465 nolu Basın Kartı Yönetmeliği 14 Aralık 2018 tarihinde yürürlüğe girdi.
Sıkıcı bir konu ama yapılana yakından bakmalı ve bazı suçlardan bahsetmeliyiz. Gazetecileri ve gazeteciliği yargılamaktan yüzü kızarmayanlara, hangi suçların yüz kızartıcı olduğunu, gazeteciliğin neden suç olmadığını bir kere daha, sıkıcı da olsa anlatmalıyız.
Amacın yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olup olmamasına göre değil hesaplanan maksada göre değerlendirilmesinde yarar vardır.
Bir kez daha altını çizmeliyiz. Gelecek zamanda kimin gazeteci olup olmadığına İletişim Başkanlığı karar verecek.
Maksada uygundur.
Onları gazeteci ve sarı basın kartlı gazeteciler yapacaklar. Sıra bir kısım sarı basın kartlarının yeni yönetmelik gereği iptaline gelecek ve sahipleri suçlu ilan edilecekler, gazeteci değildir diyecekler! Böylesi bir yürütme gücüne, böylesi bir yöntem çok uydu. Aklı kimler veriyor ve yönetmelik hükümlerini kimler yazıyorlarsa, yazık!
Acaba “Basın kartı verilecek kişilerde aranan şartlar” nelerdir?
Basın kartı talep edecekseniz 18 yaşını bitirmiş olmalısınız. İletişim fakültesi bitirmeye gerek yok. En az lise veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olmak yeterli. Kısıtlı olmayacaksınız. Kamu hizmetlerinden yasaklanmamış olacaksınız.
Tertemiz olacaksınız…
Nasıl mı?
Yönetmelik 6. maddesinde tek tek sayılıyor. Kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da şantaj, hırsızlık, sahtecilik, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, iftira, suç uydurma, müstehcenlik, fuhuş, hileli iflas, zimmet, irtikâp, rüşvet, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma suçları ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile bu suçların özel kanunlardaki karşılıklarından hüküm giymemiş olmak gerekiyor.
Öyle ki; herhangi bir suç işlediğinizde verilecek mahkûmiyet kararının kanuni sonucu olan belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinden birinin hakkınızda uygulanmasına karar verilmiş olabilir. Mahkûmiyetin infazı süresince bu tedbirler uygulanmış da olabilir. Ve bu uygulamanın süresi geçmiş olsa bile önemi olmayacaktır (TCK madde 53).
Sayılan bu yirmi suçu işlemeyeceksiniz. Kasten işlenmiş bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla bir hapis cezası almayacaksınız.
Doğrudur, önceki basın kartı yönetmeliklerinde de bu yasak vardı.
Cinsel istismar suçundan tutuklanan, yargılanan mahkûm, basın kartı sahibi gazeteciler de oldu, güveni kötüyü kullanma gibi yukarıda sayılan “yüz kızartıcı suçları” işleyenleri de gördük. Bu yüzden, yasak doğrudur. Dolandırıcıdan, ihaleye fesat karıştırandan gazeteci olmaz.
Gerçi bu sayılan suçlar eskiden de basın kartı almaya engel teşkil ediyordu ama ilavesi yoktu.
Şimdi var.
Yönetmelik gereğince Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefetten hakkınızda ceza davasından hükümlü olmamalısınız. Çünkü eğer TMK’nın 3. maddesinde yazılı terör suçlarından ve kanunun saydığı terör amacı ile işlenen suçlardan dolayı hüküm giymemiş olmanız gerekiyor.
En kolayı yargı yoluyla sorun olan gazetecileri mahkûm etmektir.
Sevilmeyen ve rahatsızlık veren gazeteciler için Terörle Mücadele Kanunu’na aykırılıktan herhangi bir ceza davası açarsınız. Verilecek mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesiyle gazeteci basın kartı alamaz, gazeteci sayılmaz.
Gazetecilerin var olduğu ama gazeteci sayılmayacağı dikensiz gül bahçesinde yaşayabilirsiniz.
Bitmedi.
Yine basın kartına başvuracak gazetecinin Türk Ceza Kanunu’nun 213 (Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit), 214 (Suç işlemeye tahrik), 215 (Suçu ve suçluyu övme), 216 (Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama) ve 217. (Kanunlara uymamaya tahrik) maddelerinde sayılan suçlardan hüküm giymemiş olması şarttır.
Yani TCK’nin kamu barışına karşı suçlarından uzak durmalısınız
Yetmez.
Basın kartlı gazeteci olmak için; TCK’nin 309. maddesinden (Anayasayı İhlal) başlayan ve 316. maddeye kadar devam eden Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, TCK’nin 317. maddesinden başlayan ve 325. maddeye kadar süren milli savunmaya karşı suçlar ile TCK’nu 326. maddesinden (Devlet güvenliğine ilişkin belgeler) başlayıp 339. maddesiyle sona eren devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından hüküm giymemiş olmalıdır.
Bitmedi.
Gazeteci basın kartına başvurabilmek için; 5187 sayılı Basın Kanunun 25. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlardan veya bu suçlara tahrik ve teşvikten hüküm giymemiş olmalıdır.
Bu maddede sayılan suçların çoğu yeni Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kalkmıştır.
Olsun.
Basın Kanunu 25. maddeye göre uygulanma olanağı olmasa, 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu yürürlükten kalkmış olsa bile bu suçlara atıf yapılarak basın kartı almak mümkün olmayacaktır.
Nedir bu suçlar?
Basın Kanunu 25. maddede yazılı olan biçimiyle; 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunu ve Anayasanın 174. maddesinde yer alan inkılap kanunları aleyhine suçlar…
Ayrıca mülga 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu'nda sayılan devlet kuvvetleri aleyhine cürümler (eski TCK madde 146, 153, 155), suç işlemeye tahrik, korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçları (Madde 311 ve 312, 312/a) dahi sayılmak suretiyle yürürlükten kalkmış suçlar bile olsa, gazeteciler bu suçlarından dolayı basın kartı alamayacaklar.
Yetmez.
Yine birçok kez değiştirilmiş olan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesindeki bazı suçlardan hüküm giymiş olmak, basın kartı almaya engel.
Kısacası; yürürlükten kalkmış 765 sayılı TCK’nin bazı maddelerinden, Terörle Mücadele Kanunu'ndaki eski 7. maddeden hükümlü olmak basın kartına başvurmayı engelliyor.
Bitmedi.
Eskiden de olduğu gibi Basın Kartına başvurmanız için 5953 sayılı Kanun hükümlerine uygun, yani 212 sayılı Basın İş Kanunu’na göre Basın İş Sözleşmeniz olmalı. Sigorta primlerinin bu kanuna uygun olarak yatırılmış olması gerekmektedir.
Yetmez.
Ayrıca basın kartı almak isteyen gazetecinin gazetecilik faaliyeti dışında ticari, sınai veya zirai faaliyette bulunmaması şarttır. Gazetecilikten ücret alması ve aldığı bu ücretle geçiniyor alması esastır.
Bütün bu yetmezlerin arasında özgürlükleri ve hakları esas almayan bir sistem için sayabildiğiniz kadar saymak ve yoksa yaratmak suretiyle basın kartı almayı engellemek gazetecilerin en çok yargılandıkları kanun maddelerini sıralamak suretiyle hakları kullanılmaz hale getirmek mümkündür, ama çok kötü bir tercihtir.
Düzene uygun gazetecilik yapacaksınız, demektir. Hiçleştirmek istiyorlar!
Böylelikle düzene uygun kafaların yetişmesine katkıda bulunacak gazeteciler olarak vatana millete faydalı ve milli olmakla yetineceksiniz, demektir.
Basın özgürlüğü çizilen sınırlar içinde kullanılacaktır. İfade özgürlüğü hakkınızı sizin yerinize kullanacak başkanlıklar, kurullar, komisyonlar devlet adına hareket edecektir.
Böylece haklarınızı kullanırken hiç yorulmayacaksınız!
Hem haklarınız olacak hem de bu haklarınızı sizin adınıza kullanacak komisyonlar, kurullar, kurullar… Künyeli, sicili temiz olacak, suç bile işlemeyecek ve yargılanmayacak olanlar arasından seçilen sarı basın kartı taşıyan gazetecileri yazdıklarından hemen tanıyacaksınız.
İfade ve basın özgürlüğünü sınırlandıracak her türlü “yürütme denetimi” sahibinin sesi olan gazetecileri sarı basın kartı ile sarartırken basın kartı olmayan gazetecileri çoğaltacaktır.
Olabilir…
Dünyanın hiçbir yerinde siyasal iktidarlar gazetecileri gazeteci yapamadıkları gibi, bir lütufmuş gibi basın kartı dağıtarak siyasal iktidarlarını sürdürememiştir.
Halkın bilgi edinme hakkını korumaya çalışan ve sahibinin sesi olmayı reddeden gazetecilerden öğrenecek çok şeyleri olan siyasal iktidarlar ömürlerini ve emredici güçlerini eninde sonunda tüketirler.
Bu sonun başlangıcıdır.
Gazeteci olmak için sarı basın kartı şart değildir, şart olan gazeteciliktir ve gazetecilik suç değildir.
Basın özgürlüğü sarı basın kartı ile dağıtılmıyor.
Aksine; uzun mücadelelerle kazanılıyor. (Fİ/HK)