Yazının İngilizcesi için tıklayın
Karabük’te üniversite öğrencisi Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nun 26 Mart’taki şüpheli ölümü…
8 Nisan’da ise Kilis’te 9 yaşındaki Gina’nın cansız bedeninin bulunması...
Her ikisinin de öldürülmeden - ölmeden önce istismar edildiği yönünde bilgiler var. 9 yaşındaki Gina’nın öldürülmesine dair iki erkek tutuklandı.
Dina’nın hem Türkiye’deki hem de kendi ülkesindeki arkadaşları onun için “Dina için adalet” kampanyası yapmasaydı belki o da bianet çeteleye yansıyan bir çok “göçmen şüpheli kadın ölümü” olarak akıllarda kalacaktı.
Şimdi “şüpheli” olarak çetelede yer aldı fakat failler açığa çıktığında “çocuk cinayeti” olarak yer alacak, ne yazık ki.
Yine serbest bırakıldı
Basına yansıyan son bilgiye göre, Dina’nın ölümüne neden olduğu iddia edilen şüphelilerden 5'i savcılık ifadesinin ardından, 3'ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerden D.A.'nın serbest bırakılmasına Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Yeniden mahkemeye sevk edilen D.A., tekrar adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bu aşamaların hepsi Dina’nın arkadaşlarının mücadelesi ile oldu.
Son olarak, soruşturmayı sürdüren polis, yeni güvenlik kamerası görüntülerine ulaştı. Görüntülerde D.A.'nın, otomobilden indirdiği Dina’nın peşinden gittiğinin görüldüğü belirtildi.
Daha önceki ifadelerinde Dina’yı bıraktıktan sonra eve gittiğini söyleyen D.A., ifadesindeki çelişki nedeniyle yeniden gözaltına alındı. D.A., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Yani en azından bir şüpheli gözaltına alındı.
Gazeteci Timur Soykan'ın sosyal medya hesabından paylaştığı bilgiye göre, bu zanlı yine serbest bırakıldı. Soykan, şöyle dedi:
"Karabük'te çok garip işler oluyor. Dina'nın ölümüyle ilgili polisin üçüncü kez cinayet suçlamasıyla gözaltına aldığı Dursun A. üçüncü kez adli kontrolle serbest bırakıldı. Gabon Büyükelçiliği'nin avukatı Kerim Bahadır Şeker 'Şoktayız' diyor."
Bakalım soruşturma ne yönde evrilecek?
Mülteci düşmanlığı
Dina'nın avukatı Kerim Bahadır Şeker, Dina’nın şüpheli ölümünün artık uluslararası arenaya taşındığı görüşünde. Bu da Türkiye’ye baskıların artacağı anlamına geliyor ki artsın.
Seçim öncesi mülteci düşmanlığı kışkırtılıyor
Türkiye'de kadınlar ve çocuklar güvende değil, mülteci kadınlar hiç güvende değil.
Çoğu fail, mülteci kadın ve çocuklara zarar verdiklerinde, kimsenin onlar için ayağa kalkmayacağı, soruşturmalarının da bir şekilde kapatılacağını düşünüyor. Nadira Kadirova'nın ölümü savcılığa göre kapatılmış bir dosya da olsa, bizler için halen daha "şüpheli."
Mültecilere yönelik bu saldırıların bir nedeni maalesef özellikle seçimler öncesinde yükseltilmeye çalışılan mülteci düşmanlığı.
Çeşitli zamanlarda Suriyeliler üzerinden başlatılsa da, memlekette, sistematik olarak mülteci düşmanlığını körükleyen söylemler sıkça ortaya çıkıyor, yayılıyor.
Bazı medya organlarının sosyal medya hesapları üzerinden kimi kez yalan yanlış bilgileri de sistemli olarak yaydıklarını biliyoruz.
Mülteci kadın ve çocuklara yönelik şiddeti, bu mülteci düşmanlığından ve sistematik nefret söylemlerinden ayrı tutmak mümkün değil. Zaten, Dina, ortaya çıkan ses kayıtlarında da kendisine yönelik ırkçı yaklaşımları anlatıyor.
Mülteci kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin azalmasını istiyorsak bir an önce muhalefet partilerinin bu konuda yurttaşlara çağrı yapması gerek.
Seçimler öncesinde toplumun sosyal ve psikolojik olarak harekete geçmesini isteyen kesimler, mültecileri hedef göstermeye devam eder iseler, çok daha kötü şiddet vakaları ortaya çıkabilir. Bunu muhalefet partilerinin liderleri durdurabilir.
Türkiye'nin imzaladığı birçok uluslararası sözleşmede de mülteci kadınlar ve çocukların güvenliğine dair maddeler var ve bu güvenliği bizzat devletin sağlaması gerekiyor.
Araştırmacı Akademisyen Cavidan Soykan, Cinsiyet İzleme Derneği (CEİD)için hazırladığı kapsamlı raporunda soruna ve çözüm önerilerine dair bulgular net olarak ortaya koyuyor. Rapora buradan ulaşabilirsiniz.
Üniversite öğrencisi Dina’nın ölümünü ilk başta “şüpheli” olarak düşünsek de kışkırtılan mülteci düşmanlığı ve nefreti ile bu ölümlerin adım adım, sistemli bir şekilde geldiği ortada.
Bu düşmanlığın durdurulması için acilen muhalefet partilerinden daha yüksek ses çıkmalı. Korkmadan, çekinmeden mülteci kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin karşısında olduklarını anlatmaları gerekir.
2022'de bianet çeteleye yansıyan 198 şüpheli ölüm var. En az 13'i Türkiye vatandaşı olmayan kadınlardan oluşuyor.
Sayılar, erkek şiddeti konusunda, kadınların ve çocukların korunmadığı konusunda feryat ediyor, kadın hareketi feryat ediyor, muhalefet cılız olsa da bir ses çıkartıyor, ülkeyi yönetenler sus pus!
Kabul etmiyoruz, takip ediyoruz. Mülteci kadın ve çocukları da korumak zorundasınız!
Eşitlik mücadelesinin yükseldiği yeni bir hafta olsun...
2022’de bianet çeteleye yansıyan Türkiye vatandaşı olmayan kadın ve çocukların şüpheli ölümleri *Antalya’da Ukrayna vatandaşı Valeria N. (28) isimli kadın kaldığı apartta ölü bulundu. Kadının ölüm nedeninin tespit edilmesi için çalışma başlatıldı. *Trabzon’da ismi basına yansımayan, Türkiye vatandaşı olmayan bir kadın kaldığı otelde ölü bulundu. Polis inceleme başlattı. *Samsun’da Gürcistan vatandaşı Mzia Okriashvili (48) isimli kadın evinde ölü bulundu. Kadın öldüğü sırada evde olan sevgilisi H.H.Y. (52) gözaltına alındı. Soruşturma başlatıldı. *Adıyaman’da Suat S. (42) isimli Türkiye vatandaşı olmayan kadın evinde ölü bulundu. Soruşturma başlatıldı. *Antalya’da Norveç vatandaşı Irene K. (47) sevgilisi İ.B.’nin evinden düşerek öldü. Gözaltına alınan İ.B. serbest bırakıldı. *İstanbul’da Bangladeş vatandaşı Sümeyye A. (28) kaldığı odada boynundan iple asılı şekilde ölü bulundu. Polis, bir gece önce kavga ettikleri ortaya çıkan kocası R.İ.’yi (33) gözaltına aldı. Kadını evde ölü bulduğunu söyleyen R.İ. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. *İstanbul’da Rusya vatandaşı Sofia T. (60) isimli kadın evinde ölü bulundu. Polis soruşturma başlattı. *Aydın’da Almanya vatandaşı Foombank Manuela D. (50) isimli kadın, kaldığı otel odasında ölü bulundu. *İstanbul’da Rusya vatandaşı bir kadın otelde yüksekten düşüp öldü. *İstanbul’da Somali vatandaşı 22 yaşında bir kadın 5. kattan düşerek öldü. *İstanbul’da Suudi Arabistan vatandaşı Hadel Alhadad (32) isimli kadın, binanın 3. katından düşerek öldü. Kadın, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kadın pencereden düştüğü sırada evde bulunan erkek kardeşi Ş.D. (29) gözaltına alındı. *Malatya’da bir otelde 6 yıldır konaklayan Azerbaycan vatandaşı Almaz Taguieva (54) isimli kadın odasında ölü bulundu. *İstanbul’da Haiti vatandaşı Naisette M. (40) isimli bir kadın evinde ölü bulundu. |
Yazının fotoğrafıÜniversiteli Feminist Kolektif, Boğaziçi Üniversitesi’nde “Gabonlu Dina’dan, Suriyeli Gina’ya feminist öfkeyle dünyayı sarsmaya” yazılı pankartı astı. “Üniversiteli Dina ve 9 yaşındaki Gina vahşice katledildi. Örtbas edilen cinayetlere, erkek adaletin hükmüne artık tahammülümüz yok! Öldürülen tüm kadınların hesabını soracağız” dedi. Fotoğraf: Sendika.org |
(EMK)