İstanbul Gülsuyu’nda Hasan Ferit Gedik’i öldürmek ve çete kurup yönetmekle yargılanan sanıklardan bazılarının olay öncesi yaptığı telefon konuşmaları dava dosyasına girdi.
İki ayrı telefon konuşmasında, davanın sanıkları polise “ağabey” diyor, isimleriyle hitap ediyor. Gedik’in öldürüldüğü 29 Eylül 2013’teki bir konuşmada da çete zanlısı “polisi aradığını, olay yerine ekip gönderteceğini” söylüyor.
“Abi, sen beni biliyorsun”
Dava dosyasına giren 26 Ağustos 2013 tarihli telefon tapelerinden birinde, cinayete teşebbüsten aranan çete lideri zanlısı Z.T., karakoldaki A. isimli polisle telefonda şu konuşmayı yapıyor:
Z.T: Nasılsın abi iyisin
A: İyiyim ya bu olayı senin yaptığını söylüyorlar gel iki dakika da ifadeni alalım
Z.T: Ben sana bir şey söyleyeyim mi ben gelsem beni paket ederler belden yukarı bir şey var. Ben açık açık söyleyeyim sana ben bu işi ben yapmadım abi
A: Ya tamam sen yapmadın ama ifadeni vereceksin illa ki bir gün bugün yarın öbür gün
Z.T: Tamam gelirim yanına gelirim gelmesine de emin ol yani Oflu abi o yüzden bilin diye yani, ben yapmadım onu, ben yapsam ben sana derdim yaptım diye
A: Ya sen ne yap biliyor musun öbür gün benim yanıma gel
Z.T: Ya abi ben şimdi sen yanına gelip ne yapayım A. abi biz mi yalan olalım yani onu mu diyorsun
A: İyi de yani hep kaçacaksın nereye kadar kaçacaksın kaçışı var mı bunun
Z.T: Kaçmasından değil de abi yani ben benim yaptığım bir şey yok sen işte sen beni az çok biliyorsun
A: Yani
Z.T: Benim sana yalanım dolanım olmamış şimdi kadar...
“Gönderdim, geliyor”
Deliller arasındaki başka bir tape de Gedik’in öldürüldüğü 29 Eylül 2013 tarihine ait:
S.T: Alo
X: Alo dayı, ben S. abiyi aradım, böyle böyle haber verdim şimdi. Birazdan ekip gönderecek oraya tamam
S.T: Tamam yıkıp döküyorlar ya
X: He şey gönderdim geliyor geliyor. S. abiyi aradım. Baksana bizde herhangi bir şey var mı
S.T: Yok...
Çatışma da tapelere girdi
Gedik vurulmadan bir gün önce uyuşturucu karşıtı eyleme yapılan saldırıya dair 28 Eylül 2013’te saat 22:50’de 1 dakika 6 saniye süren telefon konuşmasında yer alan ifadeler şöyle:
A.T: Ölüyorum ölüyorum
X : Ne oldu
A.T: Sana yetmez mi bunlar
X : Ne oluyor ya...
A.T: Allah belanı versin senin
X : Ne yaptınız yine ne oldu
A.T : Çatışmaya girdim ne oldu a.. a.. oldu
A.T: Neyi ne yapıyorsun oğlum bak halen çatışıyorum. Çeşmebaşından Recepağa’ya kadar Mustafa Bakkal’a kadar çatışmaya girdim.
Bu tapelere rağmen ertesi gün Gedik vurulana dek zanlılar hakkında işlem yapılmadı.
“Yakın dostluk ilişkisi”
Gedik ailesinin avukatlığını yürüten Halkın Hukuk Bürosu bianet’e yaptığı açıklamada, “Dosyada yer alan tapelere göre çete reislerinin birçok polis amiriyle yakın ‘dostluk ilişkisi’ vardır” ifadesini kullandı.
“Gedik’in öldürüldüğü olaydan yaklaşık bir yıl öncesine kadar telefonları dinlenen çete zanlıları bu süre içerisinde telefonda yaralama, cinayet gibi konularda rahatça konuşmasına ve yaptıklarını itiraf etmelerine rağmen polis hiçbir işlem yapmamıştır.”
“Telefonları yaklaşık bir yıl boyunca dinleyen, takip eden polis, çetenin halka yönelik onlarca saldırısını durdurmamış, cinayet planları yapan çetecileri izlemekle yetinmiştir. Göz göre göre gelen saldırıların sonucunda birçok insan yaralanmış, evler ve işyerleri zarar görmüştür.”
Üçüncü duruşma yarın
21 yaşındaki Hasan Ferit Gedik 29 Eylül 2013’te Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yürüyüşte, protestocuların üzerine ateş açılması sonucu vurularak hayatını kaybetti. Gedik’in öldürülmesinin ardından cenazesi de polisin, Gedik’in yaşadığı Armutlu’nun girişini kesmesi sonucu üç gün boyunca defnedilemedi.
Otopsi raporunda Gedik’in altı kurşunla vurulduğu ortaya çıktı. Vurulduğunda üstünde olan giysileri yani olayın delilleri ise kaybedildi. Soruşturmaya dair iddianame Mayıs 2014’te tamamlandı. Soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılıp Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasıyla, soruşturmayı Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgüt, Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu devralmıştı.
Savcı Nihat Demir’in hazırladığı iddianamede 15’i tutuklu 35 sanığa “Kasten yaralama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "Kasten öldürme", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Nitelikli yağma", "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme suçluyu kayırma", "Yargı görevini yapanı etkileme" ve "Mala zarar verme” suçlamaları yöneltildi.
İddianamede 17 sanığın “Kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs" eyleminde silah kullanan şüpheliler arasında olduğu, suç aletlerini gizlediği, kimi şüphelilerin ise suçluların kaçması eylemlerinden sorumlu oldukları belirtildi. Gedik’in öldürülmesinin de içinde yer alan Gülsuyu’ndaki olaylarla ilgili yargılanan sanıklar hakkında, 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezaları isteniyor.
Hasan Ferit Gedik cinayeti davasında “salon küçük olduğundan” 4 Eylül’deki ikinci duruşma başlamadan bitti. Oysa avukatlar duruşma öncesinde büyük salona taşınması için dilekçe vermişti. İlk duruşma da “güvenlik sebebiyle” yapılmadı.
Üçüncü duruşması yarın sabah Kartal’daki Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. (AS)