz.
Kuruluşundan bu yana hemen gün gün insan hakları derneğinin canlı tarihi gibidir. Hayatı sever ve keyif almasını bilir. Ama varoluşunu insan hakları alanında sürdürmeyi ve gerçekleştirmeyi tercih etmiştir. Siyasetten anlamadığı uzak durduğu için değil, gayet iyi anlar ve siyasi tavır alır. Ama ağırlıkla siyasetinin temelini de insan hakları oluşturur.
Türkiye'nin geleceğine ambargo koymak
İnsan hakları hareketinin amacı insan haklarının evrensel ilkelerine uygun adil, eşit, farklılıklara sahip çıkan, sömürüye karşı duran, insanlar kadar diğer canlılar ve ekoloji için de mücadele ederek değişim yaratmak, bu ilkelere sahip ve saygılı bir düzen oluşturmaktır. Yani insan hakları hareketi bizatihi siyasidir.
Bilenler bilir, insan hakları hareketinin yapısı gereği siyasetle gergin bir ilişkisi vardır. Mücadele ve tespitleri zaman zaman farklı siyasi partilerin politikaları ve ilkeleri ile örtüşebilir, ama hak mücadelesi hiçbir siyasi partinin arkasında yer almaz.
İnsan hakları savunucuları zaman zaman bu kimlikleriyle siyasette yer alabilir, almaları da iyi olur ama o zaman rolleri ve aidiyetleri değişir.
Nimet’in değişmedi. Ne ölüm cezasına karşı mücadele verirken, insan haklarına neredeyse zıt kutupta duran Milliyetçi Hareket Partisi’nin TBMM’de ölüm cezasının kaldırılması için oy kullandığında, ne insan haklarına içkin olan barışın Kürt siyasetince temsil edildiğinde, ne yıllardır talep edilen reformların bazılarını AK Parti, iktidarının ilk yıllarında gerçekleştirdiğinde, ne de farklı siyasi partiler kadınların eşit yaşam haklarını destekleyecek yasa tasarıları sunduklarında.
Nimet değişmedi… Ne ölüm cezasını Türkiye’ye geri getirme çağrılarına karşı mücadele ettiğinde, ne yeni iktidar bloku insan hakları savunucularını hedef tahtasına koyup haklarında terörle mücadele kanunundan dava açtıkları ve mahkum ettiklerinde ne de ana muhalefet partisi iktidarın popülist politikalarına teslim olup mültecilere karşı milliyetçiliği kışkırttığında…
Çünkü insan hakları ihlallerine karşı çıkmak ve insan hakları alanını ve demokrasiyi güçlendiren değişiklikleri desteklemek insan hakları mücadelesi verenlerin vazgeçilmezidir.
Nimet’in çizgisi budur… Şimdi Nimet Tanrıkulu hakkında ‘’taziyeye gitti’’, ‘’barış konferansına katıldı’’ diye ifade veren bir ‘’gizli tanığı’’ ciddiye alan savcıların başlattığı bir soruşturma nedeniyle Sincan Kadın Cezaevi’nde tutuklu.
Nimetten terörist yaratamazsınız. Nimet’in gizlisi saklısı yok, bütün hayatı ortada. İnsan haklarına adanmış bir hayat.
Nimet’in tutuklanması, Türkiye’de iktidarın insan haklarına karşı pozisyonunu açıkça ortaya koyuyor. Yeni değil, insan hakları savunucularının bir kısmının katledildiği, pek çoğunun yargılandığı yüzlercesinin cezaevlerine doldurulduğu bir ülke burası. Bunu kanıksamıyoruz, alışmadık.
Bu cezalar, kimseyi inandırmadığı gibi insan hakları savunucularının mücadeleden vazgeçmesine sebep olmadı, olsa olsa Türkiye’yi karanlığa daha çok itti. Nimet’i tutuklamak ve suçlamak bir kez daha Türkiye’nin geleceğine karanlık bir ambargo koymak demektir.
Nimet Tanrıkulu, bir insan hakları savunucusudur, ondan terörist yaratamazsınız.
(MÇ/EMMK)