Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliye edilmesi için Yargıtay'a yapılan başvuru oy birliğiyle reddedildi. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) daha önce verdiği kararlar yok sayıldı.
Gezi Davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Av. Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde TİP'ten Hatay Milletvekili seçilmişti.
Anayasa'nın 83. maddesinde yer alan "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz" düzenlemesi kapsamında serbest bırakılması gereken Atalay'ın, avukatları aracılığıyla yaptığı başvuru bugün reddedildi.
Yargıtay AYM'nin emsal kararlarını tanımadı
Yargıtay'ın karar metninde AYM'nin Leyla Güven ve Ömer Faruk Gergerlioğlu'na ilişkin verdiği kararla değinilirken; şu ifadeler kullanıldı:
"Anayasa'nın 148. maddesi ile Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45 vd. maddeleri gözetildiğinde asli görevi norm denetimi olan Anayasa Mahkemesi'nin bir anayasa hükmüne yönelik inceleme ve denetleme yetkisinin şekil bakımından denetleme ile sınırlı olduğu ve tali nitelikteki bireysel başvuru yolu ile bir anayasa hükmünün yürürlükten kaldırılamayacağı veya uygulanmasının olanaksız hale getirilemeyeceği dikkate alındığında Anayasa Mahkemesi'nin meri anayasa normunu esastan iptal etme yetkisinin bulunmadığı, anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceleyip denetleyebildiği ve bireysel başvuru yoluyla meri anayasa normunun uygulanmasının ortadan kaldıracak ve işlevsiz hale getirecek şekilde bir karar vermesinin hukuken mümkün olmadığı cihetle, Anayasa Koyucunun 14 ünce maddede bilinçli olarak bıraktığı boşluğun maddede öngörülen faaliyetlerin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ve insan haklarına dayanan, demokratik ve laik Cumhuriyete yönelen tehdidin ağırlığı ile orantılı olacak bir biçimde içtihatta süreklilik ve istikrar ilkeleri de gözetilerek yargı kararları ile doldurularak belirle hale getirilmesi ilgili anayasa normunun yürürlüğünün ve işlevinin korunması bakımından hukuk devletinin bir gereğidir."
'Kanlı eylemlere karışanlar vekil olur'
Yargıtay kararında ayrıca "Aksi takdirde Türkiye Cumhuriyeti'nin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kasteden pek çok kanlı terör eylemini gerçekleştirdikleri için haklarında sayılan terör suçlarından soruşturma ve kovuşturma bulunup yakalanması mümkün olmayan ve kırmızı bültenle aranan şahısların seçilmesinin ve yemin ederek göreve başlamalarının önü açılır ki bu durumun hukuken isabetli olduğunu savunmak mümkün değildir" görüşü savunuldu
(Mİ)