Malatya'da Zirve Yayınevi'nin basılarak, "misyonerlik" yaptıkları iddiasıyla üç kişinin öldürülmesiyle ilgili davada şimdiye kadar sanıkları dinleyen Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, tanıkları dinlemeye başlayacak.
Mahkeme, yarın (4 Temmuz) devam edilecek yargılamanın 8. duruşmasına katılırlarsa Mesut Taşdelen, Abdullah Mahmut Kudaş, Mehmet Uludağ, Muammer Özdemir, Turna Işıklı, Ozan Dağhan Çobanoğlu, Ruhi Polat, Varol Bülent Aral, Özge Talas, Gökhan Talas, Emin Mığı ve gönderdiği dilekçelerde adı geçen Mehmet Doğan'ı dinleyecek.
Beş tutuklu "üç kez müebbet hapis" ile yargılanıyor
Malatya Mahkemesi, 9 Haziran'da görülen bir önceki duruşmada, bu kişilerin duruşmada hazır edilmeleri için Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına karar vermişti.
18 Nisan 2007'de Zirve Yayınevi'nde Almanya uyruklu Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'i öldürdükleri iddiasıyla yargılanan Emre Günaydın, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım Malatya E Tipi Cezaevi'nde bulunuyorlar.
Beş tutuklu sanık, silahlı örgüt kurmak, örgüte üye olmak, örgütsel faaliyet çerçevesinde üç kişiyi öldürmek suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla karşı karşıya.
Mahkeme avukatların taleplerini genelde reddetti
Mahkeme, haklarında "gasp" ve "yağma" iddiasıyla ek iddianame düzenlendiği için bu kişilere savunmalarını hazırlamaları için 4 Temmuz'a kadar süre vermişti.
Mahkeme, sanıkların "başka bir terör örgütüyle ilişkilerinin" bulunup bulunmadığını İçişleri Bakanlığı'na sormayı, emanetteki teknik kayıtlarının bir örneğinin müdahil avukatlarına verilmesini, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıkları'ndan sanıkların iletişim tespiti ve teknik izleme ile ilgili delil istenmesini reddetmişti.
Emanetteki eşyalar incelenebilecek
Başkanlığını Eray Gürtekin'in yaptığı mahkemenin o gün kabul ettiği tek talep, emanetteki eşyalar üzerinde avukatların inceleme yapmaları oldu.
Mahkeme, Geske'nin mağdur eşi Suzanne Geske ve Aydın'ın eşi Şemse Aydın'ın talepleri üzerine çocuklarının da yargılamayı izlemelerine izin vermişti.
14 Nisan ve 12 Mayıs'ta görülen duruşmalarda sorguları ayrı ayrı yapılan tutuklu sanıklar, cinayete karışmadıklarını ileri sürerek, Günaydın'dan korktukları için olay yerinde yer aldıklarını, kimseyi bağlamadıkları ve kimseye bıçakla saldırmaklarını savunmuşlardı. (EÖ)