Fotoğraf: Tuğçe Yılmaz/bianet.org
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul'da Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla yapılan basın açıklamasına, göçmen hakları aktivistleri ve yurttaşların yanı sıra, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili Özgül Saki de katıldı.
Mültecilerin tüm dünyada ayrımcılığa ve ırkçılığa maruz kaldığına, seçim sürecinde Türkiye'de de göçmen karşıtı söylemlerin yükseldiğine dikkat çekilen açıklamada "Irkçılığa ve göçmen düşmanlığına hayır, "Sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünya", "Irkçılık öldürür, dayanışma yaşatır", "Yabancı değil, sınıf kardeşi" sloganları atıldı.
Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi:
"Göçmen vatandaş ayrımı olmasın"
Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi bağımsız yurttaşların oluşturduğu bir hak inisiyatifi. Bir dayanışma ağı olarak "Devletlerin sınır politikalarının sonuçlarını teşhir etmeyi, açık sınırları savunmayı, göçmenlerin yaşadığı sorunları görünür kılmayı, göçmen-vatandaş ayrımı olmaksızın birlikte bir yaşam inşa etmeyi ve tüm bu alanlarda ortak bir mücadele örmeyi" benimsiyor.
Süreyya Operası önündeki etkinlikte basın açıklamasını "Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi"nden Tuğba Yılmaz okudu.
Göçmen düşmanlığı körüklenmesin
İnsiyatif, "Ekonomik krizin, hızlı ve derin yoksullaşmanın, depremin veyahut seçimlerin bahane edilerek göçmen düşmanlığının körüklenmesine, göçmenlerin göç yollarında katledilmesine karşı" dayanışmayı büyüteceğini açıkladı.
Bildiride "Türkiye'de iktidar[ın] göçmenleri yıllardır ucuz iş gücü olarak sömür[düğü] ve politik hamlelerinin aracı haline getir[diği]" vurgulandı.
"Avrupa dışından gelen göçmenler için sığınma mekanizmalarına erişim hemen hemen mümkün değilken Suriyelilere verilen Geçici Koruma statüsü ise çalışma izni gibi temel bir hakka erişimi oldukça sınırlı tutuyor ve böylece göçmenleri sömürüye açık hale getiriyor denilen açıklamada iktidarın, "Kürt halkına, kadınlara ve LGBTİ+'lara yönelik saldırılarını sürdürürken sınır ötesi operasyonlarla da savaş çığırtkanlığını büyütmeye çalış[tığı], nefreti ve ayrımcılığı körükl[ediği]" belirtildi.
Krizin faturası göçmenlere
ve yoksul halklara
İnsiyatif " işçi sınıfı[nın] göçmen düşmanı ve şoven söylemlerle bölünerek; yoksulluğun, işsizliğin, yüksek kiraların, enflasyonun, ekonomik krizin ve tüm toplumsal sorunların temel sebeplerinin üstü[nün] örtül[düğüne]" dikkat çekti: Krizin faturası her geçen gün güvencesizleşen göçmenlere ve yoksul halklara kesiliyor."
İkili sistem göçmen
düşmanlığında ısrarlı
"İktidar, göçmenlere yönelik ırkçı saldırılara göz yumarak bu saldırıların artmasına neden olan politikasını sürdürüyor ve bu yolla sömürü düzeninin devamını sağlıyor. Ana muhalefet partisi ve diğer sistem partileri ise göçmenleri hedef göstererek ırkçılığın daha pervasız bir şekilde ana akım siyasete taşınmasına neden oluyor." denilen açıklamada "[...] göçmen düşmanlığında ısrar eden ikili sistemin, iktidar ve düzen muhalefetinin tam karşısında duran bir mücadele hattı"nın "gerekliliği vurgulandı ve " emek, demokrasi ve özgürlükten yana olan güçler birleşik bir mücadeleye çağırıldı".
Son günlerde Ege'de gerçekleşen büyük faciaya da değinilen açıklamada "göç hareketliliğini durdurmak için Avrupa Birliği tarafından güdülen göçmen düşmanı sınır güvenliği politikaları neticesinde her yıl yüzlerce göçmen Ege ve Akdeniz'de boğularak ya da geri itildikleri bölgelerde donarak hayatını kaybetmekte" olduğu vurgulandı.
"Emperyalist ikiyüzlü politikalar bir insan hakkı olan sığınma ve iltica hakkını fiilen yok sayıyor, temel haklara erişmek içinse göçmenler insan kaçakçılarının ellerinde şiddeti ve ölümü göze alarak hareket etmeye çalışıyor. Bir yandan ise aynı ülkeler dünyanın en büyük silah ihracatçısı olmaya devam ederek göçmenlerin ülkelerindeki çatışmalardan nemalanmaya devam ediyorlar" diyen aktivistler, "Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi olarak göçmenlerin hayatlarının devletler arasında pazarlık konusu yapılamayacağını, Türkiye ve Avrupa Birliği arasında imzalanan ve göçmenleri Türkiye'ye hapseden Geri Kabul Mutabakatının acilen feshedilmesi gerektiğini bir kez daha ifade [ettiklerin] duyurdular ve "göçmenlerin serbest dolaşım haklarının tanınmasını" talep ettiler.
Açıklamaya acil talepler tekrar edilerek son verildi.
"Sığınma ve iltica haktır!
Geri Kabul Mutabakatı iptal edilsin!
Cenevre Sözleşmesi'ndeki coğrafi çekince kaldırılsın!
Sınırsız, sınıfsız, sürgünsüz bir dünya mümkün!"
(TY/AEK)