DESAN Tersanesi'nde çalışan LİMTER-İŞ üyesi işçileri, yaklaşık üç aydır maaşları ödenmediği ve sigortaları yatırılmadığı için 20 günü aşkın bir süredir eylem yapıyorlar.
bianet'in görüştüğü sendikanın avukatlarından Serap Akkılıç, kararın keyfi ve hukuk dışı olduğunu söyledi; savcıyla ve emniyet yetkilileriyle ilgili Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na ve İçişleri Bakanlığı'na şikayette bulunacaklarını açıkladı.
Akhan: Gözaltı ve tutuklama, suç duyurusunu engellemek için
LİMTER-İŞ eğitim ve örgütlenme uzmanı Levent Akhan da, 10 Haziran Cuma günkü eylemde, Çevik Kuvvet polislerinin Dinç ve Saygılı'yı önce aralarına aldığını, ardından coplarla ve kasklarla vurduğunu anlattı.
"Cem Dinç'in kafasının iki yerinde hasar vardı. Hastaneden rapor almıştı. Pazar günü Olayla ilgili suç duyurusuna gittiği sırada önce gözaltına aldılar. Sonra savcılığa çıkarıp 'polise mukavemet'ten tutuklattılar."
"Akşam da Kamber Saygılı'ya ifadesine ihtiyaç olduğunu söylüyorlar. Saygılı suç duyurusu için ifade vermeye gittiğini sandığı sırada, gözaltına alıyorlar."
Akkılıç: Tutuklama için hiçbir gerekçe yok
Tutuklama kararına itiraz için Tuzla Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvuracaklarını da açıklayan Akkılıç, "Bir kişinin iddia sonrasında tutuklanabilmesi için iddia edilen suçun ağır olması gerek; kuvvetli şüphe olması ve delil bulunması gerek" dedi.
"Ama bu olayda bunların hiçbiri yok. Polis tutanağından başka hiçbir delil yok. Tutanakta da, Dinç'in veya Saygılı'nın polise vurduğuna, şiddet gösterdiğine dair hiçbir bilgi yok."
Akkılıç, savcının tutuklama kararı verebilmesi için, Ceza Muhakemeleri Yasası'nın (CMK) 100. maddesine göre, kişinin kaçma ihtimalinin veya delillerin karartılması ihtimalinin bulunması gerektiğinin, bu olayda bunların hiçbirinin varolmadığını vurguladı.
"Bütün bunlar, gözaltı ve tutuklama kararının keyfi, hukuk dışı olduğunu gösteriyor."
"Tersanedeki işverenler çok güçlü"
Akkılıç, bu uygulamaları Tuzla'daki tersane işverenlerinin ekonomik gücüne bağladı.
"Ekonomik olarak çok güçlüler. Milyonlarca dolarlık işler yapıyorlar. Yaşananlar, ekonomik güçlerini, emniyet ve yargı üzerinde kullanmalarının sonucu.
Polis zaten günlerdir direnişi önlemeye çalışıyordu; hakimler ve savcılar üzerinde de etkili oluyorlar."
DİSK ve İHD sendikacıların derhal serbest bırakılmasını istedi
Sendikanın bağlı olduğu Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) Genel Sekreteri Musa Çam, bir açıklama yaptı; sendika yöneticilerinin derhal serbest bırakılmasını istedi.
"Bugüne kadar defalarca direnişleri kolluk gücüyle bastırılmaya çalışılan, üzerlerine saldırılıp yaralanan, haksız yere gözaltına alınan arkadaşlarımız onca baskıya karşın hak alma mücadelelerini bırakmadılar" diyen Çam, işçilerin "suç" sayılan taleplerini de şöyle özetledi:
* Pek çok işçinin ölümüne ve yüzlercesinin yaralanmasına yol açan iş koşullarıyla toplama kamplarından farksız olan tersanelerde, iş cinayetlerinin sorumlularının yargılanması,
* İş güvenliği tedbirlerinin alınması,
* Uzun çalışma saatlerine son verilmesi,
* Her tersaneye sağlık ekipmanı sağlanması,
* Hak ettikleri ücretlerin zamanında ödenmesi,
* Yatırılmayan sigorta primlerinin yatırılması.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çalışma Yaşamı Komisyonu da, bir açıklama yaptı ve Tuzla'da, örgütlenme hakkının, insanca yaşayabilecek ücret hakkının ve ifade ve gösteri yapma hakkının ihlal edildiğine dikkat çekti.
Başta Çalışma Bakanlığı ve hükümet olmak üzere, tüm yetkililerin bu hak ihlallerini gerçekleştiren sorumlular hakkında derhal soruşturma açması gerektiğini belirtti.
İHD, güvenlik güçlerinin aşırı kuvvet kullanarak birçok işçiyi yaraladığına, sendika yöneticilerini ve destek veren kurumların yöneticilerini gözaltına aldığına işaret etti.
"Biber gazlı, coplu sert müdahaleler, birçok işçinin hastanelik olmasına neden olmuştur. Ayrıca sokak aralarında işçilere yapılan saldırılar ve üstlerinin aranması Türkiye'de en temel insani hakların bile tehdit altında olduğunu ortaya koyuyor."
Ayrıca, Petrol-İş, Deri-İş ve Tekstil-Sen de birer açıklama yaparak sendikacıların derhal serbest bırakılmasını istedi. (TK)