12 günde beş işçinin öldüğü Tuzla'daki tersanelerde örgütlü olan Liman, Tersane Gemi Yapım-Onarım İşçileri Sendikası'nın (LİMTER-İŞ) başkanı Cem Dinç, Meclis'in bir an önce bgir araştırma komisyonu kurup tersanelerdeki çalışma koşullarını ve çözümleri ortaya koyacak bir çalışma yapmasını istedi.
bianet'in görüştüğü Dinç böyle bir araştırmanın işçilerin ağır çalışma koşullarını, ölüme neden olan iş güvenliği önlemlerinin eksikliklerini belgeleyeceğini düşünüyor. Ayrıca gazetecilerin de "tersanelere gidip gerçekleri bire bir, gözleriyle görmelerini ve haber yapmalarını" istiyor.
Dinç'e göre "iş cinayetleri"ni önlemek için hükümet düzeyinde acilen şunlar yapılmalı:
- Tersanelerde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması sağlanmalı.
- Tersanelere sürekli denetim uygulanmalı.
- İşçilerin öldüğü tersanelerle ilgili yasal işlem başlatılmalı.
- İşçilerin sendikal örgütlenmelerinin önündeki engeller kaldırılmalı.
Tersanelerdeyse şunlar yapılmalı:
- Yasal iş güvenliği kurallarına uyulmalı.
- İşçilere iş güvenliği eğitimi verilmeli.
- İşçilere baret, tulum, kulaklık gibi gereçlerin verilmesi.
- İşçiler ayda bir sağlık kontrolünden geçirilmeli.
- Gemi inşa ağır sanayi olduğu için çalışma saatleri günlük yedi, haftalık 35 saat olarak düzenlenmeli. Kaynak, montaj, boya gibi alanlarda çalışanların çalışma saatleri ayrı ayrı düzenlenmeli..
Meclis'te tersaneci milletvekilleri, tersanelerinde ölü işçiler
Yeni Meclis'te iki milletvekili tersane sahibi. Torgem ve Torlaklar tersanelerinin sahibi Torlak ailesinden Durmuşali Torlak, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekili. Diğeriyse Yardımcı tersanesinin sahibi Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili Hasan Kemal Yardımcı.
Geçen dönemde AKP milletvekili olan Cengiz Kaptanoğlu'ysa DESAN tersanesinin sahibi.
LİMTER-İŞ'in verdiği bilgiye göre 41 yaşındaki Bekir Özmen, 3 Eylül'de DESAN tersanesinde, Emre Gemi'de çalışırken öldü. Ölüm nedeni "kalp durması" olarak duyuruldu; ama iş arkadaşları, elektrik kablolarının üzerindeki Özmen için "Göğsünün ortasında mercimek büyüklüğünde delik vardı; ağzından kan gelmişti" diyor; bu görüntünün elektrik çarpmasından ölen diğer arkadaşlarınınkiyle aynı olduğunu söylüyor.
42 yaşındaki Cabbar Olgun'sa 21 Ağustos'ta, Torgem tersanesinde elektrik çarpması nedeniyle öldü. 27 yaşındaki Güney Akarsu 23 Ağustos'ta, 29 yaşındaki Cengiz Tatlı 30 Ağustos'ta, 30 yaşındaki Kenan Kara 31 Ağustos'ta yine elektrik çarpması nedeniyle öldü.
Dinç: İş güvenliği eğitimi verilmiyor
İsmail Saymaz'ın bugün (5 Eylül) Radikal'de yayınlanan haberine göre, milletvekili Torlak " "Bu, kazadır. (...) Elektrik konusunda bir şey diyemem. Kazalara, işçilerin ihmali de yol açabiliyor. Havalar sıcak. 'Kaskını, eldivenini giy' dersin, ihmal edebilir" diyor.
Sabah'ın haberinde bir tersanenin iş güvenlik şefi,"Yaşanan iş kazalarının en büyük sebebi işçilerin cahilliği" diyor.
Dinç'se "Milyarlarca dolarlık gemileri, yatları yapan, zenginlikleri yaratan işçiler nasıl cahil olur" diye yanıtlıyor bunu. "Sorun iş güvenliği eğitiminin verilmemesi ve önlemlerin alınmaması."
"Verilen eğitimler proje eğitimi. Bir geminin nasıl montajının yapılacağına, kaynağın nasıl yapılacağına, montajdaki teknik resmin nasıl okunacağına dair teknik bir eğitim bu."
"Oysa tankın içine girdiğinde gaz kokusu duyarsa, gaz ölçümü yaptırması gerektiği, çekici güvenli olarak nasıl kullanacağı öğretilmiyor işçilere."
Dinç, Gemi İnşa Sanayicileri Birliği'nin (GİSBİR) 2017'ye kadar tersanelerin tam kapasiteyle dolu olduğunu açıkladığını anımsatıyor ve "İşleri yetiştirmek için herkesi hızlı ve çok çalıştırıyorlar. Sürekli acele iş yaptırıyorlar. Fazla mesai, 10-12 saate varan, sabahlara kadar çalıştırma çok yaygın" diyor.
Elektrik çarpmasına davetiye
Dinç elektrik çarpmalarının nasıl gerçekleştiğini de anlatıyor.
"Kaynak motoru, taş motoru, oksijen ve gazın birlikte geçtiği hortumlar, elektrik kablolarının hepsi geminin etrafında; açıkta. Bunların üzerine bir parça düştüğünde kablo zedeleniyor. Bu kablolardan 220 volt, motor çalışırken 380 volt elektrik geçer. Yürüken, elini üzerine koyduğunda işçi çarpılır."
Dinç taş motoru bozulduğunda bunlarla çalışan işçilere tamir ettirilmesinin de yaygın bir uygulama olduğunu söylüyor.
Sabah'ın haberinde işçilerden biri anlatıyor: "İş kazalarına karşı güvenlik almadan çalıştırılıyoruz. Elektrik kablolarının tümü ortada. Kablolar üzerine koyulan yükler nedeniyle yıpranıyor, kaçaklar oluyor. Buraya genelde doğudan gelen bilinçsiz işçiler boğaz tokluğuna çalışıyor. 2 günlük işçiyi 20 metre yukarıda kemersiz çalıştırıyorlar. Eğer 'ben kemersiz, baretsiz çalışmam' diye diretirseniz veriyorlar. Kaza geçirirseniz de 'sen önlem almadın' diyorlar. Herkes baret diye tutturamıyor. Çok konuşanı işten atarlar."
20 ayda 14 işçi öldü
LİMTER-İŞ'in verilerine göre, geçen yıl sekiz, bu yıl altı, toplam 20 ayda 14 tersane işçisi öldü. Ölen tersane işçilerinin sayısı 2005'ten bu yana 13, 2000'den bu yana 31, 1992'den bu yana 70'i aşıyor.
Dinç, bunların sendikanın araştırarak saptadığı rakamlar olduğunu, birçok ölümün ve iş kazasının saklandığını, gerçek sayının bundan çok daha fazla olabileceğini belirtiyor.
GİSBİR'in verilerine göre 2005'te gemi inşa sanayisinin ihracat büyüklüğü 1milyar 250 milyon dolardan fazlaydı. Bugün sektörün büyüklüğünün 2,5 milyar doları geçtiği tahmin ediliyor. Bu yıl GİSBİR kapsamında teslim edilen gemi ve yat sayısı 54. İnşa edilmekte olanların sayısı 128. Dünyada en çok sipariş alan beşinci ülke Türkiye.
GİSBİR rakamlarına göre, çalışan sayısı yaklaşık 25 bin. (TK)