"Van'daki kadınlar kendilerini unutmuş durumda. Deprem ve sonrası onlar için ne kadar travmatik olsa da kendilerini çocuklarına, evlerine, eşlerine adamışlar. Aynı durumda olan bizler de kendimizi Van'daki kadınlara adadık."
Emine Bozkurt ve Ceyhan Timur, Van Belediyesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin çalışmalarını yürüten iki genç kadın. Emine 27 yaşında. Ceyhan ise 25 yaşında bir sosyolog.
Merkez bir yıl önce açılmış. 24 Ekim Van-Erciş depreminden beri de Emine'yle Ceylan, merkezi ve Van'daki kadınları ayakta tutmak için gece-gündüz çalışıyor. Çadırkentleri, mahallelerdeki çadırları gezip kadınların dertlerine ortak oluyorlar.
"Depremden önce ne kadar yoksul olsalar da herkesin bir evi vardı. Depremle birlikte tüm sorunlar açığa çıktı" diyor Emine. Ceyhan ekliyor: "Yoksul kadınların durumları daha kötü. Çok çocuklu olmaları da dört kişilik çadırlarda barınmalarını zorlaştırıyor. Yemek yapmak, temizlik, çocuk bakımı gibi şeyleri hep yapmaları gereken bir durum gibi algıladıkları için bunları dile getirmiyorlar bile. En çok ihtiyaçları olan şey kendilerine özel alanların oluşturulması ve sosyalleşme imkanı sağlanması."
Gittikleri bazı çadırşehirlere girememişler, bazılarını askerler gözetiminde gezmişler. Üç hafta önce de kendilerinin ulaşamadıkları kadınlar merkeze ulaşabilsin diye bir çadır kurmuşlar. Buraya gelen kadınlara bir başvuru formu doldurtup, deklare edilen ihtiyaçlara göre bir plan hazırlıyorlar. Kadınlara yönelik faaliyetler düzenliyorlar, yardım paketleri dağıtıyorlar.
Ceyhan "Kadının sokağa çıkmasına çok müsade etmeyen anlayışa rağmen, yardım ve yemek dağıtım kuyruklarında hep kadınları görüyoruz. Bu da kadın ve çocukların istismarı anlamına geliyor" diyor.
Emine kadınlarla görüşmelerini anlatıyor: "Kadınlar insanları yanlarında görmek istiyorlar. Onlarla bir çay içtiğimizde 'evimizi baştan yaratsanız bu kadar moral olmazdı' diyorlar. Özellikle kadınlardan güç aldıklarını söylüyorlar. Biz de psikolojik destek ve sosyalleşmeye yönelik hizmetler sunmaya çalışıyoruz."
Kadın merkezinin çadırı da kadın dayanışmasıyla ayakta duruyor. Emine, Mersin'den, Diyarbakır'dan gelen belediyelere bağlı kadın merkezleriyle nöbetleşe çalıştıklarını, altı-yedi kişilik gruplar halinde saha çalışmaları yaptıklarını söylüyor.
Hijyen, eğitim, istihdam ve güvenlik sorunları
Ortak tuvalet kullanımı, düzenli banyo yapma imkanının olmaması enfeksiyonel hastalıklara neden oluyor. Ceyhan, stres ve korkudan kaynaklanan bağırsak problemlerinin de sık karşılaşılan bir sorun olduğunu anlatıyor.
Emine çadırkentlerde çamaşırhane, kuaför gibi yerler açıldığını ama hiçbirinin işlemediğini söylüyor. "Örneğin kadınların bu koşullarda saç yıkama gibi ihtiyaçları varken, kuaförde saç yıkanmıyor, sadece fön çekilip makyaj yapılıyor."
Eğitim ve istihdam konusu ise diğer sorunlar. Ceyhan anlatıyor: "Oğlanların çoğu diğer şehirlere okumaya gönderilse de, çok sayıda kız öğrenci eğitimine devam edemiyor. İki aydır valilikten belge bekleyen kız öğrencilerimiz var." 2 Ocak'ta eğitimin başlayacağı söyleniyor.
Vanlılar geçimlerini gelen yardımlar aracılığıyla sağlıyor. Erkeklerin bir kısmı para kazanmak için diğer şehirlere gitmiş. Bu da çocuklarıyla yalnız kalan kadınların güvenlik korkusu yaşamasına neden oluyor. "Gece tuvalete gitmeye korktuklarını, birkaç kadın toplanıp gittiklerini söylüyorlar". Ceyhan bir kadının çadırda yalnız yaşamaktan korktuğu için çocuklarıyla çok hasarlı bir binanın bodrum katında kaldığını, dışarı çıkarmaya ikna edemediklerini söylüyor.
Zaman zaman çadırkentlerden cinsel taciz haberleri geldiğini ancak yaptıkları görüşmelerde bunu somutlaştıramadıklarını da ekliyorlar.
"Van'da askerlerin korumasında çadırkentlerde kalmak onların psikolojisini iyi yönde etkilemiyor. Ayrıca çadırkentlere öğrencilere yönelik eğitim çadırları kurulması yerine, bayraklarla süslenmiş minarelerin kurulması, kurulan kadın kahvehanelerinde dini sohbetler yapılması da başka bir problem" diyen Ceyhan, yapılan yardımların sorunların çözümüne yönelik olması gerektiğini belirtiyor.
Emine, "Van sürekli bu halde olmayacak" diyor. Merkez, geleceğe yönelik planlar yapmaya başlamış. "Kadınlar en çok evde el işi yapmak üzere talepte bulunuyor, başvuru formlarına yazıyorlar. Biz de belediyeyle görüşüp kadınların çalışabileceği yerler açmayı düşünüyoruz. Kadınevleri, kadınların sosyalleşebileceği mekanların oluşması için çalışacağız." (ÇT)
* Fotoğraf: Yunus Keleş