"Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak" iddiasıyla tutuksuz yargılanan yazar Yalçın Küçük, mavidefter.org İnternet sitesinde kendisini eleştiren yazar Sungur Savran hakkında 10 bin TL tutarında manevi tazminat davası açtı.
1 Şubat 2009 tarihinde yer verilen "Yalçın Küçük ve Veli Küçük ya da Siyonistlerin gerçek dostları kimlerdir?" başlıklı yazısı nedeniyle Savran, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yargılanmaya dün (9 Eylül) başladı. Küçük'ü avukat Dursun Ermiş'ün temsil ettiği davada Savran'ın avukatı da Şiar Rişvanoğlu idi.
"Küçük'e düşen iddiaları çürütmeye çalışmaktı"
Ocak ayında evinde arama yapılan Yalçın Küçük'ün gözaltına alınmasından sonra CNN Türk'te yayımlanan 32. Gün programına katılmasını ele alan Savran, Küçük'ü sol adına "Ergenekon"u ve darbeciliği savunduğu gerekçesiyle eleştiriyordu.
Savran, mahkemeye yazılı olarak sunduğu cevapta, sosyalist akımın tarihinde zaman zaman sert polemiklerin yapılmasının bir gelenek olduğuna işaret ettikten sonra şunları belirtti:
"Yalçın Küçük'e düşen, bu yazıdaki iddiaları karşı kanıt ve değerlendirmelerle çürütmeye çalışmaktı. O, fikri bakımdan haksızlığını gizlemek amacıyla, fikir tartışması konusu olması gereken bir meseleyi bir hukuk meselesi haline getirmiştir."
"Her türlü pisliğini sol adına savunuyor" eleştirisi
Savran davacı tarafın, kendisinin Mavi Defter yazısından hakaret örneği olarak verdiği alıntılardan "Bu şahsiyet sol adına konuşuyor... Ergenekon'u, darbeciliği, burjuva devletinin her türlü pisliğini sol adına savunuyor" diyen pasaj için de şu noktalara işaret etti:
"Davacı vekili bizi Yalçın Küçük'e hakaretle mi suçluyor, yoksa Türkiye'nin çeşitli siyasi meseleleri ve kurumları konusundaki fikirlerimiz dolayısıyla yargılanmamızı mı istiyor? Ergenekon ve darbecilik konularında aylardır, yıllardır sayısız yazar istediğini yazmışken, bu bize mi yasak oluyor? Öyle görünüyor ki, davacı taraf bizi "burjuva devletinin her türlü pisliği" ibaresi vesilesiyle mahkemenize ihbar etmektedir!"
Savran, geçmişte fikir tartışmalarını ceza mahkemelerinde bitirmek isteyenler gibi, bugün de kimilerinin hakaret davasını bir silah olarak kullanmaya çalıştığına işaret ederek, Yalçın Küçük'ün bu konuda Recep Tayyip Erdoğan'ın ayak izinde yürümekte olmasının "tarihin acı bir istihzası" olduğuna dikkat çekti.
"Eleştirilerini cımbızlayarak burjuvaziye ihbar etti"
24 Kasım'a bırakılan davayla ilgili bir açıklama yapan Rişvanoğlu, "Davanın esasına ilişkin cevaplarımızı mahkemeye sunduk, ancak bu davanın sonucu bizim için hiçbir özel anlam ifade etmemektedir. Savran'ın yazısında burjuva hukuk çerçevesinde dahi 'hakaret' anlamına gelecek herhangi bir söz ya da ifade bulunmuyor. Trajik olan, her fırsatta "profesörlüğü" ile övünen sözde biliminsanı Küçük'ün; müvekkilimin Marksist bakış açısıyla yönelttiği eleştirilerini cımbızlayarak burjuvaziye ihbar etme çabasıdır" şeklinde açıklama yaptı. (EÖ)