İstanbul Gülsuyu’nda öldürülen Hasan Ferit Gedik cinayetiyle ilgili davanın Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ikinci duruşması da birincisi gibi başlamadan bitti.
Mahkeme Başkanı Mahir Merdun, “salonun küçük olduğuna, fiziki şartlarının yetersiz oluşuna, büyük salona alınması gerektiğine” kararı vererek duruşmayı sonlandırdı.
Gedik ailesinin avukatlarından Günay Dağ bianet’e yaptığı açıklamada, kendilerinin, izleyiciler ve avukatların kalabalık olacağı nedeniyle, duruşma öncesinde mahkemeye dilekçe vererek büyük salon talebinde bulunduklarını, mahkemenin bu isteği dikkate almadığını açıkladı.
Kapalı duruşmaya itiraz
Bugün 10:30 civarında başlayan duruşmada, Gedik’in öldürüldüğü saldırıda yaralanan Gökhan Aktaş’ın ailesi salona alınmadı. İtiraz eden kardeşi darp edilerek gözaltına alındı.
Gazetecilerin ve avukatların da salona girmesine uzun süre izin verilmedi.
Gedik’in annesi Nuray Gedik sanıklar salona alındığında, “Oğlumu nasıl öldürdüğünüzü anlatın” dedi. Duruşmaya Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan da katıldı.
Mahkeme heyetinin ilk icraatı duruşmanın kapalı yapılması kararını açıklamak oldu. Gedik ailesinin avukatları buna itiraz edince, kapalı duruşma kararı kaldırıldı.
Hemen ardından da kalabalık kitlenin salona sığmadığı, bundan sonra büyük duruşma salonunun kullanılması yönünde karar vererek duruşmayı bitirdi.
Bir sonraki duruşma 15 Eylül olarak açıklandı.
Dava bir yıldır başlayamıyor
Hasan Ferit Gedik’le ilgili davanın 14 Ağustos’ta görülmesi planlanan ilk duruşması da “güvenliğin sağlanamadığı” gerekçesiyle yapılamamıştı.
Mahkeme Başkanı, sanıkların, vekillere ve mağdur yakınlarına “tekme ve yumruklarla” saldırdığını, onlara engel olmaya çalışan güvenlik görevlilerine de mukavemet ettiklerini tutanakta da belirterek “bu saldırılar üzerine duruşmaya devam edilmesinin mümkün olmadığını” açıklamıştı.
Hasan Ferit Gedik’in öldürülmesinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Davada henüz iddianame bile okunmadı.
Ne olmuştu?
21 yaşındaki Hasan Ferit Gedik 29 Eylül 2013’te Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yürüyüşte, protestocuların üzerine ateş açılması sonucu vurularak hayatını kaybetmişti.
Gedik’in öldürülmesinin ardından cenazesi de polisin, Gedik’in yaşadığı Armutlu’nun girişini kesmesi sonucu üç gün boyunca defnedilememişti.
Otopsi raporunda Gedik’in altı kurşunla vurulduğu ortaya çıktı. Vurulduğunda üstünde olan giysileri yani olayın delilleri ise kaybedildi.
Soruşturmaya dair iddianame Mayıs 2014’te tamamlandı. Soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılıp Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasıyla, soruşturmayı Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgüt, Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu devralmıştı.
Savcı Nihat Demir’in hazırladığı iddianamede 15’i tutuklu 35 sanığa “Kasten yaralama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "Kasten öldürme", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Nitelikli yağma", "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme suçluyu kayırma", "Yargı görevini yapanı etkileme" ve "Mala zarar verme” suçlamaları yöneltildi.
İddianamede Mert Kazan, Ferhat Keleş, Adem Köşgen, Ümit Yeşilkaya, Doğukan Çep, Emrah Ok, Ekrem İnalkaç, Ercan Kütük, Mete Barış Durak, Murat Kesgin, Ercan Çiftçi, Hasan Taşhan, Şahin Eren, Yakup Dalkılıç, Zafer Turhan, Mesut Turhan ve Tarkan İmeçtemur'un "Kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs" eyleminde silah kullanan şüpheliler arasında olduğu, suç aletlerini gizlediği, kimi şüphelilerin ise suçluların kaçması eylemlerinden sorumlu oldukları belirtildi.
Gedik’in öldürülmesinin de içinde yer alan Gülsuyu’ndaki olaylarla ilgili yargılanan sanıklar hakkında, 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezaları isteniyor. (AS)