Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Yunanistan Komünist Partisi (ΚΚΕ), söz yazarı, besteci, aktivist ve siyasetçi Mikis Theodorakis'in 100. yaş gününde Sakız Adası'nın ardından İzmir Karşıyaka'da "Bir Asır Theodorakis" başlığıyla ortak etkinlik düzenledi.
Konser öncesi TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, bianet’e yaptığı açıklamada "Türkiye Yunanistan dostluğu, kardeşliği için mücadele vermiş Mikis Teodarakis'in 100. doğum yılı nedeniyle KKE’den ortak bir anma etkinliği düzenleme önerisi geldi. İki ülkenin sanatçılarının birlikte şarkılarını söylediği etkinliğin ilki iki gün önce Sakız adasında yapıldı. Şimdi ise İzmir Karşıyaka'da bir aradayız. Teodarakis KKE’nin üyesiydi. Papeandru döneminde sağa kaydı. Ölümünden 4 yıl önce yeniden Yunanistan Komünist Partisine (YKP) üye oldu. Kültürel mirasını KKE'ye bıraktı." dedi.
Bostanlı Demokrasi Meydanındaki konser etkinliği öncesi KKE Siyasi Büro Üyesi Nikos Sofiyanos ile TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan birer konuşma yaptı.
Sofiyanos konuşmasına "Halkların ürettiği zenginliğin ortak mücadelesinde bir aradayız, selam yoldaşlar" diyerek başladı. Devamında da Theodorakis’i şöyle tanıttı:
"Bu yıl, yalnızca Yunanistan’da değil, uluslararası alanda da toplumsal kurtuluş mücadelesine büyük katkılar sunmuş, önemli Yunan besteci Mikis Theodorakis’in doğumunun 100. yılını kutluyoruz. Bu muazzam kültürel mirası birlikte onurlandırmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Theodorakis’in devasa müzikal mirası, onun militan yaşam mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır; başka türlüsü de olamazdı.
17 yaşında Yunanistan Komünist Partisi’ne katılmış, 1944 Aralık ayında Atina Muharebesi’nde İngiliz emperyalizmine karşı direnişte yer almış, sonrasında burjuva devletinin baskıları altında yıllarca hapis ve sürgünde kalmıştı.
Nitekim siyasi vasiyetinde belirttiği gibi, 'Bu dünyadan bir komünist olarak ayrılmak' istemişti. Bugün Theodorakis’in şarkıları, halklarımızı sömüren burjuva hükümetlerin sermayenin kârlarını artırmak uğruna işçilerin haklarını çiğneyen, halkı enflasyon ve hayat pahalılığıyla ezen, onları emperyalist savaşların batağına sürükleyen politikalarına karşı yürüttüğümüz günlük mücadelede bize hâlâ ilham veriyor.
Onun eserleri, üretim araçlarının devletleştirildiği, bilimsel merkezi planlamaya dayanan işçi sınıfı iktidarı hedefinde, yani sosyalizm–komünizm mücadelesinde bize güç katıyor. Ülkemizi NATO ve AB gibi emperyalist ittifakların, ABD ile kurulan stratejik bağların pençesinden kurtaracak yol da budur.
Theodorakis’in çok yönlü mirası, hem samimi bir yurtseverlik hem de güçlü bir enternasyonalizm taşır. Kendi sözleriyle, halkının sesinin 'insanlığın ortak ve coşkulu şarkısında diğer halkların sesleriyle birleşmesini' istiyordu ve görüldü ki, bunu fazlasıyla başardı.
Müziği Yunanistan’ın sınırlarını aştı; dünyanın dört bir yanındaki emekçilerin acılarını, umutlarını ve özlemlerini evrensel bir dille ifade etti. Yannis Ritsos ve Odisseus Elitis gibi büyük Yunan şairlerinin eserlerini bestelemekle kalmadı; Federico García Lorca, Pablo Neruda ve Türk halkının büyük komünist şairi Nâzım Hikmet’in eserlerini de müziğiyle buluşturdu. Uzun sanat yaşamı boyunca hem sanatıyla hem de siyasi mücadelesiyle ezilen halkların yanında oldu.
Filistin halkının haklı davasına verdiği destek, bugün hâlâ onların özgürlük mücadelesi açısından büyük anlam taşımaktadır. Filistin marşını bestelemesi ve 2015’te onursal Filistin vatandaşlığıyla onurlandırılması da bu bağlılığın göstergesidir. Theodorakis’in sanatsal ve toplumsal katkıları, Sovyetler Birliği tarafından Lenin Barış Ödülü ile de dünya çapında takdir görmüştür."
“Milliyetçilik zehrine cevap veriyoruz”
Sofiyanos daha sonra konuyu günümüze getirdi. “İki gün önce Sakız Adası’nda düzenlenen konser gibi, bugün İzmir’de gerçekleştirdiğimiz ortak konser de özel bir anlam taşıyor” diyen Sofiyanos şöyle devam etti:
“Zira Ukrayna’da emperyalist savaş milyonlarca insanın yaşamını yok ederken emperyalistler ganimet pazarlıkları yapmakta, tehditlerle çatışmayı tırmandırmaktadır. Katil İsrail devleti, kahraman Filistin halkına yönelik soykırımını yoğunlaştırmakta, onları kitlesel sürgünlerle topraklarından koparmayı planlamaktadır.
Suriye, Lübnan, İran halklarına ve daha nicelerine yönelik emperyalist saldırılar sürmektedir. İşte bu koşullar altında halklarımız adına güçlü bir dostluk ve dayanışma mesajı veriyoruz. Halklarımızın, bölgedeki burjuva hükümetlerin savaş kışkırtıcılığına, NATO ve AB’nin emperyalist planlarına karşı ortak bir çıkarı olduğunu haykırıyoruz. Sermaye sınıfının ve hükümetlerin yaymaya çalıştığı milliyetçilik zehrine karşı cevap veriyoruz.”
"Bir yüzyıl eksik kalır"
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan da yaptığı konuşmasında Theodorakis’in de aralarında bulunduğu komünist aydın ve sanatçıların 20. yüzyılda yarattığı birikimin önemini vurguladı.
Mikis Theodorakis’in Yunanistan ve Türkiye’nin dostluğu, kardeşliği ve barış için verdiği mücadeleye değindi. Okuyan şöyle konuştu:
"Bugün burada bir büyük sanatçıyı, müzisyeni ve komünisti anmak için toplandık. Theodorakis öyle bir müzisyendi ki, onu eksilttiğinizde 20. yüzyıldan hemen göze çarpacak bir boşluk, bir kısırlaşma ortaya çıkar. Tıpkı Şostakoviç, Prokofiyev, Haçaturyan, Ernst Busch, Victor Jara, Silvio Rodriguez, Paul Robeson ve daha nice müzik insanı olmasaydı ortaya çıkacak boşluk gibi.
Tıpkı Aragon, Pablo Neruda, Yannis Ritsos, Nâzım Hikmet, Bertolt Brecht, Mihayil Şolohov, Maksim Gorkiy, Jose Saramago’suz bir edebiyat düşünülemeyeceği gibi. Hatırlatmak isterim, bu saydıklarım, 'yaratıcılığı yok ediyor', 'tek tipleşmeye yol açıyor' denilen komünizmin yarattığı muazzam birikimi temsil eden sanatçıların sadece küçük bir kısmı.
Mücadele eden, toplumsal sorumlulukla hareket eden bu sanatçıların eserlerinde direniş vardır, yaşama sevinci vardır, dayanışma ve paylaşım vardır. Komünistler insanın alçalmasına izin vermezler, en zor anlarda dahi ayağa kalkmanın, boyun eğmemenin yolunu gösterirler. Sanat biraz da insanı insan yapmanın bir aracı değil midir? Theodorakis bunu en iyi başaranlardandı.
Çok erken yaşlarda Theodorakis’in eserleriyle tanışmış olduğum için çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Petros Pandis ve Maria Faranduri’nin seslendirdiği şarkıları saatlerce tekrar tekrar dinleyerek büyüdük. Görkemli eseri Canto General’in plağını edindiğimizde kendimizi çok zengin saydık.
Zorba’ya, Z filmine kattığı değere defalarca şapka çıkardık, heyecanlandık. Birazdan Ege’nin iki yakasından sanatçı dostlarımızdan örnekler dinleyeceğiz ve yine heyecanlanacağız. Teşekkürler koca adam, teşekkürler Mikis Theodorakis. Ve teşekkürler komşuda mücadele eden komünistler, Yunanistan Komünist Partisinin dostları…”
Halkların ezgilerini hep birlikte söylediler
Etkinlik Yunan müzisyenler Doros Demosthenous, Angeliki Toumpanaki, Thodoris Oikonomou’nun konserleriyle devam etti. Ardından Mikis Theodorakis’in eşitlik ve kardeşlik için yazılmış bestelerini Gülcan Altan ve orkestrası müzisyen Muammer Ketencoğlu’nun konukluğuyla seslendirdi.
Coşkulu kalabalığın alkışları ve danslar eşliğinde devam eden etkinlikte iki orkestra sahnede buluştu. Theodorakis’in “Dövüşmeden Ölmeyiz” adlı eserinin birlikte Türkçe ve Yunanca söylenmesinin ardından etkinlik sona erdi.
(YÖ/HA)







