Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Dördüncü Büyük Kongresini, Atatürk Spor Salonu’nda yaptı.
Kongrede partinin ismi Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) olarak değiştirildi.
Partinin Eş Genel Başkanları ise Tülay Hatimoğulları Oruç ve Tuncer Bakırhan oldu.
İki isim kongrede ilk konuşmasını yaptı.
Yeşil Sol Parti'den HEDEP'e: Eş genel başkanlar ve yeni yönetim belirlendi
"Ortadoğu ateş çemberi içinde"
Kürsüye önce çıkan Hatimoğulları, kongreye katılanları selamladı ve özetle şunları söyledi:
"Türkiye ve Kürdistan açık cezaevine dönüştürüldü. İktidar yargısı kumpas ve siyasi soykırım davalarıyla adaletsizlik üreten bir mekanizmaya dönüştü.
"Ortadoğu ateş çemberi içinde. Emperyalizmin yüzyıllardır sömürü cenderesi altında yaşayan halklar büyük acılar içinde. Uğrunda mücadele edilen petrol kadar insan kanı döküldü bu coğrafyada. Bu coğrafya aynı zamanda görkemli direnişlerin yurdudur.
ULUSLARARASI DİNİ ÖZGÜRLÜK DERNEĞİ AÇIKLADI
"Rojava’da 2 milyondan fazla kişi elektriksiz ve susuz kaldı"
"AKP'nin Kürt düşmanlığı kan gölüne çevirdi"
"Kürt halkının Rojava’da Arap halkı ve bölge halklarıyla birlikte IŞİD’e karşı verdiği mücadele çok anlamlı. AKP’nin Kürt düşmanlığı, Rojava’da ve Başur’da askeri varlıktaki ısrarı bölgeyi kan gölüne çeviriyor. Sivillerin yaşam alanlarını bombalayarak savaş suçu işliyor. Derhal bundan vazgeçilmelidir.
"Onbinlerin huzurunda Arap dünyasına çağrımızdır; Ortadoğu’da huzur ve barışın yolu Kürt ve Filistin sorununun çözülmesinden geçer. Bu sorunların çözümü için herkesi tarihi sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz.
"Kürt sorunu sadece Kürtlerin sorunu değil"
"Kürt sorunu sadece Kürtlerin sorunu değil. Türkün de Arabın da yani hepimizin sorunudur. Tanka, topa, mermiye, özel harbe ayrılan bütçe bütün yurttaşların ekmeğini küçültüyor. Ekonomik kriz derinleşmiş, insanlar bir kuru ekmeğe muhtaç.
"İşçi, emekçi, çiftçi, esnaf, emekli sefalet içinde yaşıyor. Bunun sebebi sermaye düzeni olduğu kadar, Kürt’e en temel haklarını vermemek için yıllardır sürdürülen bu savaştır. Hangi halktan olursak olalım açlığımız, yoksulluğumuz aynı. Ekmeğimizi, kardeşliğimizi büyütmek için barışı, insanca, eşitçe, kardeşçe bir arada yaşayabilme koşullarını inşa edelim.
HDP: Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesini sağlayın
"Barış için İmralı tecridi kalkmalı"
"Barışı inşa etmek için İmralı tecrit rejimini ortadan kaldıralım. Kürt sorunun çözümü önündeki en büyük engel Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecrittir.
"32 aydır kendisinden hiçbir şekilde haber alınamıyor. Tecrit derhal kalkmalı, biran önce Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşmalıdır. Filistin ve İsrail arasında devam eden çatışmalarda çok sayıda sivil hayatını kaybetti.
"Yaşanan son çatışmalarda sivillerin de hedef alınıyor olmasından oldukça üzgünüz, öfkeliyiz. Herkesin başı sağ olsun. Çatışmaların bir an önce durdurulması çağrımızı yineliyoruz. Kudüs’e, Mescidi Aksa’ya ve Gazze’ye dönük saldırılarda siviller katlediliyor. İsrail’in yüz yılı aşkındır Filistin toprakları üzerinde devam eden işgal politikasını ret ediyoruz.
Devecioğlu: Gazze’dekiler insan, Rojava’dakiler değil mi?
"Ortadoğu'nun iki yarası: Filistin ve Kürt sorunu"
"Ortadoğu’nun kanayan iki yara var; Kürt sorunu ve Filistin sorunu. Yüzyıllardır emperyalistler ve yerli iş birlikçileriyle beraber kışkırttıkları din, mezhep ve halklar savaşına sahne olan Ortadoğu’da tek çözüm demokratik konfederalizmdir. Evet, bu çerçevede büyük Ortadoğu barışını inşa etmek için bütün halkları ortak enternasyonalist mücadeleye davet ediyoruz. Çözüm, Sayın Öcalan’ın geliştirmiş olduğu Demokratik Konfederalizmidir."
Bakırhan: Çözüm için Öcalan özgür olmalı
Hatimoğulları'ndan sonra kürsüye çıkan Bakırhan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’da dönük tecride tepki gösterdi. Bakırhan, Kürt sorunu başta olmak üzere tüm sorunların çözümü için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurguladı.
Kongreyi Kürtçe selamlayarak sözlerine başlayan Bakırhan, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yıldönümünü kutladı.
"Ortadoğu dönüşümlerin terazisidir"
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vekalet savaşları ve işgaller, toplumları tehdit ederken, halkları topraklarından sürerken, böylesi bir atmosferde bizler, devrimci mücadeleyi, kültür ve ahlakı kapitalist modernitenin insafına bırakmamalıyız.
"Bölgesel ve yerel düzeyde tarihin hızlandığı bir süreçteyiz ve Ortadoğu, küresel dönüşümlerin hassas terazisidir. Ortadoğu hem görkemli direniş ve değişimlerin kalbi, hem de zalim diktatörlerin boy gösterdiği topraklardır.
"Sömürgeci her anlayışın karşısındayız"
“Bugün devasa bir sorun olan İsrail-Filistin Savaşı bütün yakıcılığıyla devam etmektedir. Bilinsin ki, sömürgeci, işgalci her anlayışa karşı tavrımız ve duruşumuz nettir ve böyle olmaya da devam edecektir. Bu savaşın derinleşmesine destek veren herkes insanlığa karşı suç işlemektedir.
"Rojava’da yaşananlara tüm dünya tanık"
“Değerli yoldaşlarım; Filistin’de yaşananlar çok tanıdıktır, hemen yanı başımızda aynı acılar ölümler, kayıplar yaşanıyor. Türkiye tarafından bombalanan, susuz, elektriksiz bırakılan, camilerine, ibadethanelerine kastedilen yaşam hakkı yok sayılan bir Rojava var.
"Herkes bilmelidir ki; Rojava’da yaşananlara tüm dünya tanıktır. Halkların baharını kara kışa çevirmek isteyenler saldırmaya devam ediyor ama insanca bir yaşam için direnenler mücadeleden vazgeçmiyor. Yoldaşlarım, bugün, Ortadoğu’da demokrasi ve özgürlüklerin önündeki en büyük engellerden biri Saray rejimidir.
"Filistin'de barış güvercini Rojava'da savaş makinesi"
“Rojava’da yaşayan milyonlarca insana karşı dünyanın gözü önünde etnik temizliğe yeltenenler, her şeyden önce insanlığa karşı suç işlemektedir ve bu bir utançtır. Bu insanlık suçuna geçit vermeyeceğiz. Türk-İslam sentezine yaslanarak, Filistin’de barış güvercini, Rojava’da savaş makinesi kesilen bu ikiyüzlülüğü herkes görmelidir. Bu iki yüzlülüğü kınıyoruz.
"Buradan sesleniyorum: Bu ikiyüzlü siyasetle nereye kadar? Kürtler söz konusu olduğunda, çok hızlı ağız değiştiren bir rejimle karşı karşıyayız. Kürt düşmanlığı sizin asıl politikanızdır, dürüst değilsiniz, ikiyüzlüsünüz.
"25 yılda savaşa 800 milyar harcandı"
"Sevgili yoldaşlarım, Filistin sorunu gibi Kürt sorunu da gerek küresel gerek ulusal bağlamda çözümsüz bırakılan bir sorundur. Bu sorunu bir güvenlik sorununa indirgeyen zihniyet, ekonomiyi savaşa feda ediyor.
"Son 25 yılda savaşa aktarılan 800 milyar dolara yakın bir bütçe, ülkedeki derin ekonomik krizin de temel sebeplerindendir. Yaratılan savaş ekonomisi ile ömrünü uzatmak isteyen iktidar; barınma sorununa, enflasyona, derin yoksulluğa, aç çocuklara bir çözüm bulmaktan uzaktır.
"Kürt sorunu Kürtlerin mülksüzleştirilmesidir"
"Kürt sorunu irade gaspıdır, kayyım rejimidir, siyaset hakkını engellemektir, Kürtçenin yasaklanmasıdır, ekolojik tahribattır, binlerce siyasetçinin, sevgili Gültan Kışanak’ın, Sebahat Tuncel’in, Ayla Akat’ın, Figen Yüksekdağ’ın, Leyla Güven’in, Selahattin Demirtaş’ın, Günay Kubilay’ın Nazmi Gürlerin rehin tutulmasıdır, Kürtlerin mülksüzleştirilmesidir, yoksulluğun Kürtleştirilmesidir, Kürtlerin mezarsız bırakılmasıdır, yas hakkının elinden alınmasıdır. Kürt sorunu, Kürtlerin statüsüz bırakılmasıdır. Bu sorunun demokratik bir çözüm yolu var. Bu sorunun bir çözüm muhatabı var. O da Sayın Abdullah Öcalan’dır. Sayın Öcalan şahsında demokratik çözüm, barış umudu ve toplum tecrit altındadır. Tecrit, Kürt sorunundaki inkârın en uç noktasıdır."
(RT)