Anayasa Mahkemesinde adil yargılanma haklarının ihlali nedeniyle mağduriyetinin giderilmesi için tazminat ödenmesini bekleyen 176 bin 951 bireysel başvuru sahibi artık beklemesin… AYM’nin karar vereceğini sanmasınlar…İnsan Hakları Tazminat Komisyonu’na gelsinler…
Yaklaşık beş yıl önce 2013 yılının şubat ayından itibaren AİHM’e yapılan uzun yargılamalar başta olmak üzere adil yargılanma hakkının ihlali iddiasıyla talep edilen tazminatlardan kurtulmak için çare aranıyordu…Bulunmuştu. Tazminat ödemek için Türkiye’de Komisyon kurmak…
İkinci bir yol ise, Anayasa Mahkemesine hak ihlallerini ve mağduriyetleri gidermek amacıyla tazminata karar verme hakkı tanındı ve bireysel başvuru yolu kabul edildi. Anayasa Mahkemesi'ne yapılan 296 bin 426 başvuru içinden tüm başvurular arasında yüzde 60 oranla birinci sırada 176 bin 951 bireysel başvurunun konusu adil yargılanma hakkı geliyor.
AİHM başvuru süreci uzatılmak suretiyle Komisyon kuruldu ve iç hukukta bir yol olarak kabul edildi. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı verildi. Yine en çok adil yargılanma hakkının ihlali ile ilgili başvurular geldi birinci sıraya oturdu. Çok sayıda bu tür bireysel başvurular sorun oldu. Nasıl çözülür diye düşündüler ve formülünü buldular. Bu işlere de yani bu bireysel başvurulara da yine Komisyon baksın… İşte yargı yoluyla hak aramanın vazgeçildiği bir sistemde yorgunu yokuşa sürer gibi Adalete ve Maliyeye bakanlar halletsin dediler…
AİHM’den vazgeçmiştik… Sıra geldi Anayasa Mahkemesine ve ondan da vazgeç, tazminat Komisyonuna gel…
Bireysel başvurunun, adil yargılanma hakkının ve yargının hazin halinin hikayesidir yazılan…
Kaldırılan OHAL’in devamını sağlamak amacıyla 25.07. 2018 kabul tarihli 7145 sayılı “Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yürürlüğe girdi. Bu Kanunun 20. Maddesi ile 09.01.2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanuna geçici bir madde eklendi. Yani, ne oldu? Yanıtı yazı sonunda…
Neydi 6384 sayılı Kanunun amacı? Amaç Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılmış bazı başvuruların tazminat ödenmek suretiyle çözümüne dair esas ve usullerin belirlenmesiydi. Bu kanunun 2. Maddesinin 1 fıkra (a) ve (b) bendine göre;
a) Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı,
b) Mahkeme kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği,
iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılmış başvuruları kapsıyordu…
Türkiye’nin (AİHS Madde 6) adil yargılanma hakkı bakımından AİHM önünde sürekli mahkumiyetinin önlenmesi için aranan çarenin karşılığı bu Kanundur. Anayasa Mahkemesinin 6.6.2013 tarihli kararında vurgulandığı gibi; “6384 sayılı Kanunla, AİHM’in “Ümmühan Kaplan/Türkiye” kararının gereğinin yerine getirilebilmesi, kurulacak komisyon aracılığıyla makul sürede sonuçlandırılamayan soruşturma ve yargılamalardan dolayı AİHM’e yapılmış başvuruların tazminat ödenmek suretiyle en kısa zamanda çözüme kavuşturulması ve bu suretle AİHM tarafından ülkemiz aleyhine verilebilecek ihlal sayılarının da azaltılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.” Zaten asıl amaç buydu.
Gelelim bu Kanunla kurulacak olan Komisyona… Kimlerden oluşuyordu? Kanunun 4. Maddesinin birinci fıkrasını okuyalım: “Bu Kanun kapsamında yapılacak müracaatlar hakkında karar vermek üzere Bakanlığın merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkim ve savcılar arasından Adalet Bakanı tarafından atanacak dört kişi ile Maliye Bakanı tarafından Maliye Bakanlığı personeli arasından atanacak bir kişiden oluşan toplam beş kişilik bir Komisyon kurulur. Komisyon Başkanı bu üyeler arasından Adalet Bakanı tarafından seçilir” (Madde 4/1). Sekretarya hizmetleri de Adalet Bakanlığı tarafından yürütülecektir.
Komisyon bu şekilde kurulması, Adalet ve Maliye Bakanlarının atama yapması nedeniyle yargı bağımsızlığını ihlal ettiği gerekçesiyle 2013 yılında Anayasa Mahkemesine başvuru yapılarak iptali istenmişti. AYM 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun’un 4. maddesinin (1) numaralı fıkrasına yönelik iptal istemini 6.6.2013 günlü, E.2013/34, K.2013/74 sayılı kararıyla reddetti. Yürürlüğün durdurulması istemini de geri çevirerek reddetti. AYMşöyle bir gerekçe yazdı:
“İnsan hakları konusunda ortaya çıkan sorunların kendi iç hukukumuzda giderilmesini amaçlayan 6384 sayılı Kanun’la getirilen sistem, başvuruların en kısa süre içinde ve sulh yoluyla sonuçlandırılmasını öngörmektedir. Kanun bu yönüyle zarara uğrayan vatandaş ile Devlet arasındaki uyuşmazlıkta alternatif bir çözüm yöntemi getirmiştir.
Yargılama, kanunla kurulan bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından, hukuki uyuşmazlıkların ve hukuka aykırılık iddialarının özel yargılama usulleri izlenerek çözümlenmesi ve kesin hükme bağlanması faaliyetidir. Bağımsızlık ve tarafsızlık, yargı fonksiyonunu idare fonksiyonundan ayıran en önemli ölçüt olup, yargı yetkisini kullanacak olan merciin, çözülmesi istenen uyuşmazlığa doğrudan veya dolaylı olarak taraf olmayan ve uyuşmazlığın taraflarından tamamen bağımsız olan kişi veya kişilerden oluşmasını gerektirmektedir. Ayrıca, yargı organları bir uyuşmazlığı kesin bir biçimde çözerken, idare organlarının verdiği kararlar kural olarak kesin nitelikte değildir.
6384 sayılı Kanun uyarınca oluşturulacak Komisyonun verdiği kararların “kesin hüküm” niteliğini taşımadığı, yargı fonksiyonu kapsamında olmadığı, başvuruları inceleme süreci ve uygulayacağı usulün idari nitelikte olduğu, kararlarının idari yargı denetimine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, yargısal faaliyet yürüten bir makam veya merci olmayıp, Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulan ve sekretaryasını Bakanlığın yürüttüğü bir idari kurul olan Komisyonun, Adalet Bakanı ve Maliye Bakanı tarafından atanacak kişilerden oluşmasında, hukuk devleti ve adil yargılanma ilkesine aykırılık bulunmamaktadır.”
Anayasa Mahkemesi bu gerekçeyle; Kanun’un 4. maddesinin (1) numaralı fıkrasının yani Komisyon kuruluşunun Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine 6.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verdi (AYM 2013/34-74 Karar,6.6.2013.tarih. Resmî Gazete 26.10.2013 tarih ve 28803 sayı)
Neye yaradı? AİHM bu Kanunun kabulünden hemen sonra 1284 başvuru hakkında iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle yeni kabul edilen Komisyon sistemi nedeniyle hemen kabul edilemezlik kararları verdi. AİHM böylece tazminat komisyonuna başvurmadan artık bize gelmeyin demiş oldu. Türkiye’de 20 Şubat 2013 tarihinden itibaren başvuruları kabul etmeye başlayan İnsan Hakları Tazminat Komisyonu adıyla Adalet Bakanlığında Komisyon çalışıyor.
Başa dönelim… Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapma yolu bu hak ihlali için kesildi. Çünkü artık 25.07.2018 kabul tarihli 7145 sayılı “Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile kabul edilerek yürürlüğe girmiş olan GEÇİCİ 2 maddesine göre; 6384 sayılı Kanunun 2. Maddesinin 1 fıkra (a) ve (b) bendi gereğince; yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı, Mahkeme kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla eğer Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmışsanız, Anayasa Mahkemesi bu bireysel başvurunuza bakmayacak, bakamayacak. AYM bu başvurularla ilgili kabul edilemezlik kararı verecek.
7145 sayılı Kanunla kabul edilerek yürürlüğe girmiş olan GEÇİCİ 2 maddesine göre; 6384 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında olan “Anayasa Mahkemesinde derdest olan bireysel başvurular, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Komisyon tarafından” incelenecek. Karara karşı Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilecek. Bu itiraz öncelikli işlerden sayılacak ve üç ay içinde karara bağlanacak. Mahkeme tarafından Komisyon kararı yerinde görülmezse işin esası hakkında karar verilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
Adalet Bakanlığında kurulu “İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna” başvurarak tazminat isteyeceksiniz, yargıdan değil. Mağduriyetiniz bu ülkede Adalet ve Maliye işlerine bakanların kurduğu Komisyon kararlarıyla giderilecek.
Onun için hazin bir yargıya erişim hikayesini şöyle bitirebiliriz: Vatandaş, AİHM ve Anayasa Mahkemesini bırak Komisyona gel! (Fİ/EKN)