İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, "2011 Yılı Hak İhlalleri" raporunu Ankara'daki Mülkiyeliler Birliği'nde bu sabah yapılan basın toplantısıyla açıkladı.
Türkdoğan, 2011 yılını polis devletinin daha da kurumsallaştığı bir yıl olarak değerlendiriyoruz" diye söze başladı ve rapora ilişkin şöyle tespitlerde bulundu:
"Kürt sorununun çözümü için çatışmasızlık ortamının yaratılması gerekiyor. Çünkü çatışma ortamı devam ederken, yaşam hakkı ihlalleri artıyor. Çatışmalar sürerken, şiddet ortamı varken, kadına karşı şiddeti önlemede bir başarı sağlanamıyor."
"755 kişi hakkında işkence yaptıklarına dair suç duyurusunda bulunulmuşsa, siyasal iktidar bu durumu düşünmeli. İşkence ve kötü muamele toplumsal alana daha fazla yayılıyor. Böyle bir durumda demokratikleşmeden bahsedilemez."
"İşkenceye tolerans olur mu?"
Türkdoğan, hükümetin "İşkenceye sıfır tolerans" söyleminin sınıfta kaldığını söyledi.
"Aslında hükümetin 'tolerans' kelimesini kullanması dahi düşündürücü. Çünkü işkence 'mutlak yasak' olmalı."
12 Eylül rejimi yargılanırken, o rejimin metotlarını devam ettirmenin çelişki olduğunu söyleyen Türkdoğan, yargının pratiği ile hükümetin pratiğinin paralellik gösterdiğini ifade etti.
3 bin 252 işkence ve kötü muamele vakası
İHD verilerine göre, 2011'de 3 bin 252 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. 312 toplumsal gösteriye müdahale edildi. 6 bin 504 internet sitesinin erişimi engellendi. Altı dernek kapatıldı. 173 kez parti ve dernek binalarına saldırılar düzenlendi.
2011 sonu itibariyle 128 bin 604 olan mahpus sayısı Şubat 2012 itibariyle 130 bin 617'ye çıktı. Mahpusların yüzde 42'si tutuklu.
Mahpuslar içerisinde 2 bin 309 çocuk bulunuyor. Bu çocuklardan 2 bin 100'ü tutuklu. Raporda, "Çocuklar söz konusu olduğunda tutuklama en son çare olmalı" deniyor.
Son üç yılda 27 bin 503 gözaltı ve 6 bin 444 tutuklama yaşandı. Rapora göre, bu tutuklanmaların büyük bir kısmı Kürtler ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) üyelerine yönelik olarak gerçekleşti. Yine rapora göre, cezaevlerinde halen 41 avukat, 11 insan hakları savunucusu, 91 gazeteci, 8 milletvekili, 30 civarında belediye başkanı bulunuyor.
"Cezasızlık politikası devam ediyor"
Köy koruculuğu sisteminin acilen kaldırılması gerektiği ifade edilen raporda, 2011'de köy korucuları tarafından üç kişinin öldürüldüğü ve 48 kişin yaralandığı belirtildi.
"2010'da Muş Bulanık'ta bir köy korucusunun iki kişiyi öldürmesiyle ilgili açılan davanın beraatla sonuçlanması köy korucularını adeta cesaretlendirdi. Bu alanda da cezasızlık politikası devam ediyor."
Ayrıca raporda 2011'de mayın ve sahipsiz bomba patlaması sonucu beşi çocuk olmak üzere 13 sivilin hayatını kaybettiği ve 63 sivilin de yaralandığı ifade edildi.
"Adı konmamış olağanüstü hal"
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Kürtlere yönelik adı konmamış bir Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması sürdürdüğü ifade edilen raporda, Kürt Sorunu'na yönelik şu ifadelere yer verildi:
"2010'da 244 olan silahlı çatışmalarda yaşamını yitiren kişi sayısının 2011'de 338'e çıkması durumun kötüleştiğini gösteriyor. 2011 yılında devam eden müzakerelerin kesilmesi silahlı çatışmaların artmasına neden oldu. Kürt sorununda ötekileştirme politikası bir an önce terk edilmeli, tanımanın gereği olarak anayasal ve yasal çözümler konusunda devlet ve hükümet iradesi ortaya konmalı."
Raporda şüpheli polis ve asker intiharlarında da artış olduğu ifade edildi. Buna göre 2011'de 43 şüpheli intihar vakası gerçekleşti.
Kadın ve çocuklara yönelik şiddetin 2011'de de devam ettiği belirtilen raporda, bu sorunun çözümünün çatışmasızlık ortamında, şiddet kültüründen uzakta çözülebileceği belirtildi.
Ayrıca raporda mülteci ve sığınmacıların haklarına yönelik hiçbir somut adımın atılmadığı belirtildi. Türkiye'nin mülteci ve sığınmacılara "misafir statüsü" uygulamasının hiçbir hukuksal karşılığının olmadığı ifade edildi. (SK/AS)
* İHD 2011 Hak İhlalleri raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.