Doğuş Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde işten çıkarılan Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serdar Değirmencioğlu işe iade davasını kazandı.
Yürütmeyi durdurma kararı ile görevine işe geri dönen Değirmencioğlu’nun işe iadesi 25 Eylül tarihinde verilen nihai kararla kesinleşmiş oldu.
Mahkeme Değirmencioğlu’nun işten çıkarılmasına gerekçe gösterilen iş sözleşmesindeki “"ilk işe girişte deneme süresi iki ay olup, taraflar bu süre içerisinde gerekirse, işbu sözleşmeyi bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedebilir" ifadesinin hukuksuz olduğunu belirtti.
bianet’e konuşan Değirmencioğlu, “Haksızlığa uğrayan akademisyenlerin haklı olduklarını göstermek için mahkemeye gitmesi büyük önem taşıyor. Bu özel üniversitelerde çalışan tüm akademisyenleri ilgilendiren bir durum, tüm üniversiteler ve akademik özgürlük ile ilişkili bir mesele” diyerek benzer durumdaki akademisyenlere mücadele etme gerektiği çağrısı yaptı.
Kamu yararı vurgusu
Serdar Değirmencioğlu 15 Eylül 2013’te başladığı işten 24 Ekim 2013’te çıkarıldı.
İstanbul 2. İdare Mahkemesi 7 Nisan 2014’de yürütmeyi durdurma kararı vermiş ve Doğuş Üniversitesi bu karara Bölge Mahkemesi'nde itiraz etmişti. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci Kurulu bu itirazı 28 Mayıs tarihinde reddetmiş ve Değirmencioğlu 2 Haziran’da görevine dönmüştü.
Kurul kararında şöyle denilmişti:
“Dava dosyasının incelenmesinden, (...) idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleştiği anlaşıldığı cihetle kararın dayandığı kanuni ve hukuki gerekçeler mahkememizce de uygun görüldüğünden itirazın reddine, dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine 28/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Mahkeme işten çıkarılmanın iptaline ilişkin kararında şu ifadelere yer verdi:
“Dava konusu olayda, davalı idarenin iş sözleşmesi yapma ve sözleşmeyi sona erdirme konusunda takdir yetkisi olduğu ancak bu takdir yetkisinin kullanılmasınınmutlak ve sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu tartışmasız ise de, davacının görevden alınmasını gerektiren hususların davalı idarece somut ve objektif verilerle ortaya konulmadığı gibi davacının görevde başarılı olmadığına ve hizmetine ihtiyaç bulunmadığına ilişkin bilgi ve belge de bulunmadığı ayrıca davacının görevde kaldığı sürenin çok kısa olduğu anlaşıldığından, davacının görevine son veren dava konusu işlemde bu haliyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”
“Üniversiteler keyfi yönetilemez”
Değirmencioğlu kararın "akademik özgürlüğün ve iş güvencesinin üniversitelerin ayrılmaz bir parçası olduğunu; akademik özgürlüğün özel üniversitelerde de güvenceye alınması gerektiğini ve üniversitelerin keyfi yönetilemeyeceğini gösterdiğini" belirtti.
Değirmencioğlu mahkeme sürecinde Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın kendisine destek verdiğine, avukatları Ceren Uysal ve İlkay Bahçetepe’nin titizlikle mücadele ettiklerine vurgu yaptı.
Doğuş Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde Değirmencioğlu’nun işten çıkarılmasıyla dört akademisyen kalmış, öğrenciler bu konuda eylem yapmıştı.
2012’de aynı bölümde 43 kadar akademisyenin işten çıkarıldığını ve dava açan tek kişinin işe iadeyi kazandığını belirten Değirmencioğlu kendi davasını da hatırlatarak akademisyenlerin karşılaştıkları zorluklara rağmen mücadele etmeleri gerektiğini vurguladı. (BK)