Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Şule’nin Gazi Üniversitesi’ndeki transkriptine ve Adana’daki hastane kayıtlarına ulşabiliyorlar. Bunlar, kişilerin mahkeme kararı olmadan ulaşabileceği bilgiler değildir. Bu şekilde davayı etkilemeye çalışıyorlar. Üstelik yanlarına da güçlü bir medyayı almış durumdalar. Davada, kamuoyunun algısı medya ve hukuk dışı kanıtlarla değiştirilmek isteniyor.”
Avukat Umur Yıldırım, Şule Çet davasındaki son durumu böyle özetliyor. Üniversite öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetmişti.
TIKLAYIN - Şule Çet davası kronolojisi
Çet Ailesi’nin avukatları Umur Yıldırım ve Ferhat Gebeş, Çet’in ölümüne neden olmakla yargılanan sanıklardan sanık Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Ekmen, Gazi Üniversitesi ve Adana Yüreğir Devlet Hastanesi’ndeki ilgili kamu görevlileri hakkında “özel hayatın gizliliğini ihlal”, “adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ettikleri ve “kişisel verileri hukuka aykırı yollarla” verip, aldıkları gerekçesiyle suç duyurusu yaptı.
"Şule'den alınan örnekler için Akand'ın DNS'sı uyumlu"
Avukat Yıldırım, Adli Tıp Kurumu'nun olaya ilişkin 3. raporu dava dosyasına girdiği bilgisini de paylaştı. Yıldırım, bazı medya gruplarında raporun yanlış bilgilerle servis edildiğini belirterek şöyle dedi:
“Baberleri sunarken sanki o raporlarda önemli bir şey yokmuş gibi sunuluyor. Oysa, son gelen raporda Şule Çet’in sağ el tırnaklarından alınan DNA örneklerinin sanıklardan Berk Akand’ın DNA’sı ile uyumlu olduğu tespitine yer verildi.”
Ayrıca, Yıldırım, sanık avukatlarının görüntülerin deşifre edilmesi için bir kez daha dudak okuma uzmanı istediklerini ve yeni bir rapor hazırlanmasını talep ettiklerini belirtti. Yıldırım son olarak şunları söyledi:
“Davada son aşamaya geliniyor. Biz sonraki duruşmada mütalaa bekliyoruz. Tüm gerçekliğin ortaya çıkmasını istiyoruz. Ancak, sanıkların avukatlarının da bu arada yasal yollardan ulaşılmayacak bilgilere ulaştıklarını görüyoruz. Davanın seyrini değiştirmek için her türlü yola başvuruyorlar.”
Olay günü ölenlerin listesi sanklara gönderildi
Evrensel’den Burcu Yıldırım’ın haberine göre, Berk Akand’ın telefon kayıtlarında, Çet’in yaşamını yitirmesinden kısa süre sonra nişanlısını çağırdığı ortaya çıktı. 29 Mayıs 2019 tarihinde sabaha karşı saat 04.12’de atılan mesajlarda, Akand nişanlısı N.’ye “Acil”, “Gel”, “N’olursun” mesajları attı. Mesajlara yanıt gelmedi. Aynı günün akşamında ise N. Berk Akand’a bir ekran görüntüsü gönderdi. Bu ekran görüntüsünde ölüm bilgi sisteminde yer alan, yaşamını yitiren kişilerin listesi bulunuyordu.
Üçüncü kişilerin ulaşması oldukça zor olan Sağlık Bakanlığına bağlı ölüm bilgi sisteminde, Çet’in ölümü “doğal ölüm” olarak değil, “adli olay” olarak geçiyordu. Bu bilgilere, bir savcı bile özel izinle ve mahkeme kararıyla ulaşabiliyor. Bu nedenle de sanık yakınlarının, bu bilgileri hangi yolla ve nasıl elde ettiği merak konusu.
Davanın bir sonraki duruşması 20 Kasım'da Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. (EMK)