İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İnciraltı Kent Ormanı’nda 17-21 Mayıs arasında sürecek İzmir Gençlik Festivali’nin ilk gününde gençlerle buluştu.
46 şehir 84 üniversiteden kente gelen gençlerle sohbet eden Tunç Soyer televizyon programcısı Okan Bayülgen’le de bir söyleşi yaptı.
Bayülgen’le olan konuşmasında Soyer bugün yaşanılan krizlerin, yoksullukların, sıkıntıların kader olmadığını, çözümü bulunduğunu söyledi, ‘Değiştirmek için siyasete girilmeli” dedi.
Soyer “Siyaset tok adamın işidir” dediği konuşmasında “Bizde siyasetçiler genel olarak hepsi için söylemek mümkün değil ama bir bölümü madden açtır ve siyaseti gelirini arttırmak için, zenginliğini büyütmek için bir araç olarak görür. Ya da kibri nedeniyle hep daha büyük koltuklar peşindedir” ifadelerini kullandı:
“Siyaset hayatı değiştirme sanatıdır”
“Gençliğimde hep dünyayı değiştireceğime inanırdım. Hala inanıyorum. Ama farklılık şurada; gençliğimizde dünyayı bir sihirli değnek gibi dokundurarak değiştirebileceğimize inanıyordum. Şimdi Seferihisar’ı, İzmir’i değiştirerek, dünyayı değiştirmenin mümkün olduğunu düşünmeye başladım.
“Bugün yaşadığımız krizler, yoksulluk, bu sıkıntıların hiçbiri kader değil. Bunların hepsinin çözümü var. Değiştirmek mümkün. Bunun için belki de en önemli araç siyaset. Siyaset hayatı değiştirme sanatı aslında. Ancak Türkiye’de siyaset çok çirkinleşti, çok sığlaştı. Yine de hayatı değiştirmenin mümkün olduğunu bilmek siyaset yapmaya yaklaştırıyor insanı.
“Çok sıkıntı yaşayabiliyorsunuz ama biliyorsunuz ki hayat değiştirilebilir. Ben bu olağanüstü coğrafyada, bu olağanüstü kadim kültürün insanları olarak çok daha yüksek seviyede bir yaşam kalitesini hak ettiğimizi biliyorum. Onun içinde mücadele edilmesinin gerektiğini biliyorum.
“Bu iklim, bu olağanüstü bereketli topraklar ve bu kadim kültür buna imkan veriyor. Bütün mesele sizlerin siyasetten uzak durmamasında; bu milletle ilgili, bu memleketle ilgili, bu topraklar, bu deniz, gökyüzü ile ilgili kaygılar taşımanızdan geçiyor.”
“Sizi ayıran değil birleştiren sebepleri anlamaya çalışın”
Gençlerin siyasette daha çok yer alması ve hayata ilişkin duruşlarını her fırsatta sergilemeleri gerektiğini belirten Soyer konuşmasına “Ben klasik, basit bir siyasetçi olmamaya gayret ettim. Çünkü çok sığ olduğunu düşünüyorum. Mümkün olduğunca kendimi bu sığ siyasetten korumaya çalışıyorum. Bu ötekileştirilmiş, kutuplaştırılmış siyasetten. Ama bir gerçek var ki siyaset olmadan hayatı değiştirmek çok zor” diyerek devam etti:
“Gençlerin bu memleketin kaderi ile ilgili söz sahibi olmaya talip olması lazım. Şikayet ettikleri değiştirmek istedikleri şeyler için ellerini taşın altına koymak için gayret etmeleri lazım. Başka bir siyaset mümkün.
“Sizi birbirinizden ayıran sebeplerden çok sizi birleştiren sebepleri anlamaya çalışın. Bunu yaparsanız gücünüz artacak. Birileri size ülkeden gidin diyor olabilir, sizi görmezden geliyor ve hatta görevi icabı vermesi gereken yardımı, hizmeti vermiyor olabilir. Ancak şunu unutmayın… Bu topraklar sizin”
“Kibirleri nedeniyle daha büyük koltuklar peşindeler”
Daha sonra Okan Bayülgen, Soyer’e Ankara’nın siyasetçi modelini gençlerin Meclis’te, televizyon ekranlarında, sosyal medyada gördüklerini ifade ederek nasıl bir siyasetçi olunması gerektiğini sordu.
Soyer bu soruyu şöyle cevapladı:
“Elde edilmek istenilen şeyin tarifini yapmak lazım. Siyaset tok insanın işidir öyle olmak lazımdır. Maddi manevi tok olmalısınız. Yani ne oturduğunuz koltuğun büyüklüğü ne elde edeceğiniz gelirin menfaatin büyüklüğü sizi tuzağa düşürmemeli.
“Siz siyasetten değil siyaset sizden beslenmeli. Bizde siyasetçiler genel olarak hepsi için söylemek mümkün değil ama bir bölümü madden açtır ve siyasetin gelirini arttırmak için zenginliğini büyütmek için bir araç olarak görür. Ya da kibri nedeniyle hep daha büyük koltuklar peşindedir. Daha yüksek, daha büyük. Özetle böyle siyaset yapılacaksa yapılmaması lazım. Çünkü bu bugün şikayet ettiğimiz sığ çirkin çamur siyasetten uzaklaşmamıza yol açmaz.”
(YÖ / HA)