CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Bir saatten fazla kürsüde kalan Özel, İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) üyeliğinden istifa eden Bahadır Erdem’e CHP rozeti taktı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile olan görüşmesi ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusuna değindi. 1 Mayıs’ta yaşananlar, Akın Gürlek’in şikayeti üzerine Barış Terkoğlu'na verilen hapis cezası, asgari ücret, emekli maaşları, öğretmen atamaları gibi konularda konuştu.
Ayrıca Almanya Köln’de sürgünde yaşarken hayatını kaybeden Artı TV ve Artı Gerçek’in kurucu yayın yönetmeni Celal Başlangıç’a Allah’tan rahmet diledi.
Özel’in açıklamaları şöyle:
"10 bin lira emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığını konuştuk"
Devlet Bahçeli’yle olan görüşme: Birinci parti olmanın mesuliyetiyle parti genel başkanlarıyla görüşmeye devam ediyoruz. Dün talep ettiğimiz görüşme talebi saatler içinde kabul edildi. Kendilerine hem ev sahipliği hem de fikir alışverişi için teşekkür ediyorum. Eğer ortak bir açıklama yoksa verilen cevapların paylaşılmaması gerekmektedir.
Ama olumlu bir görüşme gerçekleştirdik. Tebriklerini kabul ettik, seçim sonuçlarını değerlendirdik. Kendisinin de daha önce paylaştığı gibi emekli maaşıyla imkansızlığı konusunda görüşmelerimizi ifade ettik. Temmuz ayında zam yapılmamasının yaratacağı sıkıntıyı konuştuk. Kendisinin de daha önce paylaştığı gibi 10 bin liralık emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığı noktasında görüşlerimizi ifade ettik
28 Şubat tutuklarından AYM kararlarına uyulmamasına kadar duyduğumuz tüm endişeleri konuştuk.
"Şimdiden aday tartışması başlatmak doğru değil"
Cumhurbaşkanlığı adaylığı: CHP'deki bu ivme ve özgüvenli siyaset, birilerini CHP'yi yeni tartışmalara sürüklemeye yönlendiriyor gibi görünüyor. Geçmişte yapılan hataları tekrarlamayacağımızı söylemiştim. Şu anda birinci parti iken ve işler yolunda giderken, gelecek seçime daha zaman olduğunu göz önünde bulundurarak, aday tartışmalarının başlatılmasının CHP'nin ivmesini düşürmek ve gücünü azaltmaktan başka bir amacı olmadığını belirtmek istiyorum. CHP'nin genel başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmamak ve CHP'nin tarihi bir fırsatını kaçırmamak için elimden geleni yapacağım.
Şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP'ye çelme takmaktan başka bir gayreti yoktur. Ne kadar iyi niyetli de olsa, soru da gelse hiçbir arkadaşımın bu tartışmalara dahil olmasını istemem. Kimin gönlünden kimin geçtiğinin hiçbir önemi yok.
"Utanç duvarı"
1 Mayıs: Son 22 yılda hukukun aldığı yer alan anayasanın yaşadığı tahribat, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına anayasal zorunluluğa rağmen uyulmamasının sayısı örneğini yaşadık. Bunlardan bir tanesi de geçtiğimiz hafta bir 1 Mayıs'ta oldu. Elimiz, emekçinin eli havada bırakıldı ve Anayasa Mahkemesi'nin geçen hafta burada okuduğum açık kararına rağmen 1 Mayıs'ta Taksim emekçilere kapatıldı. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kıymetli surların önüne, tarihi kemerlerin önüne, aralarına TOMA’ları, polisleri dizerek orayı bir utanç duvarı haline getirdiler.
Bu utanç duvarı ne yazık ki tarihe geçti. Bu iktidar gittiğinde ve ülkemize özgürlükler geldiğinde Türkiye demokrasisinin bu kara günü anılacak ve hatırlanacaktır.
Ardından 49 yurttaşımız 1 Mayıs günü orada yaşananlar üzerine tutuklandılar. Bir tarafta Anayasa Mahkemesi kararına direnen kanunsuz emir verenler, diğer tarafta Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa uymadı tutuklananlar. Suçluların mağdur, mağdurların suçlu ilan edildiği bir süreçteyiz.
"Denizlerin yolu CHP'dir"
Celal Başlangıç’ın vefatı, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan anması: 1990'lı yıllarda hak temelli gazetecilik yapan, maalesef memleketinden, doğduğu topraklardan uzakta Almanya'da geçen hafta hayatını kaybeden Celal Başlangıç'a Allah'tan rahmet diliyorum.
Dün bir başka acının, utancın yıldönümünde yıl dönümünde Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın hatıraları önünde anma törenindeydik. 52 yıl önce yaşanan bu büyük acıya hep birlikte bir kez daha ortak olduk ve orada Deniz Gezmiş'in ağabeyi Bora Gezmiş arkada bir yerdeyken onu yanıma çağırdığımda yanıma geldiğinde şöyle dedi: 'Sayın Genel Başkan, siz beni dinlediğiniz için, ağabeyi kardeşi olarak çağırıyorsunuz ama buradaki herkes onun kardeşidir'.
Ben de burada onun yaptığı tanımlamaya uygun olarak söylüyorum ki bu salondaki herkes, bu partideki herkes onların kardeşidir. Onların yolu tam bağımsız Türkiye yolu, CHP yoludur.
Özgür Özel: Deniz Gezmiş'in davası aynı zamanda Filistin davasıdır
“Akın Gürlek seyyar giyotindir”
Barış Terkoğlu’na verilen hapis cezası: Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından biri ve bir ülkede tam tam demokrasi olması basın özgürlüğünün olmasıyla mümkündür. Geçtiğimiz hafta dünya basın özgürlüğü günü kutlanırken değerli gazeteci Barış Terkoğlu'na iki yıl hapis cezası verildi. Ne çekti bu Barış'lar? FETÖ yargıya egemenken bu gerekçelerle ceza alıyorlardı güya FETÖ yargıdan temizlendi, yine aynı gerekçelerle ceza alıyorlar. Akın Gürlek seyyar giyotindir, adaletin katilidir. Mahkeme mahkeme gezdirilip adaletin giyotini olan birisi şimdi Adalet Bakan Yardımcısıdır ve halen daha gazetecilerle uğraşmaktadır. Ne Barış ne bir başka gazeteci yalnız değildir. Kimsenin arka bahçesi olmayan bu özgür gazetecilerin basın özgürlüğü hakkını sonuna kadar savunuyoruz ve biz onların tam arkasındayız.
Erdoğan, tartışmalı davaların hakimi Akın Gürlek’i Adalet Bakan Yardımcılığına atadı
CHP, 26 Mayıs'ta emekli mitingi düzenliyor
Asgari ücret, emekli maaşları ve ekonomi: İktidarın kötü ekonomi yönetimi, emekliye, memura, alın teriyle geçinen her türlü yurttaşımıza büyük bir çöküş yaşattı. Hayat pahalılığını, yüksek enflasyonu, artan kiraları, Türk Lirası'nın aşırı değer kaybedişini hep birlikte yaşıyoruz.
Avrupa Birliği’nin yaptığı bir çalışmaya göre kira sorununda Avrupa kentleri arasında vatandaşın en çile çektiği, kira sorununun en yüksek olduğu kent İstanbul.
İstanbul'daki ortalama kira 23 bin lira, 650 Euro. En düşük emekli maaşı ise 10 bin lira. Asgari ücret 17 bin lira, ortalama kira 23 bin lira. Bunun Avrupa'da bir örneği yok. Yani bir kentte çalışan emekliye, bir kentte çalışan emekçiye ortalama kiranın yüzde 20 altında asgari ücreti örneği yok. Ortalama kiranın yarısından az emekli maaşı olan dünyada hiçbir ülke yok. Bu yüzden emeklimize ve emekçimize yapılan bu zulmün altını dikkatle çiziyoruz.
İstanbul’da kredi kartı borcunun sadece asgari tutarını ödeyebilenler yüzde 35'e dayanmış. Asgari ücretli borç sarmalı içinde yuvarlanıyor. Artık enflasyon düzenlemesi yapılması asgari ücretin bugün 21 bin 800 lira olması lazım. Asgari ücretlinin, emeklinin sesini duymuyorlar. CHP olarak bütün emeklileri ve onlara destek vermek isteyenleri 26 Mayıs Pazar günü Ankara'daki Büyük Emekli Mitingine davet ediyorum.
(HA)