Cumartesi Anneleri/İnsanları, 701. haftada da Galatasaray'da olacaklarını duyurdukları toplantıda 700. hafta etkinliğini yasaklanması, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kayıp yakınlarını hedef alan açıklamalarına yanıt verdi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında söz alan kayıp yakınları neden Galatasaray Meydanı'nda olduklarını, yakınlarının nasıl kaybedildiğini, hukuki süreci ve taleplerini anlattı.
6 Aralık 1993'te Urfa'nın Siverek İlçesi'ne bağlı Bağlar Mahallesi'nde gözaltında alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya'nın konuşmasını aynen yayımlıyoruz.
Babam Hüseyin Taşkaya 6 Aralık 1993’te gündüz saat 12.00 sularında eve baskın yapılarak özel tim, asker ve korucularla birlikte gözaltına alındı. Babamın gözaltına alınışından sonra gerekli mercilere yaptığımız başvurular sonuçsuz kalmış ve sonrasında dönemin Urfa Valisi Ziyaeddin Akbulut ile yaptığımız görüşmede ‘Şehri terkediniz’ diyerek açık bir tehditte bulunmuştur. Devletin güvenlik güçleriyle birlikte korucuların da yer aldığı kişilerce gözaltına alınan babam ile ilgili Sedat Bucak ile yaptığımız görüşmede de bize ‘Biz devlete teslim ettik, gidin oradan sorun’ denmiştir.
Yaşanan bu olayı 2011 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığımız görüşmede aynen aktardım ve biraz da şaşırmış şekilde ‘Bunu size Sedat Bucak kendisi mi söyledi?’ diyerek geribildirimde bulundu.
Bugüne kadar Cumhuriyet başsavcılıklarına ve çeşitli mercilere yaptığımız tüm başvurular zamanaşımı kararıyla kapatıldı ve babamdan bir daha haber alamadık.
Bugün gözaltında kaybedilen binlerce kayıpların çocukları adına sesleniyorum. Hiçbir dönemde politika ile aynı karede bulunmadık. Biz burada 23 yıldır vicdanlara sesleniyoruz. Failleri belli olan yakınlarımızı gözaltına alıp kaybeden kişilerin yargılanmasını talep ediyoruz. Ancak bu kişiler hiçbir şekilde yargıya çıkarılmadı. Bizler tüm kayıplarımızın akıbeti belli olana ve hiçbir rejimin bu insanlık dışı ihlalin bir daha gerçekleştirmemesi adına bu mücadelemize devam edeceğiz. (BK)
Toplantıdaki kayıp yakınlarının konuşmalarının tam metni
Hasan Karakoç: Bizi Susturmak Yerine Katilleri Cezalandırın"
Fatma Kırbayır: Adalet İstiyoruz
Ahmet Cihan: Hükümet Kayıplarla İlgili Gerçekleri Açıklamak Zorundadır
Serpil Taşkaya: Kaybedenlerin Yargılanmasını İstiyoruz
Hanım Tosun: Mezar Taşı Gösterene Dek Eylemlerimizi Sürdüreceğiz
Ali Ocak: Kayıpların Akıbetini Sormaya Devam Edeceğiz
Hanife Yıldız: Haklı Davamızın Peşindeyiz
1995'ten beri Galatasaray meydanında mücadeleHakikat Adalet Hafıza Merkezinin verilerine göre, zorla kaybedildiği tespit edilen toplam 1352 kişi var. Bir grup kayıp yakını ve hak savunucusu “kayıplar son bulsun, akıbetleri açıklansın, sorumlular yargılansın” talebiyle 27 Mayıs 1995 cumartesi günü saat 12.00’de İstanbul, İstiklal Caddesi Galatasaray meydanında oturdu. Arada polis müdahaleleri olsa da 169 hafta kesintisiz Galatasaray Lisesi’nin önünde oturuldu. 170. haftada, 15 Ağustos 1998'de başlayan güvenlik güçlerinin saldırısı, 7 ay sürdü . Her cumartesi, yani tam 31 kez, gözaltılar yaşandı. Cumartesi Anneleri/İnsanları 13 Mart 1999'da güvenlik güçlerinin saldırıları nedeniyle belirsiz bir süre Galatasaray oturmalarına ara verdiklerini açıkladılar. Yedi aylık sürede toplam 431 kişi, birkaç saatten beş güne kadar varan sürelerde gözaltında tutuldu, dövüldü, tartaklandı, yerlerde sürüklendi, hakarete uğradı. Bu insanların hep birlikte gözaltında kaldığı süre 932 gün oldu. Toplam 84 günlük iş göremez raporu alındı. Bununla da kalmayıp haklarında, "polise mukavemet"ten, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına" muhalefetten davalar açıldı. Hatta, okuma yazma bilmeyen kadınlar gözaltı hücreleri duvarlarına yazı yazmaktan yargılandı. 13 Mart 1999'da süresiz ara verilen Galatasaray oturmaları 31 Ocak 2009’da yeniden başladı. |