“Leyla Güven de benzer şekilde milletvekili seçildiği esnada tutuklu idi ve derece mahkemesi Anayasa 83/2 maddesine rağmen 8 ay süreyle tahliye etmedi. AYM genel kurulu daha sonra bu sebeple seçilme hakkının ve kişi özgürlüğünün ihlal edildiğine dair ihlal kararı verdi. Ayrıca yine Enis Berberoğlu kararı var…”
Avukat Reyhan Yalçındağ, müvekkili Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eski eş başkanı ve eski milletvekili Leyla Güven’e dair de atıf yapılan Yargıtay’ın Can Atalay kararını böyle yorumladı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Avukat Can Atalay hakkındaki davanın durması ve Atalay'ın tahliye edilmesi talebini reddetti.
Ayrıca Yargıtay 3. Ceza Dairesi, kararında, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) emsal kararlarını da yok saydı.
Avukat Reyhan Yalçındağ, bu durumu “1990’larda yargı siyasileşti diye yorumlardık ancak geldiğimiz noktada siyaset yargılaştı” diye yorumladı.
“Açık ihlal var”
bianet’e konuşan Yalçındağ’ın Can Atalay’a dair hukuki değerlendirmeleri şöyle:
*Öncelikle şunu hatırlatmak gerekiyor artık içtihata dönüşmüş kararların yeniden tartışılması ve bunun derece, istinaf mahkemeleri ve Yargıtay tarafından tanınmaması hukuk kırımı olarak değerlendirilmelidir.
*Bizim bu saatten sonra 3 ayrı ihlal kararı veren AYM kararlarını tartışıyor olmamız, bir hukukçu olarak söyleyeyim ki son derece üzücü. Şunu söylemek gerekiyor ki zaten uzun bir süreden beri yazılı hukuka dahi, mevzuata dahi uyulmuyor. Bu ülkede AYM kararları yok sayılıyor. AİHM kararlarına da zaten uyulmuyor.
*Oysa Türkiye’de iç hukuk bakımından AYM kararlarına da uyulmaması büyük bir savrulmanın göstergesi.
*AYM Berberoğlu kararında net bir şekilde söylemişti seçildikten seçilme hakkı ihlal edildi diye. Siz AYM kararlarına rağmen suçlama kategorilerinde ayrımcılığa giderseniz dokunulmazlığı işletmiyorsunuz demektir ki bu açık ihlaldir. Çünkü anayasa’nın 14. Maddesi hiçbir şekilde öngörülebilir değil ve geçmişte olduğu gibi Bugün de Yargıtay, seçilmiş bir vekili tahliye etmemek için 14. Maddeye dayanıyor. Oysa elimizde 83. Madde var. Bunu anayasa’ nın 67. maddesi ile birlikte düşünmeliyiz.
*Sadece Atalay’ın seçilme hakkı değil seçenlerin de seçme hakkı ihlal edilmiş oluyor.
*AYM’nin bu konudaki önceki kararları içtihata dönüştü, biz avukatların bu konuda kapsamlı başvurularımıza, kararların bağlayıcılığına dair dilekçelerimize rağmen AYM ve AİHM kararlarına uyulmamasından dolayı sonuç alamıyor olmamız kabul edilemez.
“Tekil bir sorun yok ortada”
*İçtihatlara uyulmayan bir ortamda Bu noktadan sonra biz nasıl savunmanlık yapacağız. Bütün bunları yan yana okuduğunuzda AYM kararlarının ihlal edilmesi, AİHM kararlarına uymamakla ilgili liste kabarıyor. Büyün bunlar insanların zamanlarından çaldığı gibi asıl olarak hukuki belirsizlik de yaratıyor.
*Bu ülkede yaşayan vatandaşlar kendilerini güvende hissetmeyecek. Temyiz mercisine başvuruyoruz Yargıtay dahi bu hukuksuzluğa imza atarsa derece mahkemelerinin yapacağı hukuksuzlukları siz düşünün.
*Sadece sorun AYM kararına uyulmaması değil sorun öngörülemez şekilde hukukun uygulanmaması olarak özetleyebiliriz. Hukuki öngörememezlik haline dair örnek olarak AİHM’in Encü ve diğerleri kararını hatırlatabilirim. Aİhm örneğin bu kararda dedi ki HDP’li 40 vekilin dokunulmazlığının kaldırılması öngörülemezdir ve hukuki değildir.
*Böyle olunca da yurttaş herhangi bir haksızlığa uğradığında yargı mercilerine başvurmaktan imtina ediyor. Ülkede son dönemde, “Ne değişecek ki? cümlesini çok duymaya başladık. Tekil bir ihlalden öteye çok daha anlamla taşıyor bu son Atalay kararı. Başta hukuk kurumları olmak üzere meslek örgütümüz olan baroların ve hak savunucularının bu durumu takip edeceği açık.
*AYM kararlarına dair Devlet Bahçeli Meclis’te kişilerin ismini vererek açık hedef gösterdi. “AYM ‘nin Baydemir ile ilgili ihlal kararı sonrasında ” hatırlarsınız Açık şekilde küfürler eşliğinde hedef gösterdi. 1990’larda yargı siyasileşti derdik artık açık bir şekilde siyaset yargılaştı, yargıya dönüştü diyebiliriz. Geldiğimiz noktada siyaset yargıya dönüştü demek yanlış olmaz.
* TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın bianet'e yazdığı kent ve hukuk yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.
(EMK)